WhatsApp durdu durdu, bizi can evimizden vurdu. Ben yeni bir güncelleme yaptım. Her tür bilginizi Facebook marifetiyle istersem paylaşırım ve sen ya biat eder uygulamamı kullanırsın ya da anca' gidersin dedi. WhatsApp'ın dayattığı güncelleme "Zaten bütün verilerimiz ortada; WhatsApp da alsa ne olacak" diyerek geçiştirilebilecek bir mesele değil. Evet WhatsApp daha önce de verilerimizi depolayabiliyordu ancak kullanamıyordu. Kullanabilmesinin sonuçları ise çok sıkıntılı olacak.

Öncelikle WhatsApp'ta paylaştığımız veriler yazılardan ibaret değil.  Ses kayıtları, fotoğraflar, videolar, konum ve kişi bilgileri de paylaşıyoruz. WhatsApp aracılığıyla Facebook ve tüm bağlı kuruluşları, artık tüm bu verileri legal olarak işleyebilecek ve kullanabilecek.

Bu ne anlama geliyor? En basitinden bu şirketler sizin eşinize, sevgilinize veya yakın arkadaşınıza gönderdiğiniz özel, belki de uygunsuz fotoğraf ve videoları depolayıp ihtiyaç duyduğu zaman kullanabilecek. Altını çiziyorum, daha önce ne WhatsApp ne Facebook bunu yapabiliyordu. Yakınlarımız evimizi daha kolay bulsun diye attığımız konumlar da artık Facebook ve bağlı kuruluşları tarafından yasal bir şekilde kullanılabilecek. Normalde sadece devletin kayıt altında tutabildiği bir bilgi olarak açık ikametgahlarımız, artık istemesek de Facebook sisteminde!

Ses veya yüz tanıma ile giriş yaptığınız uygulamaları kullanmak artık daha riskli hale gelecek. Özellikle bankacılık ve telekomünikasyon hesaplarınıza, WhatsApp'ta paylaştığınız sayısız ses ve fotoğrafın işlenip taklit edilmesiyle ulaşılması teknik olarak çok daha kolay olacak. Gerekli kişileri bilgilendirmek için WhatsApp üzerinden gönderdiğimiz diğer bazı özel bilgi ve belgeler, IBAN, öğrenci belgesi, transkript, siyasi tercih göstergeleri, özellikle pandemide çocukların eğitim ve karakter bilgileri, avukata, doktora, diyetisyene gönderilen bilgiler...

Bunca zamandır maruz kaldığımız veri işleme, asla bu kadar detaylı ve net değildi. Öyle ki, ileride WhatsApp görüşmelerimiz mahkemede, çok uluslu şirketlere yapacağımız iş başvurularında, marka okullar için almaya çalışacağımız kabullerde dahi "yasal şekilde" karşımıza çıkabilir. Bu veriler tüm Facebook şirketleriyle paylaşılacak. FB de bu verileri üçüncü taraf şirketlerle paylaşabilecek. Yüz milyonlarca kişinin verilerini sızdırdığı için yargılanan Facebook, sizin tüm verilerinizi sizin onayınızla satabilecek.

Meselenin hukukî yönünü incelemek gerekirse: Öncelikle düzenlemeyi kabul zorunluluğu AB üye ülkeleri için geçerli değil. AB’deki ilgili mevzuatta kişisel verilerin işlenmesi, aktarılması, saklanma süresi, kullanılma amacı ve imha politikasına dair koşullar oldukça katı ve net. Ancak benzer düzenlemeler bizim hukukumuzda da mevcut. Öncelikle kişisel verilerin işlenmesi için açık rıza verilmesi zorunludur. (Anayasa m. 20, KVKK m. 5) Ancak WhatsApp'a verilen onay, hukuken açık rıza değil.

Çünkü;

1) Uygulamayı kullanmak için başka seçim hakkı tanımıyor.

2)Etnik köken, siyasi düşünce, ceza mahkûmiyeti, cinsel hayat gibi veriler, KVKK kapsamında 'özel nitelikli kişisel verilerdir ve her biri için ayrı ayrı rıza alınması zorunludur.  Bunların hepsi için tek seferde verilen rıza, hukukumuzda açık rıza olarak kabul edilmemektedir.

