İBB İmar Barışı Koordinatörü Saim Kadıoğlu, imar barışı ve Yapı Kayıt Belgesi ile ilgili vatandaşa verdikleri hizmet hakkında gazetemizin Genel Yayın Yönetmeni Levent Pehlivanoğlu’na özel açıklamalarda bulundu. Milyonlarca vatandaşın yıllardır umutla beklediği İmar Barışı Yasası çıktı, ancak toplumda ki bilgi kirliliği sona ermedi. Yanlış bilgilerin önüne geçmek ve vatandaşı doğru bilgilendirmek için kurulan İmar Barış Masası bu konuda çalışmalarını sürdürüyor. İBB İmar Barışı Koordinatörü Saim Kadıoğlu, konuyla ilgili Levent Pehlivanoğlu’na konuştu. İmar Barışı Masası olarak yaptıkları çalışmaları anlatan Kadıoğlu, “Burada imar barışı kapsamında vatandaşlara yapacakları müracaat ile ilgili yol göstermek ve hata yapmalarını engellemek için destek veriyoruz. Gerekli bütün resmi evrak işlerinde yardımcı oluyoruz. Sarıyerliler ofisimize kimlikleriyle gelmeleri bizim için yeterli. Ayrıca binanın son halinin fotoğraflarını çekmesi ve toplam inşaat alanı (bodrum, zemin ve diğer katlar) bilgileri gerekiyor. Bu belge ve bilgilerle geldikleri takdirde kendi e-devlet şifreleri üzerinden işlemlerini yapıyoruz” dedi. “İmar barışında yapının ruhsatlı olmaması önemli değil” İmar Barışı Yasası’nın içeriği hakkında bilgiler veren Kadıoğlu, “İmar barışı, 3194 Sayılı İmar Kanununa ek olan geçici 16. maddeden oluşuyor. Bu madde tapulu, tapusuz, ruhsat alınmış veya hiç ruhsat almamış Sarıyer'deki tüm binaları kapsıyor. Sadece 3. şahıs arazileri üzerinde yapılan binalarda o arsa sahiplerinin rızası olması gerekiyor. O yüzden kafa karışıklığı ile alakalı bize gelen vatandaşlar sorularının cevaplarını alıyorlar. Ama bizim dışımızda yeteri kadar bilgisi olmayanların verdiği bilgiler yanlış anlamalara neden oluyor. Bu kapsamda bu hatalı bilgilerle ofisimize gelenlere doğru bilgilendirme yapıyoruz. O yüzden bilgi ile alakalı bir sorun yaşadıkları zaman bize gelin diyoruz. Burada her türlü bilgiyi veriyoruz. Sisteme nasıl giriş yapacaklarını söylüyoruz. Eğer sisteme giremeyecekler ise onu da nedenleriyle birlikte ifade ediyoruz” diye konuştu. “Sarıyer, imar barışına başvuruda ön sıralarda” İstanbul’da mülkiyet probleminin en çok yaşandığı ilçelerden biri olan Sarıyer’de, Yapı Kayıt Belgesi’ne başvuranların sayısı hakkında bilgiler veren Kadıoğlu, “Sarıyer bazında yapı kayıt belgesine başvuranların sayısı ile ilgili net bir rakam veremem. Çünkü dışarıdan da başvurular gerçekleşiyor. Ancak 8 Haziran – 13 Ağustos tarihleri arasında yapılan bağımsız başvuru sayısı 49 bin 277. O tarihten bu yana başvuru sayısının 80 bini geçtiğini tahmin ediyoruz. Sarıyer, İstanbul’da imar barışına en çok başvuru yapan ilçelerden biri” ifadelerini kullandı. “Devlet eksikliği gördü ve yasayı çıkardı” “Bu yasanın çıkışının nedenlerinden biri de altlığı tapusu olmayan kişilerle alakalı bir belgenin oluşturulması ve o belge üzerinden hak sahibinin belirlenmesidir” diyen Kadıoğlu, “Amaç Derbent Mahallesi, Pınar Mahallesi gibi yerlerde bir belge vermek ve onun üzerinden hak sahipliğini sağlamak. Vatandaş elinde bir belge olmadığı zaman hak sahibi değilim diye düşünüyor. Devlet bunu gördü ve bu eksikliği gidermek için yasayı çıkardı. Yapı Kayıt Belgesi, vatandaşa binasının üzerinde bulunduğu parseli (belediye, hazine) ihalesiz satın alma hakkı sağlıyor ” şeklinde konuştu. Kadıoğlu, iki belgeyi karşılaştırdı Tapu Tahsis Belgesi ile Yapı Kayıt Belgesi’ni karşılaştıran Kadıoğlu şunları söyledi: “Tapu Tahsis Belgesi 1983 yılında çıkarılan kanunla verilen bir belge. Bu belge tapuya dönüşme için alınan ilk belge. Tapu değil. Kısmen imar barışı kapsamında ki Yapı Kayıt Belgesi’ne benziyor. Ancak 1985-2018 yılları arasında 30 yılı aşkın süredir Boğaziçi alanda (öngürünüm, gerigörünüm ve etkilenme bölgesi) tapuya dönüşemiyor. Çünkü Anayasa Mahkemesi 1987 yılında Boğaziçi alanda Tapu Tahsis Belgesi’nin Boğaziçi alanda tapuya dönüşünü iptal etti. O yüzden tapuya dönüşemiyor. Bu mahkeme tarafından alınan karar. 2981 Sayılı Kanun’un uzatılması ile ilgili sorular geliyor. Uzatılmasının sebebi Boğaziçi değil. Ayazağa, Fatih, Bağcılar ve tüm Türkiye için uzatıldı. O yüzden Yapı Kayıt Belgesi, Tapu Tahsis Belgesi’ndeki boşluğu hem doldurdu hem de katkı olarak mevcut yapıları koruma altına aldı. Hazine ve belediye parselleri üzerinde yer alan binalara ait Yapı Kayıt Belgesi başvuru süresi bittikten sonra ikinci aşama olan tapu satış sürecine geçilecek” “En çok ‘Başvuru süresinin uzatılacak mı?’ sorusu geliyor” Kendilerine gelen istek ve sorular konusuna da değinen Kadıoğlu şöyle konuştu: “Bizlere gelen en çok soru ve isteki başvuru süresinin uzatılması konusu ve ücretlerin taksitlendirilmesi. Biz gerekli yerlere konuyu ilettik. Geri dönüş bekliyoruz.”