Sarıyer’in Kurucu Belediye Başkanı Ali Sandıkçı, imar barışı ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. 1984-1989 yılları arasında Sarıyer Belediye Başkanlığı görevini yürüten Sandıkçı, gazetemizin Genel Yayın Yönetmeni Levent Pehlivanoğlu’na konuştu. “İmkanlar dahilinde elimizden geleni yaptık” Sarıyer Belediyesi’nde kısıtlı imkanlarla vatandaşa hizmet verdiklerini söyleyen Sandıkçı, “Dönemin iktidar partisi olan ANAP metropolitan sistemlere geçiş için bir yasa hazırlamıştı. Yasaya göre ilk seçimler 1984 yılının Mart ayında yapılmıştı. Sarıyerlilerin büyük teveccühü ve Allah’ın nasibi ile o seçimde en yüksek oyu alarak ilk kurucu belediye başkanı oldum. Şube müdürlüğünden o dönemde 3 tane kazma, kürek ile teslim aldık. Gece gündüz yaptığımız çalışmalar ile bütün kadrolara personel aldık, ilçemizin asfalt görmemiş yollarında asfaltlama, park ve bahçe projelerimizi gerçekleştirmiştik. Elimizde olan imkanlar dahilinde Sarıyer’in ihtiyaçlarına cevap vermeye çalıştık” ifadelerini kullandı. İmar sorununun çıkış noktasını anlattı Yıllardır çözüm bekleyen mülkiyet sorununun çıkış noktası ile ilgili önemli bilgiler veren Sandıkçı, “Yaptığımız çalışmalar içerisinde dönemin konjektürel yapısı nedeniyle sadece mülkiyet sorununa kalıcı çözüm getiremedik. Çünkü o dönemde yapılan ihtilal sonrası Cumhurbaşkanı Adayı olan Kenan Evren’in beyaz oyunun altında bu seçim ile birlikte 2960 Sayılı Boğaziçi Kanunu’nun yürürlüğe gireceğine dair çok ince bir ibare vardı. Kenan Evren’in yüzde 92 oy oranı ile seçilmesinin ardından Boğaz’da ki yapılarda böyle bir sorun ortaya çıktı” dedi. “Binlerce Sarıyerliye tapu tahsis belgesi verdik” Belediye başkanlığı döneminde mülkiyet sorununu çözmek için büyük uğraş verdiğini belirten Sandıkçı, “Turgut Özal’ın seçimleri kazanmasıyla birlikte mülkiyet sorunuyla alakalı yasalar hazırlandı. Bizlerde Özal’ın desteği ve TBMM İmar Komisyonu’nda ki milletvekilleri ile birlikte çok yoğun bir çalışma gerçekleştirmiştik. Uzun uğraşlar sonucunda Boğaz Yasası’nın ön görünüm ve arka görünüm etkilenme alanları olarak başka bir kanun hazırlandı. Buna göre ön görünümde 5 bin metrekare ve üzerinde ki arsalarda Orman Kanunu’nda olduğu gibi yüzde 6 yapılanma imkanı verildi. Aynı yasanın B bendinde Boğaziçi’nde imar affı uygulanabilir maddesi yer alıyordu. Bu imar affına göre sağlıksız yapılan gecekondu ve kaçak yerlerin imar ıslah işlemleri yapılarak tapularını teslim etme durumu söz konusuydu. Bu kapsamda yeminli bürolar kuruldu. Vatandaşlarımız bu bürolara müracaat yaptıktan sonra belediye olarak gerekli incelemelerimizin ardından binlerce tapu tahsis belgeleri verdik” diye konuştu. “Dönemin muhalefeti engel oldu” Belediye başkanlığı döneminde mecliste bulunan muhalefet partilerinin imar sorununu çözmek için çıkarılan yasaya iptal davası açtığını hatırlatan Sandıkçı, “Dönemin muhalefet partileri olan SHP ve DYP ön görünüm ile ilgili 5 bin metrekare ve üzerinde ki yapılara yüzde 6 inşaat yapılmasını anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle mahkemeye başvuruda bulunmuşlardı. Bunun sonucunda mahkeme yasanın a bendini ve b