1Tuncay DAĞLI'nın yazısı...

Mustafa Sarıgül CHP’ye döndükten sonra İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına adaylığı da kesin gibi oldu ya Sarıyer’deki sosyal demokratların büyük çoğunluğu da pusulayı Sarıgül’e döndürdü. Herkes bir yerden akraba çıkma derdinde..! Nasıl olur da kendimi Sarıgül’ün adamı gibi gösteririm diye çabalayan çabalayana..

Hele ki aday adayları neredeyse ‘şehrin adını Sarıyer’den Sarıgül’e çevirelim’ diyecekler. Öylesine içselleştirdiler Sarıgül’ü..

Gece rüyasında Sarıgül’ü gören, sabah kalkıp eşine dostuna, ‘Koltuk benim. Sarıgül buraya beni başkan adayı gösterecek’ diyor.

Bir toplantıda karşılaşıp, gözgöze gelen ya da yanından geçerken sürtünen, ‘Vallahi aday benim’ diyor.

‘Sarıgül beni öptü, Sarıgül elimi sıktı, Sarıgül, sırtımı okşadı, Sarıgül bana göz kırptı’ diyenin haddi hesabı yok.

Etraf Sarıgül’cü dolu.

Ben olsan Sarıgül’ün yerinde; dikerim Çayırbaşı’na bir adam, veririm eline bir Sarıgül, sonra tüm aday adaylarını vapur iskelesinin önünde toplar, ‘Kim önce gülü alıp, bana getirirse adayım odur, haydi yallah marş marş’ derim.

Nefesi yeten kazanır. Malum görev beş yıl. Ölmek var, kalmak var... Sağlam olmak lazım. Öyle öptürmekle, sevdirmekle bu işler olmaz. Yürek lazım. Hem de mangal gibi…!

Sarıgül boşyere Sarıgül olmadı, şimdiki bulunduğu yere de havadan gelmedi. Diyetini fazlasıyla ödedi. Bu nedenle Sarıgül’e şirinlik yapmakla, her gördüğün yerde sarılıp öpmekle, dizinin dibine oturup, gözünün içine bakmakla adaylığı kapacağını sananlar varsa çok yanılıyorlar.

Öyle düşünenlerin öncelikle bulundukları yerlerin, oylarını isteyeceği insanların gönlünü kazanması lazım. Kendi ilçesinin insanının sevmediği, desteklemediği adamı Sarıgül ne yapsın?

Bence aday adayları yüzlerini önce halka dönsünler, halkın gördüğünü partinin genel başkanı da görür, büyükşehir adayı da..

Rüyada Sarıgül’ü görmekten keramet beklemeye gerek yok..!