Dün benim Kelkarga ziyaretime geldi.. Uzun süreden beri ortalarda görünmüyordu. Selam verdi, içeriye girdi, otur demeden koltuğa çöktü.<br /> <br /> -Hoş geldin, ne haber? Çoktandır ortalarda görünmüyorsun..<br /> <br /> -Öyle, dışarıdaydım, dolaştım biraz..<br /> <br /> -Ne güzel, Allah versin, biz çalışalım, sen gez..<br /> <br /> -Geziyorum ama boşa değil.. Görüyorum, inceliyorum ve bir tarafa yazıyorum.. Sana da anlatacaklarım var..<br /> <br /> -Bak, boş yere gaklayıp, guklayacaksan kendini yorma, zamanım da yok zaten..<br /> <br /> -Ayıp ediyorsun ama, ben ne zaman boş konuştum? Hele bu anlatacaklarımı duysan aklın şaşar..<br /> <br /> -Anlat bakalım, ama kısa kes, randevum var..<br /> <br /> -Tamam tamam.. Bak ağabeycim, ben bu günlerde çok bozulmaya başladım. Kızmayayım diyorum ama yapamıyorum, gözüme batıyor, içime batıyor, üzülüyorum.<br /> <br /> -Neymiş sana batan şey?<br /> <br /> -Abi, insanda biraz gurur olur.. İnsan bu kadar ezik olmaz, bu kadar kendini küçük düşürmez.. Adam dediğin dik durur.. Hadi kendini düşünmüyorsun, temsil ettiğin insanları düşün..<br /> <br /> -Kimden bahsediyorsun sen, anlamadım..!<br /> <br /> -Kim olduklarını boşver, isim vermeye gerek yok. Kadını da var, erkeği de, genci de var yaşlısı da. Ama hepsi aynı tip.. Davranış aynı..<br /> <br /> -Ne gibi mesela?<br /> <br /> -Hepsi, “Başkan..”, “Başkan..”, diye adamın arkasında dolaşıyor, gözünün içine bakıyorlar. Yani “önümde takla atın, eğlenelim biraz” dese atacaklar..<br /> <br /> -Yok canım o kadar da değil..! Neden yapsınlar ki bunu, hem kim bunlar, çok mu önemli şahsiyetler..?<br /> <br /> -Neden yapacaklar, menfaatleri var da ondan.. Kiminin oğlunu almış işe, kiminin kızını, kiminin yeğeni çalışıyor, kiminin kardeşi, bu nedenle el pençe divan duruyorlar adamın önünde, ağzının içine düşecek gibiler..<br /> <br /> -Abarttın sen de, kafan kızmış bir şeye, takmışsın adamlara.<br /> <br /> -Yok ağabeycim, kızdığım tek nokta bu, bu adamların böyle davranması, beni deli ediyor, sinirlerim tavan yapıyor aniden..<br /> <br /> -Peki senin kimin kimsen çalışmıyor mu, senin tanıdıklarını işe almadılar mı?<br /> <br /> -Hayır, istemem ki.. Bir defa tenezzül etmem. Bir yakınımı işe aldıracağım diye eyvallah mı edeceğim, hiç gerek yok, kimsenin maskarası olamam ben..!<br /> <br /> -Hadi canım sen de, ağzındaki peyniri uyanık tilkiye kaptır, ondan sonra da gel bana ağla, Allahın Kelkargası..<br /> <br /> -Yapma abi, deme böyle, beni biliyorsun, Allah’tan başka kimseden korkmam, kimseye de eyvallah etmem. Ama böyle adamlardan nefret ediyorum. Hem olayın başka bir yönü daha var ..<br /> <br /> -Neymiş o?<br /> <br /> -Bunlar öyle basit insanlar da değil, ya bir dernek başkanı ya da başka bir sivil örgütün temsilcisi, yani arkasında onlarca, yüzlerce insan var, onları temsil ediyor bunlar.<br /> <br /> -Eeeee..!<br /> <br /> -Ne eeesi? Anlamamış gibi yapıpta beni deli etme. Sanki sen, benden farklı düşünüyorsun da, beni böyle konuşturup duruyorsun?<br /> <br /> -Sen şimdi şunu açıkça söylesene arkadaş, lafı ne eveleyip, geveliyorsun..<br /> <br /> -Açıkçası şu abi; ben bu adamların nokta kadar menfaat için virgül gibi eğilmelerine dayanamıyorum. Çıkar uğruna, eğilip bükülüyor, maskara durumuna düşüyorlar. Yalakalığın bini bir para, bu kadar da olmaz ama.. İnsan utanır biraz. Kendinden utanmıyorsan, temsil ettiğin örgütünden utan..<br /> <br /> -Sen iyi kızmışsın da, ben ne yapabilirim ki? Her yerde var böyleleri, neyse ki Sarıyer’de pek yok. Yoksa sen buradan mı bahsediyorsun, tam anlamadım da..<br /> <br /> Kelkarga gözünü gözüme dikip, ter ters baktı, sonra,<br /> <br /> -Ne Sarıyer’i abi yaa! ‘Dışarıdaydım’ dedim ya sana.. Sarıyer’de olur mu böyleleri?<br /> <br /> -Orasını bilemem, karga sensin, gez, dolaş biraz, belki vardır, gelir anlatırsın, ben de yazarım.. Ama böyle başka memleketlerin dertlerini taşıma bana, zamanımı alıyorsun..<br /> <br /> Biraz ofladı, pofladı sonra “Tamam”, dedi, uçtu gitti, pencereden.. Bakalım bir sonraki gelişinde neler yumurtlayacak..