CHP: “Olası büyük İstanbul depremi sonucunda 87 bin vatandaşımız yaşamını yitirirken 135 bin kişi de yaralanacak.”

u62wCHP İBB Meclis Üyesi Seyitali Aydoğmuş, İstanbul’da ki olası büyük deprem ile ilgili İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Japon Hükümetine bağlı Uluslararası İşbirliği Ajansı’nın hazırladığı raporda deprem gerçeğini tüm çıplaklığıyla bir kez daha ortaya koyduğunu İBB Meclis gündemine taşıdı ve hazırladığı yazılı soru önergesini meclis toplantısında sözlü olarak okudu. Olası bir depremde en az 87 bin vatandaşın canından olacağı Raporunun altında Japonya hükümetine bağlı bir ekiple İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin imzasının olduğunu vurgulayan CHP’li Seyit Ali Aydoğmuş, İstanbul genelinde mahalle bazında, binalar ve zemin etüdleriyle ilgili yapılan bu çalışmaların beraberinde çarpıcı sonuçları da getirdiğini, Raporun öncelikle İstanbul’da olası bir deprem için 4 farklı senaryo geliştirildiğini söyledi.

Deprem gerçeği raporun en can alıcı kısmını İBB Meclis Üyelerine okuyan CHP’li Aydoğmuş şunları söyledi: “Böyle bir deprem sonucunda 87 bin kişi yaşamını yitirirken 135 bin kişi de yaralanacak. Modelleme yöntemiyle yapılan araştırma sonuçlarına göre Adalar, Büyükçekmece ve Avcılar ilçelerinde yüksek riskli ve çok riskli bölgeler ilçelerin toplam alanı içerisinde önemli bir yere sahip. Yine Bahçelievler, Güngören, Çatalca, Silivri de riski yüksek bölgeler içerisinde gösteriliyor. Ve raporda can kayıplarının hangi bölgelerde olacağı da şöyle belirtiliyor; Maltepe, Bahçelievler ve Güngören 6 bin ila 8 bin arasında, Bağcılar, Avcılar, Bayrampaşa ve Bakırköy 4 bin ila 6 bin arasında Kadıköy, Beyoğlu, Gaziosmanpaşa, Eyüp, Pendik, Kağıthane ve Sarıyer’de 2 bin ila 4 bin, Çatalca, Fatih, Küçükçekmece, Beşiktaş, Adalar ve Silivri’de yaklaşık 2 bin kişinin yaşamını kaybedeceğini öngörüyor bu rapor”
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi 2016 yılı Temmuz ayı Meclis toplantılarında İBB Meclisi CHP Üyeleri Seyit Ali Aydoğmuş, Hasan Tapan ve Servet Baylan imzaları ile Meclis Başkanlığına sunulan ve cevaplanması isteği ile oy birliği ile Başkanlık Makamına havale edilen önerge:
18/07/2016

İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR MECLİS BAŞKANLIĞINA

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’yle Japon hükumetine bağlı Uluslararası İşbirliği Ajansı’nın hazırladığı rapor deprem gerçeğini tüm çıplaklığıyla bir kez daha ortaya koydu. Mikro-bölgeleme dahil afet önleme, azaltma temel planı çalışması adını taşıyan bu rapor tam iki yıllık bir çalışmanın ürünü. İstanbul genelinde mahalle bazında, binalar ve zemin etütleriyle ilgili yapılan bu çalışmalar beraberinde çarpıcı sonuçları da getirdi. Rapor öncelikle İstanbul’da olası bir deprem için 4 farklı senaryo geliştirdi.

Birinci senaryoya göre 7,5 ikinci senaryoya göre 7,4 üçüncü senaryoya göre 7,7 ve dördüncü senaryoya göre ise 6,9 büyüklüğünde bir depremin yaratacağı hasarlar incelendi. 7,7 büyüklüğünde olası bir depremde İstanbul’da bu bölgelerden 59 bin bina ağır hasar görecek ve 128 bin bina da ağır ve orta hasarlı bir hale gelecek. Ve raporun en acı kısmı: Böyle bir deprem sonucunda 87 bin kişi yaşamını yitirirken 135 bin kişi yaralanacak. Modelleme yöntemiyle yapılan araştırma sonuçlarına göre Büyükçekmece, Adalar ve Avcılar İlçelerinde yüksek riskli ve çok riskli bölgeler ilçelerin toplam alanı içerisinde önemli bir yere sahip. Yine Bahçelievler, Güngören, Çatalca, Silivri de riski yüksek bölgeler içerisinde gösteriliyor. Ve raporda can kayıplarının hangi bölgelerde olacağı da belirtiliyor.

