Ülkemizde trafik cezalarından elde edilen gelir olarak bütçede yer alan payın her geçen yıl artırılması sonucu, trafik memurları da ceza kesmek için üzerlerine düşen görevi fazlasıyla yerine getiriyor. Yanlış yere park eden araçlar da bu kapsamda çekicilerle götürülüp, araç sahibine katmerli cezalar ödetiliyor
Trafik sorunu ortadan kaldırmak yerine, sorundan gelir elde etmek gibi bir yöntem izlenen ülkemizde, yolları genişletmek, park yerleri yapmak, oto parklar açmak gibi düşünceler ne yazık ki ikinci planda kalıyor. Bu nedenle vatandaşlar park yapacak yer bulamadıkları şehir merkezlerinde işlerini görmek için uygun olmayan yere park edince devletin sopası başlarına iniveriyor.
TRAFİK'TE ÇEKİCİ ESNAFA SIKINTILI ANLAR YAŞATIYOR
İstanbul’un her yerinde olduğu gibi Sarıyer de trafik çilesi ve oto park sorunu yaşayan talihsiz ilçelerden biri. Özellikle Merkez Mahallesi’ndeki esnaf kendi araçlarıyla dükkan, mağaza, lokanta ve benzeri işyerlerinin önündeki yol kenarlarını işgal ederken, yer bulamayanlar da ara sokakları park alanı olarak kullanıyor. Sonuçta alışveriş yapmak veya başka bir işini görmeye gelen vatandaşlar araçlarını park etmek için ya İBB’nin gelir kaynağı olan İSPARK’ın işlettiği cadde kenarındaki park yerlerini ücreti karşılığı kullanıyor ya da boş bulduğu bir yerde duruveriyor. Bu sırada oradan geçen ya da şikayette bulunulduğu için gelen trafik çekicileri aracı kaptığı gibi götürüyor. Bir süre sonra aracını bıraktığı yere gelen vatandaş ise arabasının yerinde yeller estiğini görünce başından aşağı kaynar sular dökülüyor.
Sarıyer’de devamlı yaşanan bu olay araç sahiplerini bıktırmış ve isyan ettirmiş durumda. Sorunu çözmek yerine para kazanmayı tercih eden uygulamalar vatandaşla devleti karşı karşıya getiriyor. İnsanlar trafik için hizmet beklerken ceza ödemek durumunda kalınca yöneticilere karşı olumsuz düşünceler giderek artıyor. Kısa bir süreliğine bile park eden araç sürücüleri, yanlış park cezası, çekici parası ve aracın götürüldüğü yerdeki parkın parasını ödeyerek, devlet bütçesine istemeyerek de olsa katkı sağlıyor.. Ama modern ve çağdaş Türkiye’ye bu durum hiç yakışmıyor..!
