<strong>Rumeli Hisarı Müzesi Müdürü Süleyman Faruk Göncüoğlu'na saldırdığı ve hakaret ettiği iddiasıyla hakkında dava açılan aynı müzede memur olarak görev yapan sanık Korkmaz Kılıçoğlu, "kasten yaralama" suçundan 2 bin lira adli para cezasına çarptırıldı</strong><br /> <br /> Rumeli Hisarı Müzesi Müdürü Süleyman Faruk Göncüoğlu'na saldırdığı ve hakaret ettiği iddiasıyla hakkında dava açılan aynı müzede memur olarak görev yapan sanık Korkmaz Kılıçoğlu'na, "Kasten yaralama" suçundan 2 bin lira adli para cezası verildi.<br /> <br /> <strong>2015’TE MEYDANA GELMİŞTİ</strong><br /> <br /> İstanbul 6. Asliye Ceza Mahkemesi'nin gerekçeli kararında, Rumeli Hisarı'ndaki müzede memur olarak çalışan sanık Korkmaz Kılıçoğlu hakkında, 9 Ağustos 2015'te müze müdürü Süleyman Faruk Göncüoğlu'na saldırdığı ve hakaret ettiği iddiasıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca iddianame düzenlenerek, ''kastan yaralama'' ve ''hakaret'' suçundan dava açıldığı hatırlatıldı. Gerekçeli kararda, sanık, müşteki ve tanık beyanları ile alınan rapora yer verildi. Müşteki müze müdürü Göncüoğlu mahkemedeki ifadesinde, olay tarihinde Rumeli Hisarı'nda Müze Müdürü olarak görev yaptığını, sanığın da aynı müzede memur olduğunu belirterek, ''Sanık beni Rumeli Hisarı eğimli olduğundan birinci kademe yüksekliğinden aşağıya atmak istedi. Ayrıca saldırdığı sırada sinkaflı ifadeler ile hakaret etti. Şikayetçiyim.'' dedi.<br /> <br /> <strong>VURMADIĞINI SÖYLEDİ</strong><br /> <br /> Sanık Korkmaz Kılıçoğlu ise mahkemedeki ifadesinde şikayetçiye hakaret etmediğini ve vurmadığını iddia etti. Tanık olarak dinlenen müzenin özel güvenlik görevlisi Özcan Başar da ifadesinde, "O gün güvenlik diye bir ses duydum. Müze Müdürü Süleyman Bey'in bankta oturduğunu, burnunun üzerinde kan olduğunu gördüm. Ne olduğunu sorduğumda sanığın kendisini darp ettiğini söyledi. Sanığın yanına gittim. Sanık da bana, kendisinin bir şey yapmadığını ayağının takılarak Süleyman Bey'in düştüğünü söyledi. Süleyman Bey'in yanına gittiğimde gözlüğü kırıktı ve telefonu yerdeydi." diye konuştu.<br /> <br /> <strong>ŞAHİT İFADELERİ ALINDI</strong><br /> <br /> Müzenin özel güvenlik amiri İsmail Hakkı Yöntem de "O gün Korkmaz Kılıçoğlu nöbetçi amiriydi. Sanığı gördüğümde koşarak ofisine gidiyordu. Ne olduğunu sordum. Bana elini havaya kaldırarak 'bir şey yok' demek istedi. 5 dakika sonra güvenlik diye boğuk bir bağırma sesi duydum. Süleyman Bey'i gördüğümde burnunun üzerinde bir kan lekesi vardı ve kesik kesik soluyordu. Gözlüğü kırılmıştı. Ne olduğunu sorduğumda sanığın Süleyman Bey'e vurduğunu söylediler. Ben de sanığın yanına gittim. Sanık bana kimseye vurmadığını, müdürün kendisinin düşmüş olabileceğini söyledi." dedi.<br /> <br /> <strong>MAHKEME KARAR VERDİ</strong><br /> <br /> Gerekçeli kararda, yine tanık olarak dinlenen olay günü müzeyi gezen Melih Veysel Sayar'ın ise "Ses duyunca o yöne gittim. Bir kişinin yerde yardım istediğini gördüm. Yerdeki kişi bana ve güvenlikçilere, uzaklaşan bir kişiyi göstererek 'bu kişi beni dövdü', dedi" şeklinde ifade verdiği belirtildi. Kararda, Adli Tıp Şube Müdürlüğü'nün 3 Kasım 2015 tarihli raporunda müşteki müze müdürünün hayati tehlike geçirmeyecek şekilde basit tıbbi müdahale ile iyileşebilecek nitelikte yaralanmış olduğu ifade edildi.<br /> <br /> <strong>İŞTE O KARAR</strong><br /> <br /> <strong>Mahkemenin gerekçeli kararında, olay günü tam olarak belirlenemeyen bir nedenle sanıkla müşteki arasında tartışma çıktığı ve dosyadaki delillere göre müşteki müze müdürünün yaralandığı belirtildi. Sanığın hakaret ettiğine dair yeterli delil bulunamadığı anlatılan gerekçeli kararda, bu nedenle sanığın bu suçtan beraatına karar verildiği ifade edildi.</strong><br /> <br /> <strong>Gerekçeli kararda, tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde sanığın yaralama suçunu işlediğinin anlaşıldığı belirtildi. Suçun işleniş biçimi, meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak sanığın, ''kasten yaralama'' suçundan 2 bin lira adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği kaydedildi.</strong><br /> <br /> <strong>Sanık hakkında daha önce benzer suçlardan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair iki farklı mahkemece karar verildiği belirtilen gerekçeli kararda, bu nedenle sanığa verilen cezanın hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına ve söz konusu bu kararın kesinleştikten sonra sanık hakkında daha önce karar veren mahkemelere gönderilmesine de hükmedildi.</strong><br /> <br /> <strong> </strong>