Uzun yıllar Sarıyer Belediye Meclis Üyeliği yapan, Sarıyer’in tanınmış siyasi aktörlerinden Hamdi Akdağ, mülkiyet sorunu ve gündeme ilişkin Genel Yayın Yönetmeni Levent Pehlivanoğlu’na önemli açıklamalarda bulundu.

Sarıyer Belediyesi’nde uzun yıllar meclis üyeliği yapan ilçe siyasetinin tanınmış isimlerinden AK Parti’li Hamdi Akdağ, gündemi değerlendirdi. Genel Yayın Yönetmeni Levent Pehlivanoğlu’na Sarıyer siyasetiyle ilgili kritik açıklamalarda bulunan Hamdi Akdağ, “Bugüne kadar tüm seçimlerin arefesinde, siyasilerin söylemiş oldukları imar ve mülkiyet problemlerinin çözüleceğine ilişkin vaatler, bugüne kadar gerçekleştirilemedi. Benim Sarıyer siyaseti içinde bulunan arkadaşlardan beklentim, mülkiyet probleminin üzerine yoğunlaşmaları. Gerek ilçemizdeki tapusuz bölgelerimizin mülkiyetleriyle ilgili gerekse tapulu olup da imara kavuşmamış bölgelerimizle ilgili sorun çözülebilmiş değil. Şehrin bütün ilçeleri yapılanmasına rağmen Sarıyer, bu alanda İstanbul’un en geri kalmış ilçelerinden biri. Siyasiler olarak buna neden önem vermiyorlar?” dedi.
“HALKI DİNLEDİKÇE KARŞIMA MÜLKİYET SORUNU ÇIKIYOR”

Emekli bir siyasetçi olarak sürekli halkın içinde olduğunu dile getiren Akdağ, şöyle devam etti: “Halkı dinledikçe karşıma hep mülkiyet sorunu çıkıyor. Bu sorunların çözümü için yola çıkan siyasetçi kardeşlerimin daha başarılı sonuçlar alacağını düşünüyorum. Artık insanlar, sözlere de güvenemez hale geldiler. Çünkü birçok siyasetçiden benzer sözleri duydular. Buna rağmen henüz bir çözüm olmadı. Siyasiler yaklaşan seçimler öncesinde, mülkiyetle ilgili çalışmalarını vatandaşa inandıracak şekle getirmeliler. AK Parti’nin bu konuyla ilgili yoğun çabaları olduğunu biliyorum. 2019’a kadar mülkiyet sorununun çözümlendiği bir iki bölge bile olsa, seçimlerin partimiz için kolay geçeceğini düşünüyorum. Çünkü Sarıyer’in bunun dışında çok önemli bir sorunu yok. Alt yapısı ve birçok ihtiyacı olan yatırımlar yapılmış bir ilçe.”
“BAŞKAN ŞÜKRÜ GENÇ’E TEŞEKKÜR EDİYORUM”

Sarıyer’de gerçekleştirdiği çalışmalar dolayısıyla Belediye Başkanı Şükrü Genç’i takdir ettiğini dile getiren Hamdi Akdağ, “Kendisine teşekkür ediyorum. Hangi siyasi partiden olursa olsun Sarıyer için bir tek çivi çakan, bizim için makbuldür. Biz kendilere saygı duyuyoruz. Her yeni gelen başkan, Sarıyer için çıtayı daha da yükseltmeli” diye konuştu.
“KÖYLER BİLE LÜKS VİLLA CENNETİ OLDU”

Sarıyer’in konum olarak İstanbul’un en güzel ilçesi olduğuna vurgu yapan Akdağ, ilçedeki imar ve yapılaşmayla ilgili önemli tespitlerde bulundu. Hamdi Akdağ, “Eskiden Sarıyer’in köyleri vardı. Buralara köy havası almak için giderdik. Şimdi köyler bile çok lüks villa cenneti oldu. Ama ilçemizin yapılanmaya müsait olan merkezi yerlerinde hiçbir imar faaliyeti yok. Köylerin imarı AK Parti döneminde hazırlandı. Bugün hazırı kullanmak çok kolay, ancak sonraki yönetimler için de bir şeyler bırakmak gerekiyor. Bugünkü belediyeden o hazırlıkları da yapmasını bekliyoruz. İnşallah sorunları çözüldükten sonra Sarıyer, çok daha yaşanılır çok daha güzel bir ilçe olacak” dedi.
“KÖTÜ ÖRNEKLERİ İYİYE ÇEVİRMEK BİZİM ELİMİZDE”

İstanbul’da Sarıyer ve diğer ilçelerde yapılan dev gökdelenlerle ilgili yorumlarda bulunan Akdağ, “Şehrimiz için 3-4 katlı binalar daha güzel. Yapılan gökdelenler yıkılsın demiyoruz. Hepsi milli servettir. Ancak bundan sonra yapılmaması çok önemli. Gelecekteki imarları düzgün, akıllı ve mantıklı olarak planlamamız gerekiyor. Siyasetin içindeki kardeşlerimizden çok katlı bu yapılara mani olmalarını, bölgelerimize göre 2 ila 5 katlı binaların olduğu yaşanılabilir bir şehir meydana getirmelerini bekliyoruz. Önümüzdeki kötü örnekleri iyiye çevirmek bizim elimizde” ifadelerini kullandı.
“YUKARISI KUŞLARIN OLSUN, AŞAĞISI BİZE YETER”

Gökdelen sorununun sadece AK Partili belediyelerin sorumluluğunda olmadığını belirten Hamdi Akdağ, sözlerine şöyle son verdi: “Birçok CHP’li belediyenin yönettiği ilçelerde de bu yapılar mevcut. Sadece Sarıyer’de değil ülkemizin tamamında yaşanılabilir şehirler kurmalıyız. Bizler, hangi partiden olursak olalım, kendi ilçemizi programlandırırken bu yapıları örnek almayalım, bunlardan kaçınalım. Hiç olmazsa kuşların özgürlüklerine engel olmayalım. Yukarısı onların olsun, aşağısı bize yeter. Sarıyerli siyasilerden böyle bir imar anlayışı bekliyorum.”