Tatlıses, 28 Haziran tarihinde hem oğlunun hem de kendisinin albümlerin dağıtımını gerçekleştiren Esen Müzik'in Sarıyer'deki ofisine gitti. Burada da şirketin santraline bir telefon geldi. Gizli numaradan gelen aramada, İbrahim Tatlıses'in oğlu İdo'nun öldürüleceği söylendi. Bu tehdit olayının ardından Tatlıses, avukatı kanalıyla savcılığa başvurdu. Bu gelişmelerin ardından, konuyla ilgili bir açıklama da Tatlıses tarafından sosyal medya hesabı aracılığıyla yapıldı. 

"Acziyet içinde olduğumuz izlenimi çıkmakta"

Tatlıses'in açıklamalarında şu ifadeler yer aldı: "Geçtiğimiz gün oğlum İdo ile ilgili yaşanan tehdit olayının basına yansımış olduğunu görmüş bulunmaktayım. Bu tehdit her baba gibi tabiki de beni de üzmüş ve etkilemiştir. İbrahim Tatlıses olarak ben zaten bütün evlatlarımın can ve mal güvenliğini korumak için elimden geleni yıllardır yapıyorum. Fakat olayın basına yansıyan halinden bir acziyet içinde olduğumuz izlenimi çıkmaktadır. Herkes şunu bilsin ki; çakallardan, çapsızlardan gelebilecek her türlü tehdit ve saldırılara misliyle cevap verecek gücümüz ve kudretimiz her zaman mevcuttur!!! Biz kanun ve nizamlara olan saygımızdan dolayı, Yüce Türk Adaletine bilgi vermeyi bir vatandaşlık görevi olarak gördük. Bu durumun yanlış anlaşılmaya mahal verecek şekilde haber yapılması bu açıklamayı zorunlu kılmıştır. Bu doğrultuda medya organlarından böylesine hassas bir olayın haberini yaparken daha dikkatli olmalarını rica ediyorum."