11Sarıyer’deki sivil toplum kuruluşları arasında, toplumsal sorunlara sahip çıkıp, çözüm önerileri getirerek, ilçenin sosyal, kültürel ve ekonomik gelişmesine katkı sağlayan Sarı Platform Derneği Başkanı Mustafa Bakır, halka ve yöneticilere verdiği mesajda, “Sarıyer canımla cicimle yönetilmiyor. 30-40 yıl önceki Sarıyer’le, bu günkü Sarıyer aynı değil. Yatırımların ve imar planlarının buna göre yapılması gerekirdi. Bu nedenle bir sivil toplum kuruluşu olarak biz de üzerimize düşeni yapacağız” dedi.

Sarı Platform Derneği’nde yapılan toplantıda derneğin Yönetim Kurulu Üyeleri ve Komisyon Başkanları bir araya gelerek, çeşitli konularda görüş alışverişinde bulunuldu. Ayrıca gerçekleştirilecek sportif, kültürel ve sanatsal aktivitelerin içeriği ile bilgi aktarımında bulunuldu. Dernek üyelerine yönelik bir konuşma yapan Başkan Mustafa Bakır, Sarıyer’in sorunlarına daha fazla sahip çıkıp, yaşam alanlarının modernize edilmesi için yöneticiler üzerinde etkili olunması gerektiğini vurguladı. Bakır yaptığı konuşmada şunları söyledi:

3“BİZ GÜÇLÜYÜZ İMAJI VERMEK İÇİN DERNEK KURMADIK”

“Dernek olarak faaliyetlerimizi gerçekleştirirken, halkı ve genç arkadaşlarımızı bilgilendirmeliyiz, sistemin yanlışlarını göstermeliyiz. Çevremizdeki insanlara kötü giden şeyleri anlatmalıyız. Hepimizin kendi alanımızda bilgi birikimi var. Sarı Platform Derneği’ni hiçbir zaman tabela derneği ya da, biz güçlüyüz imajı vermek için kurmadık. On binlerce insan olur, bir fikir üretemez, bizden bir fikir çıkar, yüz bin insana bedel olabilir. Bu nedenle paylaşımlarımızı artırmalı ve güçlendirmeliyiz. Bizi yöneten insanları yönetmemiz lazım. Bunu bilip, yapmamız lazım. Sarıyer canım cicimle yönetilmiyor. 30-40 yıl önce Sarıyer ve İstanbul’un nüfusu belliydi. Yatırımların ve gelişme planlarının da buna göre yapılması gerekirdi.”

Tüm dünyada yaşam alanlarındaki sosyal donatıların, parkların, okulların, ibadet yerlerinin, cadde ve yolların o bölgedeki nüfus artışına göre planlandığını söyleyen Mustafa Bakır, şöyle devam etti:

2“SARIYER ARTIK CENNET DEĞİL”

“Peki Sarıyer’de neden böyle olmuyor? İmar planlarında nüfusu 120 bin görünen Sarıyer’in gerçek anlamdaki nüfusu 400 bin civarında. Artık sığmıyoruz, hava alamıyoruz, huzur bulamıyoruz. Sinemamız, tiyatromuz yok, sosyal donatı alanlarımız yok. İstanbul’un merkezinden buraya gelenler bize cennette yaşıyorsunuz’ diyor, onlara göre tabi ki cennete yaşıyoruz ama bizim koşullarımıza göre yani 30 yıl öncesine göre cennet falan kalmadı, artık Sarıyer’e cennet diyemiyoruz. O yüzden bu konularda halkı bilgilendirmeliyiz. Yöneticileri uyarmalı ve yapılması gerekenler konusunda baskı unsuru olmalıyız. Sportif alanlar, çevre koruma, yerleşim alanlarının imarı, nüfus artışı, sosyal donatı alanları gibi konularda kendi aramızda görüşler oluşturup, ilgili makamlara ulaştırmalıyız. Biz talep edeceğiz ki sorumluları da yapacak.”