CHP'nin aday adayları fazla, çünkü..!

Sarıyer’de yerel seçime belediye başkan adayı ve meclis üyesi adayı olarak girmek isteyen CHP’lilerin sayısı oldukça kabarık.. Şu ana kadar 9 belediye başkan aday adayı ( Şükrü Genç, Dr. Cengiz Alp, Erol Aydın, Av. Necati Yıldırım, Betül İstanbullu, Ali İhsan Özdemir, İhsan Tanyıldız, Güner Şahin, Nazan Özbaykal Şenolsun ) İlçe Başkanlığı’na başvuru dosyalarını verdi. Bu rakamın zaman içinde daha da artacağı tahmin ediliyor. Belediye meclis üyesi aday adayı sayısının ise 200’e yaklaşığı belirtiliyor. Diğer partiler bu konuda hala ketum davranırken ya da aday tespitinde kararsız kalırken, CHP’nin onlardan önce davranıp aday adaylarını açıklaması bir avantaj olarak görülüyor ve CHP’liler “ erken kalkan uzun yol alır ” diyor. Aslında bu doğru bir bakış açısı.. Çünkü demokratik temayüllere göre halk bu aday adayları üzerinde tartışacak, kimin daha çok bu göreve layık olduğu konusunda fikirler üretilip, kesin kararın verilmesinde etkili olacak. Eğer parti üyeleri arasında bir eğilim yoklaması da yapılırsa, halkın kendisini yönetmesini istediği kişilerin demokratik yollarla belirlenmesi sağlanacak... Merkez yoklaması ile aday belirleme partiler için ayrı bir tercih olsa da, vatandaşın fikir ve görüşü bu durumda pek fazla etkili olamamakta, belirlenen adaylarla, merkez arasındaki ilişkiler konusunda akıllarda soru işareti kalmaktadır. Ben bir gazeteci, bir seçmen ve vatandaş olarak CHP’nin aday adaylarının fazlalığı üzerinde biraz kafa yordum, ‘ neden? ’ diye sordum kendime.. Ve şöyle bir cevap oluştu beynimde; eğer bir makamın ya da görevin talibi çoksa, o makam ya da görev önemlidir, değerlidir. Hiç kimse yanından bile geçmiyorsa, orada önemli bir şey yok, kimse de uğraşmak istemiyor demektir. Peki o makamda halen biri oturuyor ve seçimle geldiği o görevi sürdürüyorsa, başkaları o koltuğa oturmak için neden öne çıkar, aday olur? Birincisi ‘ bu işi ben, senden daha iyi yaparım ’ düşüncesi hakim olduğu için, ikincisi ‘ sen bu işi beceremiyorsun , bu görevi layıkıyla yerine getiremiyorsun ’ şeklinde düşünüldüğü için, üçüncüsü ise o makamda oturan kişi, üstlendiği görevi gerçekten kendisinden beklenildiği gibi yapamadığı için.. Dördüncü bir neden daha sayabiliriz ki o da ' CHP parti ve belediye olarak öylesine başarılı olmuştur ki aday adayları kazanmayı çantada keklik görmektedirler' . Bunu da gözardı etmemek gerek. Bu durumda o koltuğun adayları ne kadar fazlaysa, bu dört düşünce de o kadar yoğundur. Ancak ilk üç maddeyi ayrı olarak ele aldığımızda şunları söyleyebiliriz.. Bir işi iyi yapan kişinin karşısına rakip olarak çıkmak, o işi ondan çok daha iyi yapacağı konusunda kendine güvenen ve yarışmada o kişiyi yeneceğine inanan kişilerin gösterebileceği bir davranıştır. Aksi takdirde hiçbir yerde görülmemiştir ki yüz yirmi kilo sıkletindeki bir güreşçinin karşısına elli kiloluk başka biri çıksın, bu cesareti kimse gösteremez. Gösterse de hayalcilik olur ve sonuç baştan bellidir. O zaman CHP’deki aday adayı fazlalığının nedeni, bu kişilere bu cesareti ve inancı veren ortamın müsait olmasıdır.. Öyle ya da böyle “ Ben bu işi daha iyi yaparım” diyenlerin giderek artmasında elbet bir keramet vardır.. (Tuncay DAĞLI)