Sarıyer’in tanınmış simalarından ve adı siyasi kulislerde Milletvekilliği için geçen Dr. Cengiz Alp,  Mega projelerle imara açılan ve âdete bir doğa katliamına sahne olan Kuzey Ormanlarına sahip çıkma çağrısı yaptı. Doğa katliamında karşı yaşanan duyarsızlığı eleştiren Dr. Alp, Üniversite hocalarının, Orman Fakültesi öğrencilerinin bu işe isyan etmesi gerektiğini ifade etti.


cengizbayram1Sarıyer’in tanınmış simalarından Dr. Cengiz Alp,  yaptığı açıklamada imara açılan Kuzey Ormanları’nın tahrip edilmesine tepki gösterdi. Doğa katliamına duyarlılık çağrısı yapan Dr. Cengiz Alp, çevre ve hayatın sürdürülebilir olmasının, iyi yaşamın en önemli iki ayağı olduğunu ve birbirine uyumlu olması gerektiğini belirti. Şehirlerde yaşam kalitesinin öncelikle yeşil bir çevre ile oluşabileceğine dikkat çeken Dr. Cengiz Alp, geniş yeşil alan, parklar ve ulaşımın çok kolay olmasının önemli yaşam kalitesi kriterleri olduğunu söyledi.

Türkiye Çölleşiyor


Kuzey Ormanları KesiliyorDünya’nın yeşillendiğini tam aksine Türkiye’nin çölleştiğini ifade eden Dr. Cengiz Alp, Dünya’nın yaşanabilir ülkelerinin başında İsveç, Avustralya, Hollanda ve İsviçre’nin geldiğine dikkat çekti. Bu ülkelerde kişi başına düşen yeşil alanlarının Türkiye ile kıyaslanamayacak düzeyde fazla olduğunu kaydeden Dr. Cengiz Alp, bu ayıbın ülkeyi yönetenlerin, ülkeye bakış açısıyla ilgili olduğunu ifade etti. Cumhuriyet döneminde Ankara başşehir seçilirken çok önemli kriterlerin Atatürk tarafından belirlendiğini vurgulayan Dr. Cengiz Alp, Ankara’nın hem stratejik alandan hem iklim şartları düşünülerek bilimsel yöntemlerle belirlendiğini kaydetti.

AK Parti’ye sert eleştiri


22061664Mega projelere izin veren AKP hükümetini eleştiren Dr. Alp, “Maalesef AKP yönetimi son 10 yıllık döneminde ülkenin her şeyini ranta kurban etmiştir. Yani insanların daha huzurlu yaşamasını sağladıkları iddiasıyla, gelecek kuşaklara bırakılması gereken doğal miraslarımızı yok ettiler. Tamamen büyük inşaat firmalarına yeşil alanlarımız ikram edilmiş. TOKİ marifeti ile betonlaştırılmış ve yandaş müteahhit firmalara peşkeş çekilmiştir. 3. Köprünün otobanları çevresinde yapılan konutlar risk altında oturan veya konut ihtiyacında olan insanlara sunulmayacaktır. Tam tersi orta ve üst gelir grupların rant alanı, rantçılara 2.- 3. - 4. konut olacaktır” dedi.

“Boğazda yüzen domuzlar acıklı bir olaydır”


Dr. Cengiz Alp, mega projelerle yok edilen ormanlarda doğal yaşamın de olumsuz etkilendiğini ifade ederek, “Kurtlar, kuşlar ve böceklerinden tutun arılarına kadar her şeyi düşünmemiz gerekiyor. Ekolojik sistem denge içinde olursa gelecekte bize rahat, huzurlu, güzel bir yaşam sunan bir ülkemiz olur. Ama ekolojik dengeyi bozduğunuz zaman önünüze bugün boğazda yüzen domuzlar çıkar. Maalesef bu olay çok acıklı bir durumdur. Şaka konusu olmuştur.Magazin konusu olmuştur. Bu olay bence İstanbul’un yaşadığı en büyük çevre felaketidir. Bugün domuzlar yarın diğer hayvanların dengesi bozulacak. Ekolojik sisteme alışmış koku ile yön bulan o hayvan sürüsü, doğal davranışlarını kaybetmiş ve yollarını şaşırmışlardır. Doğa da sadece biz yaşamıyoruz, diğer canlılar da var” şeklinde konuştu.

Akademisyenlere çağrı


kuzey-ormanlari-icin-yuruyorlar-17118Sarıyer, Bahçeköy’de bulunan Orman Fakültesi akademisyenleri ve öğrencilerinin bu konuya sahip çıkması gerektiğinin altını çizen Dr. Cengiz Alp, “Bu kadar ormanımız var. Bu orman fakültesinde okuyan gençler, orman ürünlerini geliştirmek ve çağın gerekleri ile birleştirmek üzere okutuluyor. Üniversite bunun için kurulmuştur. Ama siz ormanlara değer vermezseniz o çocuklar ne yapacak. Ormanlar yarın öbür gün kesilecek bir şey olarak görülüyor. Yani ormanı geliştirmek üzere bir siyasi programımız yok. Bu stratejik bir karardır. Siz, ormanları yok etmek üzere gidiyorsunuz. Ormanların bir kısmı yanıyor, bir kısmına da inşaat yapıyorsunuz. Bu ağaç kesimlerine en çok orman fakültelerinin çıkıp isyan etmesi lazım. Ama ses çıkarmıyorlar. Yazık! Bence orman fakültesi öğrencilerin bu işin öncüsü olması lazım. Bunun için okudunuz, bunun için eğitim aldınız. Üniversite hocalarının, orman fakültesi öğrencilerinin bu işe isyan etmesi lazım. Yani 3 - 5 kişinin bir çevre duyarlılığı ile olmaz. Toplumun ayağa kalkması lazım. Üniversitelerin, özellikle orman fakültelerinin, öğretmenlerin, dekanların, rektörlerin, yönetim kurulunun çıkıp; bu ormanlar sizin değil, bu bin yıllık geçmişin ürünü, senin atan, deden bunlara saygı duymuş, bir çok savaşlar geçmiş kesilmemiş demesi lazım” diye çağrıda bulundu.