Türkiye’nin en iddialı ve tek müzik tarihi belgesel radyo ve dijital medya programı “Müziğin Kilometre Taşları” programının üçüncü kitabı yayınlandı.

Müzik dünyasının duayen yorumcu ve müzisyenlerinin kendi hayatlarına ait hiçbir yerde yayınlanmamış hikâye ve olayların yer aldığı kitapta yetmişlerden, iki binli yıllara kadar müzik dünyasında önemli başarılara imza atan otuz müzisyen ve yorumcu ile Doç. Dr. Michael Kuyucu tarafından yapılan mülakatlardan derlemeler yer alıyor. Kitabın son bölümü arabesk dünyasının efsane yorumcusu Bergen’in öldürülmesi ile ilgili özel bir bölüm de içeriyor.

CRI TÜRK’ün sponsorluğunda bir kültür hizmeti olarak, İstinye Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Michael Kuyucu’nun kaleme aldığı “Müziğin Kilometre Taşları 3” adlı kitapta hem anılara yolculuk yapmak hem de müzik ve eğlence endüstrisinde yaşanan ilginç olayları okuyarak önemli hayat dersleri almak mümkün. Konuğumuz Michael Kuyucu, konumuz ise “Müziğin Kilometre Taşları” projesi.

Bu proje nasıl doğdu?

Müziğin Kilometre Taşları Projesi 2012 yılının sonunda doğdu. Müzik adına maalesef ülkemizde çok az çalışma var. Bir akademisyen olarak müzik adına çalışmaktan büyük zevk alıyorum. Önce bu projenin radyo ayağını başlattık. Amacım müziğe tüm zamanlar boyunca damgasını vuran yorumcu – besteci – söz yazarı ve aranjörlerle onları ve müziklerini konuşmaktı. Radyoda başlayan projede ilk konuğum Nil Burak oldu. Program RS FM’de yayına başladı. 2 sene kadar da sürdü. Daha sonra RS FM’in Sputnik markasına dönüşümü sırasında projeyi TRT’ye taşıdık. Sputnik’in o dönem sanata bakış vizyonu çok dardı. Müziğin ideoloji ile yan yana olmaması gerektiğine inanan biriyim. Programın üçüncü sezonu TRT Radyo 1’de yayınlandı. Çok ciddi başarı aldı. Müziğin Kilometre Taşları programı dördüncü sezonunda CRI TÜRK’e transfer oldu ve orada yayınlanmaya başladı.

Programın kitaplaştırılması fikri nasıl gelişti?

Birinci sezon aldığımız geri dönüş bizi bu programlarda konuşulanların tarihe özellikle müzik tarihine çok önemli yansımalar sunduğunu görmemiz bizi bunların arşivlenmesi gerektiği fikrini doğurdu. Programı önce iTunes podcast’e ekledik. Bu kadarıyla yetinmedim ve programda konuşulanların birer resmi belge olması için kitaplaştırma kararı aldım. 2014 yılında ilk kitap yayınlandı, derken ikincisi yayınlandı; 2018 yılında da üçüncüsü yayınlandı. Yaklaşık yüz kişi ile özel mülakatlar yaptık. Tüm sanatçı dostlarımız bana içlerinden geldiği gibi konuştu. Çok önemli tarihi belge niteliğinde açıklamalar yaptı. Tabii ki bende ekibimle beraber öncesinde çok ciddi çalışmalar ve hazırlıklar yaptım. O hazırlıklar akademik seviyede araştırmalar içeren hazırlıklardı. Bunları gören sanatçılar heyecanlandı ve hani derler ya laf lafı açtı ve tarih yeniden konuşuldu.

Birazda kendinizden bahseder misiniz? Michael Kuyucu kimdir desek?

Akademisyen – Radyo & TV programcısı – Yönetici ve her şeyden önemlisi müzik tutkusu olan biri diyebilirim. İstinye Üniversitesi’nde Doçent öğretim üyesi olarak ders veriyorum. CRI TÜRK adlı Çin Uluslararası medyasının Türkiye yatırımında kurucu CEO olarak çalışıyorum. İşim özetle kültür ve yöneticilik diyebilirim. CRI TÜRK aracılığıyla Türkiye ile Çin arasında bir kültürel köprü kurduk. Türkiye’nin en geniş erişime sahip radyosu CRI TÜRK. Toplam 61 merkezde yayın yapıyor, ayrıca CRI TÜRK için dijital medya alanında çok ciddi yatırımlar yapıyoruz. Bu yatırımları yönetirken bir yandan da akademik anlamda çalışıyorum.

Bu kadar çok özelliğe aynı anda sahip olmak ve üretmek sizi yormuyor mu?

Bazen yoruyor evet, ama beni asıl yoran düşük tempo ve bürokrasi oluyor. Ben kendi kendime bir dinamik zaman yönetim planı hazırladım ve buna her şeyi sığdırdım. Hedeflerim var hem kendi adıma hem de CRI TÜRK markası adına. Ondan o hedefleri gerçekleştirmek adına koşturuyorum. Sloganım “bu hedeflere ulaşmadan ölmek yok.” Birde şunu söylemem lazım, yaptığım işler tek bir temel çatı altında buluştu, o da medya ve işletmecilik. İletişim doçentiyim, medya ve müzik adına yazılar ve programlar yapıyorum. Bir medya işletmesinde yöneticiyim. Hayata bakış açım bir işletmeci gibi olduğu için beni yormuyor. Özetle tek bir çatı altında buluşan işler yapıyorum. Bu dönemde çok yönlü ve farklı boyutlara sahip biri olmak lazım, bunun için elimden geldiği kadar kendimi geliştirmeye önem veriyorum.

 Bu kitabın devamı gelecek mi?

Evet, Müziğin Kilometre Taşları programı şu an CRI TÜRK’te yayında. Henüz yayınlanmayan röportajlar var. Çok önemli sanatçıların çok önemli tarihe yüz tutacak açıklamaları var. Bunları dördüncü kitapta yayınlamaya devam edeceğiz. 2019 yılının ilk baharında “Müziğin Kilometre Taşları 4”ü yayınlamayı planlıyoruz.

Sizin Dijital Medya ile de aranız çok iyi. Baktığımızda internette ve sosyal medyada çok görüyoruz sizi.

Evet dijital medya çok önemli. Türkiye’nin en eski ve güncel müzik haber portalı www.muzikhabercisi.com bana ait. 2000 yılının Şubat ayından beri online. Şu an Türkiye’de bu müzik portalından daha eski ve uzun süredir çevrimiçi ve aktif olan başka bir platform yok. @michaelkuyucu olarak tüm sosyal medya platformlarında var olmaya çalışıyorum. Mütevazi olamayacağım tek şey, Türkiye’nin en iyi bireysel akademik internet sitesine sahip olmam. www.michaelkuyucu.education. Birde Akustik FM adlı dijital platformumuz var, ekip arkadaşlarımla beraber çok yoğun çalışıyoruz. Dijitalin gücüne çok inanıyorum ve şükürler olsun ki bu konuda çok ciddi dönüşler alıyorum.