Son dönemlerde imar planlarına ilişkin verdiği kararlarla eleştirilen Boğaziçi İmar Müdürlüğü’nün olmayan bir yönetmenlikle faaliyetlerine devam ettiği iddia edildi.


Beşiktaş, Üsküdar, Sarıyer ve Beykoz ilçelerinde ön görünüm alanlarında yapılacak olan imar hareketlerini kontrol eden Boğaziçi İmar Müdürlüğü tartışma konusu olmaya devam ediyor. Kurumun, ön görünüm bölgelerinde imar planlarına ilişkin karar vermesini sağlayan 2960 sayılı yasanın 11. maddesine göre ‘İmar Bakanlığı tarafından yönetmelik hazırlanması gerektiği’ denilmesine rağmen İmar Bakanlığı’nın yerini alan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın söz konusu yönetmenliği hazırlamadığı ortay çıktı.

“Denetim usulleri, yapıların denetiminde kabul edilebilinir hata yapıları ve ölçüleri tarafların yükümlülükleri ve inşaat mahallinde bulundurulması gereken belge, levha, imar ve İskan Bakanlığı’nca hazırlanacak yönetmenlikte belirtilir”  ifadelerine yer verilen söz konusu yasanın 11. Maddesinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca yönetmenliğin hazırlanması gerektiği belirtiliyor. Oysa kurum, hazır olmayan yönetmenliğe rağmen kendi kararlarını vermeye devam ediyor.

“Kararın hukuki alt yapısı yok”


Söz konunu durumu gazetemize değerlendiren Avukat Haluk Sonsuz, bugüne kadar alına kararların hukuki bir alt yapısının olmadığın söyledi.  Çevre ve Şehir Bakanlığı’nın kurulmasından sonra çıkartılan yönetmenliklerle keyfi uygulamaların başladığına dikkat çeken Sonsuz, “ 1983 yılında kurulan bir kurum. Devlet tarafından kurulan kuruma karşı değiliz. Bu kurum sayesinde Boğaziçi’nin değerleri korundu ve günümüze ulaştı. Ama Çevre ve Şehir Bakanlığı’nın kurulmasından sonra sürekli yönetmenlikler çıkartılmaya başlandı. 2960 sayılı yasanın 11. maddesine göre, ‘İmar Bakanlığı tarafından yönetmelik hazırlanır denmektedir’ ancak İmar Bakanlığı’nın yerini alan çevre Şehircilik Bakanlığı’nın böyle bir yönetmeliği bulunmamaktadır. Bu durum kargaşaya yol açmaktadır. Yani kanun varken yönetmenliğe ne gerek var? Şimdi Çevre ve Şehir Bakanlığı yönetmelik çıkartılıyor hemen uygulanıyor. Eğer yönetmenliklerle yönetilecekse o kurumun ne işi var. Bu tür yönetmenlikler keyfi uygulamaların başlamasına neden oluyor. Burada boğazda yalı yapacak olan birisiyle, gece kondu bölgesinde evinin penceresini de değiştirmek istemeyen dar gelirli vatandaşı aynı hükme tabi tutuyor. Burada kamu yararının esas alınması gerekiyor. Boğaziçi İmar Müdürlüğü, karar verirken kamu yararını göz önünde bulundurması lazım. Zaten 2960 sayılı yasanın amacı da Boğaziçi’nin kültürel ve tarihi değerlerini, doğal güzelliklerini kamu yararı gözetleyerek korumaktır” şeklinde konuştu.

Keyfi uygulamalar


2960 sayılı yasanın 11. Maddesinde atıfta bulunulan yönetmenliğin Çevre ve Şehir Bakanlığı’nı tarafından hazırlanmadığına dikkat çeken, Sonsuz,  hukuki yapısı olmayan bu tür uygulamalarla kentlerin bazı kesimlere peşkeş çekildiğini ifade etti.  Bu tür yönetmenliklerle Sarıyer’in tarihi yerlerinin imara açıldığını dile getiren Sonsuz, “2960 sayılı yasanın 11. maddesine göre İmar bakanlığı tarafından yönetmelik hazırlanır denmektedir ancak İmar Bakanlığı’nın yerini alan çevre Şehircilik Bakanlığı’nın böyle bir yönetmeliği bulunmamaktadır. Bu durum kargaşaya yol açmaktadır. Emirgan korusunun bitişiğindeki yeşil alan yapılaşmaya açılıyor.158 dönümlük arazide yapılaşma imkanı verecek proje gündemde. Tabi bu projenin kararını başka kurumlar verecek. Peki, Boğaziçi İmar Müdürlüğü’nün işlevi ne? O kurumun işlevi sadece evine tadilat yapan kişiye yaptırım uygulamak mı? Yönetmelikler veya kararla alınırken tüm etkenler göz önünde bulundurulmamdır. Rant hukuku uygulanmamalıdır. Hukukun herkese karşı eşit ve adil işletilmesi gerekir. İnsanların Adalet Duygusunu incitecek kararlar verilmemelidir. Yasalar yapılmamalıdır”  dedi.