Maltepe, Bahçelievler, Güngören 6 bin ila 8 bin arasında Bağcılar, Avcılar, Bayrampaşa ve Bakırköy 4 bin ila 6 bin arasında Kadıköy, Beyoğlu, Eyüp, Pendik, Gaziosmanpaşa, Kâğıthane ve Sarıyer’de 2 bin ila 4 bin, Çatalca, Fatih, Beşiktaş, Küçükçekmece, Adalar ve Silivri’de yaklaşık 2 bin kişinin yaşamını kaybedeceğini öngörüyor bu rapor. Rapor yine 7,7 büyüklüğündeki bir depreme karşı İstanbulda ki okul, hastane gibi kamu binalarının yüzde 10’a yakın bir bölümünün ağır hasarlı olduğuna dikkat çekiyor.Ayrıca İstanbul’daki aralarında Haliç Köprüsünün de bulunduğu 20 köprü bu büyüklükte bir depremde dayanamayacak.
İstanbul Büyükşehir Belediye uzmanlarının hazırladıkları raporun sonunda alınması gereken kısa kısa vadeli tedbirleri şöyle açıkladı: “öncelikle hastaneler, okul binaları, kamu tesisleri, köprüler, limanlar ve altyapı güçlendirilecek. Uzun vadeli önlemlerde ise Kentsel Dönüşüm formüle edilecek. Depreme dayanıklı binalar için araştırma teşviki, dayanıklı konut için kredi sistemi ve afet yönetimi konusunda kurumsal sistemin geliştirilmesi şart.”denmesine karşın 1. derece deprem kuşağında bulunan bölgeler es geçilirken, riski az rantı çok 2. derece riskli bölgelerde çalışma yapılıyor.

Çevre ve şehircilik Bakanlığı'nın sitesinde bulunan riskli alan haritasında 2.derece deprem kuşağında yer alan Esenler, Gaziosmanpaşa, Bağcılar ile 3.derece deprem kuşağında yer alan Sarıyer’de riskli alanlar belirleyip ilan ederken 1.derece deprem kuşağında yer alan Beylikdüzü, Bakırköy, Bahçelievler, Zeytinburnu, Fatih, Ümraniye, Ataşehir, Maltepe, Sancaktepe, Tuzla, Pendik gibi ya hiç yok yada yok denecek kadar az. Bakanlığın sitesinde yer alan haritada riskli alan ilan edilen en dikkat çekici mahalleler ise devletin ötekileştirdiği Sarıyer, Derbent ve Armutlu, Okmeydanı, Fikirtepe ve Kanarya Mahalleleri yer alıyor, en dikkat çekici olan ise Beşiktaş’ dan sadece Etilerin, Beyoğlu’nda ise İstiklal Caddesinin riskli alan ilan edilmesi.

2012 yılın da çıkarılan “6306 sayılı Afet Riskli altındaki alanlar dönüştürülmesi” hakkındaki kanun ise rant odaklı projelerin en sevdiği kanun oldu. 14 kişiden oluşan il afet kurulunun 3 yıllık çalışması sonucu 493 toplanma ve çadır alanı belirterek bu yerlerin 370 tanesi rant uğruna imara açıldığı da acı bir gerçek. Bunların bazıları ise Torunların yükseldiği Ali Samiyen Stadı yeri, Zorlu AVM’nin olduğu Karayolları 17. Bölge Arazisi, Kadıköy de Meteroloji bina ve alanın yeri, Aksaray AVM’nin yer aldığı Acı Bademlik Otosanın Fabrika Arazisi, Bakırköy’de Marmara ve İstanbul Form, tıraşlanmadı diye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sahibine küstüğü Zeytinburnu 16,9 Kulelerinin olduğu arazi. İmara açılma çalışması yapılan yerler ise Kadıköy’deki İl Tarım Müdürlüğü arazisi özelleştirildi. Taksim Gezi Parkı Topçu Kışlası yapılmak isteniyor, Levent’ deki İETT arazisi satılmak isteniyor. Bundan hareketle;

1- Olması muhtemel İstanbul Depremi ile ilgili belediyenin ayırmış olduğu bütçe ne kadardır?
2- 1999 depreminde bu güne deprem toplanma bölgesi olarak ayrılan yerlerin ne kadar rant uğruna imara açılmıştır?
3- Önlem olarak ada bazında kentsel yenileme düşünüyor musunuz?
4- Yoksa rant uğruna parsel bazında yapılaşmaya devam mı edeceksiniz?
5- Bu güne kadar 1999 depreminde hasarlı resmi kurum, okul vb gibi kaç bina güçlendirildi?
6- Olması kesin olan İstanbul depremi ile ilgili kapsamlı bir kentsel yenileme düşünüyor musunuz?
7- Aksi halde kenti kendi kaderine mi terk edeceksiniz?
Yukarıdaki sorularımızın cevaplanması için önergemizin başkanlığa havalesini arz ederiz.