Sarıyerli yöneticiler ve siyasetçiler tarafından ilçenin turizminin geliştirileceği, tarihi kaleleri ve turistik değerlerinin halka açılacağı her fırsatta vurgulanıyor. Ancak bu durum bir türlü gerçekleşmiyor.
Sarıyer sınırları içinde o kadar çok kale, ayazma, çeşme, asırlık konak, yalı, su kemeri ve bent bulunduğu halde bunlardan sadece Rumeli Hisarı Kalesi turistik yönden değerlendiriliyor. Oysaki gözümüzün önünde duran, “Ben buradayım” diye bağıran birçok tarihi eserimiz yıllardan beri irilerinin gelip kendilerini keşfetmesini bekliyor.
Gereken ilgi gösterilmiyor
Örneğin Mesar Burnu tepesinde ağaç ve çalılar arasında kaybolmuş bir halde bulunan Sarıyer Kalesi. Bundan 40-50 yıl önce çekilen fotoğraflarda apaçık ortada duran kale şimdilerde kaybolmuş durumda. Oysaki burası restore edilse insanların gezip, görmesine açılsa, seyirlik alanlar oluşturulsa, gezmeye buraları görmeye gelenler çay kahve içip boğazı seyretse kötü mü olur? Sarıyer gelişecekse böyle gelişir. Ama gören gözler yapan eller gerek… İnsan odaklı hizmet de siyasette bu olmalı.
