Birçok anlamda İstanbul’un önde gelen ilçelerinden biri olan Sarıyer’de, gerçekleştirilen çeşitli etkinlik ve toplantılarda bir gazeteci olarak karşılaştığımız nezaketten yoksun davranışlar son zamanlarda arttı. Bu durumun bir an önce sona ermesini ümit ediyorum.

Gazetemizin 159. sayısını çıkardığımız şu günlerde, bunları yazmak bize zül gelse de ilgilileri uyarmak artık kaçınılmaz hale geldi. Son dönemlerde gazetecilik, mesleki anlamda kan kaybetse de bu iş yine de dünyanın birçok yerinde kamuoyunun bilgi sahibi olması, doğruları öğrenmesi ve doğru şekilde yönlendirilmesi adına en önemli iletişim aracı olma özelliğini sürdürüyor. İlçemizde düzenlenen etkinlikler, ister popülist olsun ister kamu yararı gözetilsin, ben ve meslektaşlarım işimiz gereği gazetecilik görevimizi azami derecede yerine getirmeye çalışıyoruz.

Gazetecilik mesleğini yaparken, bir taraftan sanal alem medyacıları ile mücadele ediyor, diğer yandan da nezaket yoksunlarıyla..!

Sarıyer'de herkes haberci, herkes fotoğraf uzmanı... Hatta canlı yayın sunuculuğuna soyunanlar bile var. Bizim işimizi yapmaya bu kadar heveslinin olduğu bir ortamda, gazetecilik de ister istemez zorlaşıyor. Ama bu demek değildir ki; mesleği gazetecilik olan, geçimini bundan sağlayan, eğitimini almış ya da kendini bu alanda yetiştirmiş, meslek etiğine uyarak gerçekten habercilik yapan medya mensuplarına hak ettiği değer verilmeyecek. Bu demek değildir ki gazeteciye saygı gösterilmeyecek.

Gazeteci hangi koşulda olursa olsun önce işini yapar, davet edilmese de kamuoyunu ilgilendiren ve özel nitelikli olmayan toplantılara girer ve takip eder. Sosyal yaşamı, kent düzenini, trafiği, insan davranışlarını gözlemler, başkalarına zarar veren, yanlış olayları belgeleriyle haber ya da yazı olarak yayımlar, ilgilileri, sorumluları ve yetkilileri usulünce uyarır.

Vatandaşa hizmet vermekle yükümlü, kamuoyunun, her çalışmasını bilip izlemesi gereken kurum ve kuruluşların çalışma alanları da gazetecilerin ilgi alanına girer. Nüfusu 350 bine yaklaşan Sarıyer’de de, ister kamu kurum ve kuruluşu, ister sivil toplum kuruluşu, isterse siyasi parti olsun, basın mensuplarına hak ettiği değeri ve önemi vermenin, bu işi yapanlara karşı ilgi ve nezaketi göstermenin, sağlıklı bir diyalog içinde olunması adına bir gereklilik olduğunu düşünüyorum! Ama maalesef Sarıyer’de  birçok kişi nezaket kurallarından bihaber.

Bu nedenle, düzenlenen toplantı ve etkinliklere davet edilme, ulaşım sağlama, ağırlanma ve çalışma kolaylığı sağlanma konusunda hangi kurum ya da kuruluş olursa olsun kamuoyunun bilgi sahibi olması adına basın mensuplarına karşı sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğini hatırlatmak istiyorum. Çünkü biz gördüğümüzü, duyduğumuz ve görüntülediğimiz haberleri kamuoyuna aktarıyoruz.

İlçemizdeki kurum ve kuruluşlar ile siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının yetkili ve görevlilerinin gazetecilere karşı daha nazik daha duyarlı olmalarını isterken, yaşanan aksaklık ve nezaketsizliklerin de gereğinin yapılmasını umuyorum.

SARIYER POSTA