Sarıyer istikrarsızlığını devam ettiriyor. Kendi sahasında yine puan kaybetti. Hem de ligin alt sıralarında yer alan Kırklarelispor’a karşı…

Tek kelime ile maçtaki puan kaybı Sarıyer Teknik direktörü Bahri Kaya’nın eseridir.

Bahri Hoca siz ne yapmak istiyorsunuz? Amacınız ne?

Bu sorunun karşılığını Sarıyerliler anlamış değil! Bir açıklama yapmak zorundasınız.

Neden ve ne düşünerek her hafta değişik kadrolarla sahaya çıkıyorsunuz?

Oturmuş takım kadrosunu bozmaktaki amacınız ne?

Oyuncu değişikliğine gitmeden, saha içinde neden yer değişikliği yapmıyorsunuz?

İnatla bazı isimleri oynatmanızın amacı kazanmak olabilir ama kazanılamayacak olanlar belli olduğu halde neden bu kadar ısrar?

Başkan ve yöneticiler size bu kadar yetki vermişlerse de kulübün yönetimini vermiş değiller! Siz önce çalışansınız, sonra da sporcuları çalıştıran! Yani işveren değilsiniz! İşvereni kullanma hakkınız olamaz! Sarıyer Spor kulübünü size kullandırmazlar!

Eğer maç boyu sadece kendi takımınızı seyrediyorsanız yanlış yapıyorsunuz demektir. Bana öyle geliyor! Öyle olmasa rakibin birkaç adamı var ki bütün oyunu onlar alıp götürdü, bunları durdurmak, oynatmamak için önlem alırdınız… Dağdaki çoban rakip takımın 8 No. lu oyuncusunun takımı yönettiğini, istediği gibi top oynattığını gördü de siz göremediniz. Görseydiniz onu oynatmamak için bir önlem alırdınız. Yine rakibin 11 No. lu futbolcusu Onur Sarıyer defansını paramparça etti, nasıl maç boyu seyrettiniz? Bir önlem almadınız… Rakip 80 No. lu Futbolcusu Okan ve 8 No. lu futbolcusu Emrah, oyunu istedikleri gibi yönlendirdiler, neden bunları göremediniz? Bunları siz mi göreceksiniz, yoksa tribünden maçı seyredenler mi?  Kusura bakmayınız tribündeki meslektaşlarınız güldüler… Bahri Hoca böyle değildi, neden daldı gitti dediler…

Yahu takımda iyi oynayan birkaç kişiden biri Mustafa idi, neden dışarı aldınız? Son 19 dakikayı çıkaramaz mıydı? Defanstan forvete top taşıyan adam Eray’dı oyundan alınmasının nedeni ne? Çok mu kötüydü? Gökhan’ı sağbeke almakla onu da yakmadınız mı? Oysa Gökhan Emre ile iyi bir ikiliydi… Emre’nin yanına Fırat Arıkan’ı oynattın, belki daha iyi idi. Ama bu maça gelinceye kadar iyi olan Gökhan’a yer açmak için Eray’ı kenara çekmenin anlamı ne? Oyuna son yarım saatte alındığında takımın gol gücünü yükselten ve bu gün çok yorgun görünen Mert’i doksan dakika sahada tutmanın ne takımına ve ne de futbolcuya yararı oldu, görmediniz mi? Soner bu maça iyi başlamıştı, iyi gidiyordu, bir ıska geçti diye oyundan almanın ve takımı bozmanın anlamı nedir?

Sayın Hocam, sizin gibi deneyimli bir teknik direktörün böylesine hata yapması ve ısrarla tekrarlaması çok düşündürücü… Oysa sizin zengin bir birikime sahipsiniz ancak peşinizden gelen bir yanlışta var… Bunu bizden iyi siz bilirsiniz. Aklımıza gelmiyor değil!

Bir ligde takım sayısı 18 ise şampiyon olma şansı 18 de 1 ‘dir. Bu demektir ki şampiyonluk kolay değildir. Amaç olarak şampiyonluk gerçekleşmiyorsa en iyi dereceyi yapmak ön koşuldur. Bu amaçla yola çıkmanız gerekir. Ama play-of amacınız olmalı, bu amaca ulaşacak gayreti göremiyoruz. Yok, amacım bu değil, amacım takımı lig sonuna getirmektir diyorsanız başka, saygı duyarım ama duyumlarımız doğru ise çok üzülürüz. Giresunlu dostlardan iyi şeyler duymuyoruz. Bu kulüple olan ihtilafınız paraya dayalı…. Haklı olabilirsiniz bir şey söyleme hakkım yok ama şutu hatırlatmak da görevim… Olur, olmaz takım tertipleri ile takımın oyununu bozar, başarısız sonuçlar alınmaya devam ederse, siz de kötü sonuçlar nedeni ile yönetim kurulu beni kovar ben de kulübü mahkemeye verir yüklü miktarda tazminat alırım düşüncesinde iseniz yanılıyorsunuz. Bu hata yapılmıştır, bir daha yapılmaz…

Lütfen hocam, bizi iyi düşüncelerle baş başa bırak, size inanmaya devam edelim. Taraftar takımını iyi şekilde görmek istiyor. Kahrolmalarına üzülmek gerekir.

Yönetim kurulunu bu kadar ezmeye kimsenin hakkı yok. Bunca hizmet, bunca emek, bunca maddi kaynak ve bunca ödemenin karşılığı alınmalı. Son çeyrek saat başta başkan ve sonra diğerleri saç baş yoldular, yazık değil mi?

Takımın en kısa zamanda toparlanması gerekir. Bunu da yapacak olan siz ve takımın ağabeyi durumunda olan futbolculardır. Bu moral çöküş önlenmeli, ileri bir adım atılmalı, gereken motivasyon sağlanmalıdır.

Bahri Hoca, küçük takım yok! Küçük şeytan olmadığı gibi! Şeytan şeytandır, her an şeytanlığını gösterir… Bunu siz çok iyi bilirsiniz. Bu bilinçle takım hazırlanmalı…

Maç mı? 2-2 sonuçlandı. Dk. 8. İlk gol geri pastan kaynaklandı, geri pasa Sarıyer kalecisi Osman elle müdahale edince hakem çift vuruş geldi, karambol ve rakip futbolcu Müslim’in vuruşu ve ilk gol… Dk. 22 Mustafa 35 metreden sert vurdu rakip iki eliyle müdahale etti, penaltı Eser kullandı gol: 1-1… Dk. 60, Sarıyer’in en olumlu atağı… Gökhan sağdan kaydı, ortaladı, Yaşar kafa ile aşırdı, Eser solundaki Güney’e pas, Güney çok sert vurdu gol. Sarıyer 2, Kırklareli 1…  Dk. 65 rakip santrafor Onur, 22 metre çaprazından mermi gibi vurdu, Osman seyretti gol. Sarıyer 2, Kırklareli 2 ve maç sonu… Sarıyer puanını 40’a,Kırklareli 30’ya yükseltti. Sarıyer’in ilk beş sıraya girebilmeyi zora soktu, rakip ise altın kadar bir puan alarak düşme hattındaki takımdan 6 puan ileri geçti.

Son yedi maçı bekliyoruz. Ümidimizi yitirmemeye çalışıyoruz, bekleyeceğiz, şansın bizden yana olması dileği ile!