Bunu zaman zaman spor faaliyetlerinde görüyoruz.

Türkiye'nin güzide spor kulüplerinden bir tanesi üyelerine şöyle bir kampanya sunuyor, temsilci üyelikten kongre üyeliğine geçiş kampanyası başlatıyor. İlan veriyor, ilan aynen şöyle: "Kulübümüze temsilci üye olup kongre üyesi olmak isteyenler, anlaşmalı bankalardan 8.000 TL, ay vadeli kredi kullanarak kulüp hesabına aktardıkları takdirde, faizleri kulüp yönetimimiz ödeyecek sizde hemen kongre üyesi olacaksınız."

İlân aynen böyle şimdi spor bunun neresinde kaldı. Durumu iyi olan zaten bunu peşin öder kongre delegesi olur. Seçme hakkına kavuşur. Durumu olmayan sporseverin çok iyi bir spor takipçisi,  çok iyi bilmem ne olması önemli değil. Burada sporun spordan uzaklaştığını görüyorsunuz.

Ekonomide bir başka insanlık dramı ile karşılaşıyorsunuz. Dünya servetinin yarısından fazlasını dünya nüfusunun % 1’nin elinde olduğu bir dünya da eşitlik, adalet, hak hukukun işlemesi mümkün mü? İnsanlık mümkün mü? İnsanca yaşam mümkün mü sizce?

Adam normal bir hayat yaşamıştır. Servet sahibi olamamış ona derler ki kendine faydası yok ki bana olsun, adam senin kaynaklarını sömürmüş kemirmiş zengin olmuş ona saygı duyarsın enteresan bir durum.

KIZILAY

Yangında, yaraları sarar, evi yananlara yardımcı olur 

Depremde, çadır, barında giyecek yiyecek yardımına koşar

Sel felaketine uğrayanlar kol kanat gerer

Savaşta en önemli yardım kuruluşudur.

Ancak Kızılay vergi kaçırmak için taşeronluk yapmaz, Evet Kızılay’ın görevlerini saydık. Kızılay geçenlerde Ensar vakfına 8 milyon dolar yardımda bulunmuş, üstelik başkent gazın verdiği şartlı bağışı burada kullanmışlar vergi ödememek için Kızılay başkanı Ekrem Kınık televizyonda aynen şöyle diyor. " Vergi kaçırmak başka bir şey vergiden kaçınmak başka bir şey " Böyle bir kurumun böyle bir davranış sergilemesi ve de bunu üstelik bu şekilde savunması Ülkenin en önemli yardım kuruluşunun düştüğü hali göstermekte gün yüzüne çıkarmaktadır.

İnsanlığın tükendiği bir başka kurum siyaset kurumudur. Bu sistemde siyasette payını almış bulunmakta, alemi cihan olsan, çok iyi avukat, çok iyi doktor, çok iyi bilim adamı, çok iyi bir sosyal bilimci veya toplumun alt tabakasından gelen çok iyi bir örgütçü, hiç fark etmez bir yere kadar gidebilirsin, ilerisi yok ilerisi olması için nasıl olmalısın?

Parayı bulmuş olmalısın, nasıl bulursan bul bu önemli değil, kaynağı önemli olmayan bu parayı bir yerlerle paylaşmalısın İşin her ne kadar bilimini ilmini bilsen de yetmiyor,  işin filmini iyi oynamalısın, bilim tarafı değil, filim tarafı daha önemli yani iyi bir oyuncu olmalısın

Yani kısaca dostlar, ekonomi alanında, sporda, kültürel faaliyetlerde ve siyasette İNSANLAR İNSANLIĞI bıraktılar. Doğada insanlar insanlığı bırakmasına isyan eder oldu. Siz bana layık değilsiniz dercesine Manisa, Ankara, Gaziantep ve Küba da doğa haykırmaya başladı.

- - - -