bendindeki imar affı ile ilgili bölümü de iptal etti.Eğer tüm bunlar yapılmasaydı Sarıyer’in ve bu sorunu yaşayan ilçelerin böyle bir problemi olmayacaktı ve söz verdiğimiz gibi bu mülkiyet meselesini çözmüş olacaktık” şeklinde konuştu. “Onaylanan planlar geri çekildi” Eski İBB Başkanı Bedrettin Dalan’ın imar ıslah planlarına onay vermesine rağmen geri istediğinin altını çizen Sandıkçı şöyle konuştu: “Arka görünüm etkilenme alanları ve köylerde verdiğimiz tapu tahsis belgeleri geçerliydi. Kilyos, Bahçeköy, Demirciköy, Kısırkaya ve Gümüşdere Köyü ile ilgili imar ıslah çalışmalarını yaptırmıştık. Bu çalışmalar bakanlık tarafından onaylandıktan sonra yürürlüğe girdi. Fakat bunların içerisinde arka görünüm etkilenme alanları ile ilgili kısım girmedi. Çünkü İBB’den ilk başta onay gelmesine rağmen daha sonra dönemin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Bedrettin Dalan, planları geri istedi. Ne kadar çaba gösterdiysek sonuç alamadık.” “Birçok başkan sorunla ilgilenmedi” Kendisinden sonra göreve gelen belediye başkanlarının mülkiyet sorununu çözemediklerini söyleyen Sandıkçı şöyle devam etti: “Bizim dönemimizden sonra gelen İhsan Yalçın, Yusuf Tülün ve Sedat Özsoy başkanlığında da gereken adımlar atılmadı. Yusuf Tülün ikinci kez başkan seçildik sonra mülkiyet sorununa el attı. Fakat Ferahevler’de, bazı mahallelerde ve köylerde yapılmış olan imar ıslah planlarını değiştirerek yürürlüğe soktu. Mevcut Başkan Şükrü Genç döneminde de bizim dönemimizden gelen ve bazı değişikliğe uğrayan planların bir kısmı yürürlüğe girdi. Böylece vatandaşların imar ve iskan problemlerinin bir kısmı halledilmiş oldu.” Sandıkçı: “Ahrette iman, dünyada tapu” Sarıyerliler için tapunun çok önemli olduğunu vurgulayan Sandıkçı, “Mülkiyet sorununda ki en büyük sıkıntı ön görünümde çözülemeyen kısım. Sarıyer’de tapu demek; ‘Ahrette iman, dünyada tapudur.’ Bu her zaman geçerlidir. Geçtiğimiz aylarda çıkarılan imar barışı yasası gündemde ki yerini koruyor. Bu yasa sadece arsa üzerinde yapınızın olduğunu belgeliyor. Bunun haricinde özellikle ön görünümde iskan, tapu, kat mülkiyet tapusu ve yeniden imar gibi bir hak tanımıyor. İlçe belediye ve İBB ortak bir çalışma sonucunda arka görünüm etkilenme alanları ve köyler ile ilgili yerlerde ki mülkiyet yapısına çözüm getirebilir. Fakat bu yasa ön görünümde ki yapılarla ilgili mülkiyet sorununu çözmüyor. Verilen belge karşılığında vatandaşlardan geçtiğimiz seçim ile ilgili oy istendi. Aynı şekilde yaklaşan yerel seçimlerde de oy istenecek. Bunun yanında yapı kayıt belgesi için ciddi miktarda paralar talep ediliyor. Sarıyerliler bu durumdan dolayı son derece üzgün. Özellikle iç görünüm bölgesi içerisinde yapısı olanlar için bu durum söz konusu” dedi. “Var gücümle çalışacağım” “Bu sorunun tamamen ortadan kalkması için ben Ali Sandıkçı olarak Sarıyer ve Boğaz’da oturan vatandaşlar için elimden geleni yapacağım” diyen Sandıkçı, “Gerek siyaset içerisinde gerek siyaset dışında. Ama bunu yapmayı canı gönülden istiyorum. Diğer konularda sevindirdiğimiz gibi bu hususta da mutlu olmaları için var gücümle çalışacağım” ifadelerini kullandı.