<span style="color: #ff0000;"><strong>(Tuncay Dağlı’nın köşe yazısı)</strong></span><br /> <br /> Muhtarlar Derneği Başkanı Hüseyin Sarıuçak bir siyasi partinin toplantısında “<strong>Hiç kimse önümüzdeki seçimi çantada keklik görmesin</strong>” diyerek, bir yerde gözdağı verdi. Ama neye güvenerek bunu yaptı anlayamadım. Eminim ki bu, haktan yana, doğrudan yana, Sarıyer için iyi şeylerin yapılmasını bekleyen bir düşünceden kaynaklanan bir söylem. Ama sevgili muhtarıma, emekli gazeteci ağabeyime söyleyeceğim bir şey var..<img class="alignright" alt="1" src="http://www.sariyerposta.com/images/haberler/1248-203x300.jpg" width="203" height="300" /><br /> <br /> Evet, hiç kimse seçimi çantada keklik görmesin. Yani ‘<strong>ben bu milletin önüne kimi getirsem oy verir, biz de kazanırız’</strong> demesinler. Doğru, demesinler.. Dememeleri de lazım. Ama gerçek öyle mi? Sanmıyorum. Aksine bunun tam tersini yapıyorlar ve seçimi çantada keklik saymak ya da kekliği çok önceden çantaya koymak için altyapısını hazırlıyorlar veya kekliğin hep çantada kalması için ortamı müsait tutuyorlar.<br /> <br /> Hani bir türkü vardır ‘<strong>Kekliği düz ovada avlayalım</strong>..’ diye.. Bu türkünün sözleri aslında Sarıyer’de yaşayan ve varı yoğu olan tek bir oyunu her seçimde gerçekleşmeyecek vaatler uğruna birilerine kaptıran yoksul kesimin durumunu çok iyi anlatıyor.<br /> <br /> "yar yar<br /> Nereden gelirsin? Silifke kalesinden<br /> Ne gezersin? Açlık belasından<br /> Nerede yattın? Beyin konağında<br /> Ne varıdı? Kupkuru yerde, hey,,<br /> <br /> Kekliği düz ovada avlayalım<br /> <br /> Kanadını çam dalına bağlayalım<br /> <br /> yar yar...<br /> <br /> Buyurun arkadaşlar davetim var benim<br /> Herkes kesesinden yesin içsin<br /> Saltanatım var benim<br /> aslı yok yaylasında<br /> Bin beş yüz koyunum var benim, hey.."<br /> <br /> Çözülmeyen mülkiyet sorununu “<strong>çözeriz</strong>” derler, atarlar çantaya, yapılmayan balıkçılar çarşısını “<strong>yapacağız</strong>” derler atarlar çantaya, "<strong>kentsel dönüşümde kimseyi buradan göndermeyeceğiz</strong>" derler, atarlar çantaya, hastane, okul, yol, kaldırım yapmayı hizmet değil lütuf olarak görür atarlar çantaya..<br /> <br /> Sonra çanta dışındakilerin peşine düşer, “<strong>turizm cenneti yapacağız</strong>” derler, “<strong>dünyaya açılacağız</strong>” derler, “<strong>sağlık merkezi yapacağız</strong>” derler, “<strong>doğayı koruyacağız, denizi kirlettirmeyeceğiz, trafiği düzelteceğiz, sevgiyi, barışı, dostluğu hakim kılacağız</strong>” derler.. Derler babam derler..<br /> <br /> Yapılır mı bunlar, Allah bilir...<br /> <br /> Eeeee..!<br /> <br /> Bakın ne diyor türküde; <br /> <br /> “<strong>buyurun arkadaşlar davetim var benim / herkes kesesinden yesin içsin</strong>”<br /> <br /> Yani bir şey beklemeyin beyden..<br /> <br /> Ve devam ediyor..;<br /> <br /> “<strong>saltanatım var benim / aslı yok yaylasında / bin beş yüz koyunum var benim</strong>”<br /> <br /> Sevgili muhtarım durum bu..<br /> <br /> Aslında Sarıyerlinin her şeyi var, ama hiç bir şeyi yok..!<br /> <br /> Çünkü sahip oldukları gerçek anlamda kendisinin olursa o çantaya girmez.. Avcı bunu çok iyi biliyor...<br /> <br /> Bu yüzden sözünün dayanağının ne olduğunu tam olarak anlayamadım, bağışla beni...<br /> <br /> <br /> <br />