3)KVKK uyarınca açık rızanın verilebilmesi için sözleşmede kişisel verilerin nasıl işleneceği, yurtdışına aktarım usulleri, saklanma süresi, kullanılma amacı ve imhasına dair net ve tatmin edici bilgiler bulunmalıdır. WhatsApp'ın yeni sözleşmesinde bu bilgiler yer almıyor. Sosyal Medya Yasası" olarak da bilinen kanun uyarınca Facebook gibi sosyal ağ sağlayıcılarının en az 1 kişiyi Türkiye'de temsilci olarak belirlemesi gerekiyor. Facebook bu düzenlemeye de uymayacağını söyledi. Bu da Facebook’un Türkiye’de "hesap sorulabilir" olmasını engelliyor.

Sonuç olarak Facebook ve dolayısıyla WhatsApp;

- AB'deki kişisel veri mevzuatını dikkate alıp, sözleşmeyi AB üyelerine dayatmaz iken bizdeki benzer hukukî düzenlemeleri önemsemiyor.

- Türkiye'ye temsilci atamayarak Türk hukuk sistemi dahilinde yargılanmasını çok zorlaştırıyor. Uzun lafın kısası, Facebook ve WhatsApp bizi müşteri olarak dahi önemsemiyor. Avrupa'ya çekemediği resti bize çekiyor ve "Ya verilerini kafama göre kullanmama izin ver, ya da verilerini de al git" diyor. Üzerine ekliyor: "Senin hukuk sistemine entegre olmak gibi bir niyetim yok."

Çoğumuz iş, okul, aile vs. grupları sebebiyle WhatsApp ile tüm bağlarımızı koparamıyoruz. Bu nedenle devletin bu seçimi vatandaşa bırakmaması, anlaşmazlığın hukukî tarafı olması, WhatsApp'ı hukuksuzca ve adeta zorla alınan bu rızayla veri işlemekten men etmesi gerekir.

Birçok kişi  "WhatsApp verileri daha önce kullanamıyordu da ne demek, tabii ki kullanıyordu" diye itiraz edebilir.. "Kullanmıyordu" demedim, "kullanamıyordu" dedim. Ve hukuken kullanamıyor olmasını kastettim, illegal kullanım elbette vâki idi. Bu sözleşme ile hukukîleştirilen de bu.

İlginç bir şekilde başka birçok kişi de; "WhatsApp'ta uçtan uca şifreleme sistemi var, kesinlikle kişisel verileri kullanmıyor" diye itiraz edebilir.. Bu, WhatsApp'ın başkanının söylediği ve Gizlilik ve Güvenlik kısmında mecburen yer alan bir yalandan ibaret. Çünkü mesajlar bu şekilde korunuyor olsaydı; örneğin ceza davalarında savcı istemiyle tüm konuşmalara ulaşılamazdı. Yine mesajlaşırken kullanılan kelimeler reklam olarak karşımıza çıkamazdı. Mesajlar şifrelense dahi rehber, konum, galeri, mikrofon vs. verilerin korunmadığı kesin. "WhatsApp mesajları görüntülemiyor, depolamıyor, komplo teorisi üretiyorsun" diyenler acaba sözleşmeyi okudu mu? Çünkü sözleşmede yer alan apaçık beyanları yorumluyorum ben sadece. Sözleşmeye bile "depolarım, kullanırım, paylaşırım" diye yazmışlarken uygulaması nasıl olur sizce?

 Bakın Haluk Levent ne diyor? "Whatsapp’ı Avrupa Birliği üyesi ülkelerin vatandaşları kimlik bildirimi vermeden kullanabilecek. Ama Avrupa Birliği üyesi ülke vatandaşı değilseniz kimlik bildirimi yapmak zorundasınız. Bu açıkça faşizm kokuyor, ırkçılık kokuyor." Yeni bir konuşma platformuna geçmek gerek. Ve devletimizin bu duruma acil el atması gerek.

Yerli ve milli olana selam, Whatsap artistlik yaparsa defetmek gerek vesselâm!

- - - - -