İstanbul Büyükşehir Belediyesi yoldaki onarım hatasını gördü..!

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Yol Onarım ekibi tarafından Sarıyer Tüneli bağlantı yolunda yapılan tamiratın yarım bırakılması nedeniyle tehlike yaşandığını belirten haberimizden sonra görevliler hatalarını fark edip, yoldaki tamiratı tamamladılar

Sarıyer Tüneli’nin Maden Mahallesi çıkışından sonra devam eden bağlantı yolunun Sarıyer Spor Kulübü tesisleri ile İETT otobüsleri son durağına giden yolların kesiştiği kavşakta yapılan onarım nedeni belli olmayan bir şekilde yarım bırakılmıştı. Onarım yapılan tretuvar uzantısına şerit çekip, ince dubalar diken görevliler, yaptıkları çalışmayı olduğu gibi bırak gitmişlerdi.



Ancak yol kenarında oluşan yarım metre yüksekliğindeki boşluk özellikle geceleri her an bir aracın düşebileceği şeklinde tehlike arz ediyordu. Işıklı bir uyarı levhası ya da cihazı konulmadığı için geceleri görülemeyen onarım alanının bir an önce yapılması gerektiğini belirten haberimizden sonra gerekli çalışma yapıldı ve tamirat tamamlandı. Köşedeki boşluğu duvar örüp, dolgu yaparak kapatan görevliler asfalt dökülene kadar da aynı alanı şeritle trafiğe kapattılar.

 

 

Haberi yapan Tuncay Dağlı’nın yorumu

“Gazetecinin görevlerinden biri de elbette ki yaşadığı yerin sorunlarını, eksiklerini görüp, görseller de kullanarak haber olarak yayınlamak ve dikkat çekmektir. Ancak bir söz vardır ki tam da işini iteleyerek, çekiştirerek ya da söyleyerek yapanlar için uydurulmuştur, o da ; ‘deh demeden giden at, yap demeden yapan evlat, hele bir de güzel olursa avrat, gir oyna çık oyna..’

Evet, gazetecinin işi kamu yararına yapılmayanları, yanlışları ve eksiklikleri görüpte ilgililerini uyarmaktır ama bir de o işin asıl yükümlüsünün sorumluluğu diye bir şey vardır. Her görevli yapması gereken işi birilerinin uyarmasını bekleyerek yaparsa işimiz var..! Çünkü daha önce de gazetemizde, “kaldırımlar bozuk, insanlar yürüyemiyor”, “yollar çukur dolu, araçlar gidemiyor”, “sokak lambaları yanmıyor, vatandaş karanlıkta kaldı” gibi benzer haberler yayınlamıştık ve ancak ondan sonra bu işler yapılmaya başlanmıştı.. Yani bu memlekette yapılması gereken işleri birilerinin ‘lütfen yapar mısınız?’ demesi mi bekleniyor, anlayamadım gitti..! Göz var nizam var, o yollardan, kaldırımlardan sadece biz mi geçiyoruz, sokak lambaları sadece bizim önümüzü mü aydınlatıyor…?”