Eski, köhnemiş radikal sol-sağ siyaset anlayışı, yerini gelişen ve değişen dünya düzeninde daha ılımlı merkezci bir sisteme bırakmıştır. Bu sebeple seçimlerin kazanılmasında çok farklı yöntemler ortaya çıkmıştır.

                     Kim neden kazanıyor? Kim neden kaybediyor? Soruları da bu yöntem ve yaklaşımların bilinmesi ile çözüm bulmaktadır.

                    Tabana yayılmayan, halka inmeyen, halkın bire bir sorunlarına gerçekçi, somut çözümler üretmeyen sığ siyaset yapan partiler ve kişiler başarısızlığa hazır olmalıdırlar.

                    Öncelikle alışılmış reklam yöntemlerinden uzak olunmalıdır. Şu an seçilmiş olan kişiler hakkında özellikle komşu ilçe ve illerde kendisinden olumlu bahsediliyorsa hizmetlerini, adını duyurmuş demektir ve bulunduğu bölgede seçim öncesi rakiplerine göre 1-0 öndedir. ‘’Yaptıklarımız, yapacaklarımızın teminatıdır’’ sözü burada değer kazanmaktadır. Şehrin çeşitli yerlerine asılan ilimiz, ilçemiz için şunları bunları yaptık afişlerinin yerine (ki bütün adaylar aynı yerlere ilan astıkları için yapılanlar gözden kaçar) hizmet nereye, hangi mahalleye sokağa yapıldıysa doğruca o noktaya bu tanıtım yapılmalıdır. Ve o bölge halkıyla buluşup ayrıca bire bir sohbet etmek çok daha akılda kalıcı bir faaliyettir.                   

                    Halkın sorunlarına hallederiz, yaparız, kolay iş gibi cümlelerle cevap vererek konuyu geçiştirmek yerine sorunu belirleyip, nasıl çözüleceğini, bunun için hangi kaynakları kullanacağını vatandaşa açık açık anlatan kişiler seçildikten sonra dediklerini de yaparlarsa bir sonraki seçimde başarı daha kolay gelir.

                     Halk artık sürekli kavga eden siyasetçi profilinden bıkmıştır. Halkımız kavga seyretmeyi sever ama kavga yapanı sevmez. Din eksenli, asker eksenli ya da ırk eksenli siyaset de toplumun sadece belirli kesimlerinden destek bulabilmektedir. O da yeterli olmamaktadır.

                     Önemli olan toplumun çoğunluğundan destek alabilmektir. Bu sebeple mahallelere, hatta sokak sokak örgütlenip vatandaşın ayağına gitmek ama hamasi, havada kalan, ayağı yere basmayan vaatlerle değil somut, yapılabilir öneriler doğrultusunda halka kucaklaşabilmektir önemli olan. Elitist tavır içinde olan, halkın dilinden anlamayan onun diliyle konuşmayan mesafeli yaklaşım sergileyen siyasetçiler her gittiği yerde anlık ilgi görür ancak vatandaş esas sözünü sandıkta belirler. Meydanlardaki kalabalıklarla seçim sonucu ölçülemez.

                     Ekip kurmak çok önemlidir. Başarı, çarkları iyi işleyen ekiple birlikte gelir. İyi bir seçim organizasyonu, sistemli halkla ilişkiler faaliyeti, propaganda uzmanının bilimsel direktifleri, basın danışmanı ve çeşitli bölgelere açılmış seçim büroları işi kolaylaştırır. Yerel seçimlerde etkili olan yerel basına röportaj, haber reklam ve doğrudan reklamla okuyucunun ve bölge halkının, özellikle kararsızların yönlerini belirlemek mümkündür.

                    Bu arada seçime giren kişinin geçmişi de iyi sorgulanmalıdır. Bir açığı var ise rakipleri anında bulur ve ters propaganda ile seçmenin tercihinde olumsuz rol alabilirler. Vezir olunacak iken rezil de olunabilir. Ticari, ahlaki ve hukuki sorunu olan kişilerin aday olmaması en akıllıca iştir.

                    Seçime girecek aday adayları, seçildikleri takdirde adaylık süreci de dahil olmak üzere çok yorucu, sinir bozucu, maddi ve manevi yıpratıcı bir yarış içine gireceklerdir.  Bu zorluklara hazır olmak zorundadırlar.

                   Her biri ayrıntı dolu yukarıdaki paragrafların açılımı önümüzdeki yazılarda daha detaylı olarak sunulacaktır. Başarı uzun ve yorucu bir yol sonunda doğru politikaları uygulayanın olacaktır.

Sağlıcakla kalın…