Covid-19 virüsü nedeni ile insani değerlerimiz daha çok önem kazandı. Dayanışma, yardımlaşma ve yakınlaşmadan sosyalleşmeye çalışıyoruz.

Herkes gücünün yettiğince bir şeyler yapıyor veya yapmaya çalışıyor. Komşular birbirlerine, muhtarlar mahalle sakinlerine, belediyeler ilçe ve il yoksullarına, devlet yönetimi bütün ülkenin ihtiyaç sahibi, güçsüzlerine imkanlar ölçüsünde destek sunuyor veya sunmaya çalışıyor. Herkesin büyüklüğüne küçüklüğüne bakmaksızın yapmış olduğu yardım önemlidir. Alay edilecek, tiye alınacak bir şey yoktur.

Kobilere sağlanan kredi imkanları, kısa çalışma ödenekleri, temel gıda yardımları, askıda fatura (faturasını ödeyemeyen vatandaş faturasını belirli bir yere bırakıyor, yardım etmek isteyen de o kişinin haberi olmadan o faturayı alıp ödüyor.)... Kasap et için yapıyor aynı yardımlaşmayı, manav sebze için, fırın ekmek için hepsi önemli hepsi değerli az veren candan çok veren maldan! Bizim örf ve adetlerimize geleneklerimize uygun toplumsal bir yardımlaşma örnekleri...

Bunlar çoğaltılabilir. Önemli olan bu işi sulandırmamak. Bu işi siyasi ve kişisel menfaatlere kurban etmemek... İhtiyaç sahibini rencide etmeden yapmak. O 'nun gerçekten iğneden ipliğe her şeye ihtiyacı olduğunu hissetmek. Toplumun bu virüs sayesinde iliklerine  kadar işlemiş, yokluğunu, sıkıntısını işsizliğini, iş yerinin  kapanışını, zor da kalanları anlamak.

EN ACI SÖZ

Tam bundan 232 yıl önce 1789 yılında kıtlık nedeni ile  kuru ekmek bulamayan halk yürüyüşe geçmiş, Kraliçe Marie Antoinette 'Niçin yürüyorlar?' diye yanındakilere soruyor. Yanındakiler 'Ekmek istiyorlar' deyince kraliçe herkesin bildiği o meşhur sözünü söylüyor . 'EKMEK bulamıyorlarsa  pasta yesinler!'  diye o ünlü cümleyi kuruyor. Yıllarca kraliçenin halktan bir haber, cahil ve ukala sözü her kesimce söylenir. En acıklı sözdür!

Bu  gibi söylevler toplumun mevcut yapısını anlamamak olur ki ta 232 yıl önce büyük tepki almış bir sözdür. Adam İstanbul'da kalmış memleketine gidecek otobüs parası yok, siz ona 'Otobüsle gidemiyorsan uçakla git' der gibi bir şey !

AMASIZ, FAKATSIZ, NİÇİNSİZ VE NEDENSİZ SAMİMİYET

Öyle veya böyle sorumlusu; virüstür, olaylardır, yönetenlerdir, fark etmez. Toplum büyük bir buhran geçiriyor. Dayanışmayı sadece göstermelik desinler diye sözde  yapmayın. 'Ben şunu yapacaktım ama şu nedenden yapmadım. Ben ona yardım edecektim. Fakat o onun adamı neden edeyim' gibi bencillikleri bırakıp sadece  insan olun yeter.

Biraz samimiyet lütfen!