Merkez Parti, şimdiye kadar siyasette kullanılan değerleri bir tarafa bırakarak, milliyetçilik ve din temeline dayalı siyasetin aksine “ÖNCE İNSAN ” anlayışıyla umumi değerlere dayalı bir siyaset izliyor.


Türkiye’de yeni nesil siyasetin merkezi olan Merkez Parti’de her fikirden ve her görüşten insan bulunuyor. DYP, ANAP, CHP, MHP, DP, CHP, AKP ve DSP gibi bütün partilerden siyasetçiler Merkez Parti çatısı altında birleşti. Kirlenmemiş, siyaset batağına batmamış, hizmet aşkı ile yanan deneyimli siyasetçilerin yanı sıra siyasi hayata yeni atılan isimler de Merkez Parti’de hizmet veriyor. Merkez Parti’nin kadroların da siyasete girmiş ancak mevcut düzene uymak istemeyen, daha önce muhalefet partilerinde görev alan DSP’li Aydın Tümen, CHP’li Uğur Aksöz, MHP’li Haluk Pirimoğlu gibi deneyimli isimler bulunuyor. Eski ve yeni siyasetçiler ile işadamlarını bir araya getiren Merkez Parti, ‘her zaman hizmeti ve doğruluğu şiar edinmiş, lider sultası olmayan, dil, din, ırk, mezhep ayrımı yapmayan’ yapısıyla 1 Kasım’daki seçimlerde merkez sağdaki boşluğu dolduracak en güçlü aday olarak öne çıkıyor. Muhafazakar ancak mevcut iktidar partisinin aksine merkezine dini değil insani değerleri koyan Merkez Parti, cemaatçi oluşumlara prim vermeyen tavrıyla da dikkat çekiyor.

Türkiye’nin yeni oluşumunun lideri: Prof. Dr. Abdurrahim Karslı


Merkez Parti Genel Başkanı Prof. Dr. Abdurrahim Karslı, partisini herkese eşit davranan, hizmetin, hakkaniyetin ve istikbale ait değerlerin üretildiği bir merkez olarak tanımlıyor. Prof. Dr. Abdurrahim Karslı, “Biz fikir partisi değiliz, ideoloji partisi değiliz, biz fikirde ittifak etmek mecburiyetinde de değiliz. Bizim dayandığımız kaynak Hak. Bu hayatımızın felsefesi kuvvete dayanmıyoruz, Hakka dayanıyoruz. Kuvvetli olan haklı değildir. Bizde kim haklıysa o kuvvetlidir. Milletin menfaatlerini yükseltmeye gidiyoruz. Merkez Parti Genel Başkanı Prof. Dr. Abdurrahim Karslı Türkiye genelinde oldugu gibi İstanbul'da da oldukça  güçlü,istanbul halkının yakından tanıdığı ilçelerinde sevilen bir milletvekili kadrosu ile seçime gireceklerini halkımızın vicdanı ile sandığa gitmesini ve ülkenin birliği, huzuru ve hakkaniyetli bir yaşam için kutsal olan oyunu Merkez Partiye vermelerini kıymetli vatandaşlarımıza tavsiye ediyoruz " mesajını verdi.

Karslı: Devlet samimi olsa...


İç politikada olduğu gibi dış politikada da hukuka tabi olduklarını belirten Prof. Dr. Abdurrahim Karslı, bugüne kadar yapılan uygulamaların bazılarının iki dudağı arasından çıktığını ve Türkiye’nin yanlış uygulanan dış politikalar yüzünden dünyada yalnızlığı oynayan ülke konumuna düştüğünü savundu. Artan terör olayları için çarpıcı tespitler yapan Prof. Dr. Abdurrahim Karslı “Devlet samimi olsa, PKK’yı yok etmek için para kaynağını kurutur” dedi.

Merkez Parti (MEP) hakkında:


Merkez Parti (MEP), 7 Temmuz 2014 tarihinde İ.Ü. Hukuk Fakültesi Medeni Usul ve İcra-İflas Hukuku Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Abdurrahim Karslı tarafından kuruldu. 26 Ocak 2015'te CHP’den istifa eden İstanbul milletvekili Ercan Cengiz’in partiye katılmasıyla 24. dönemde TBMM’de temsil edildi. Türkiye'nin 81. siyasi partisi olan MEP, 7 Haziran’daki genel seçimlerde toplam 20 bin 945 oy aldı. Partinin Türkiye genelindeki oy oranı ise yüzde 0,05 olarak gerçekleşti.

Prof. Dr. Abdurrahim Karslı kimdir?


Merkez Parti’nin kurucu genel başkanı Prof. Dr. Abdurrahim Karslı, 10 Aralık 1964 Erzurum-Horasan’da doğdu. 2002 yılından beri İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Usul ve İcra-İflas Hukuku Ana Bilim Dalı Başkanı olan Karslı’nın, hukuk alanında basılmış birçok eseri mevcuttur. Prof. Dr. Abdurrahim Karslı, batık Egebank ve Yurtbank davalarında bilirkişi olarak raporlar hazırlamış ve birçok batık bankayı tasfiye etmiştir. Bu davalar sonucunda 14 Nisan 2003 tarihinde Üsküdar’daki ofisinin önünde maalesef  saldırıya uğramıştır. 17 Aralık 2013 tarihinde Cumhuriyet Savcısı Celal Kara ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele ve Mali Şube Müdürlüğü ekipleri, aralarında işadamları, bürokratlar, banka müdürleri, kamu görevlileri ve 61. Hükümetin kabine üyesi üç bakanın oğullarının olduğu 47 kişinin, "rüşvet, görevi kötüye kullanma, ihaleye fesat karıştırma ve kaçakçılık" suçlarını işledikleri iddiasıyla gözaltına alındığı soruşturma hakkında "Yargıya müdahale edildi" diye açıklama yaparak tavrını ve duruşunu ortaya koymuştur.