Sarıyer Posta Genel Yayın Yönetmeni Levent Pehlivanoğlu, eski Sarıyer Spor Kulübü Başkanı Mehmet Akdağ’la çarpıcı bir röportaj gerçekleştirdi. Sarıyer spor camiasının cevaplarını merak ettiği soruları Akdağ’a yönelten Pehlivanoğlu’nun röportajı çok konuşulacak. İşte o sorular ve cevapları..-Sayın Mehmet Akdağ, Sarıyer Posta gazetesini ofisinizde ağırladığınız için teşekkür ediyorum. Sarıyer’de tanınan bir simasınız, spora gönül vermiş, bu kulübe çeşitli dönemlerde birçok kez hizmet etmiş biri olarak birkaç yıl önce Sarıyer Spor Kulübü Başkanı oldunuz ve görevinizi tamamladınız. Biz de, sizinle kamuoyundaki bitmeyen Mehmet Akdağ söylemlerine karşı röportaj yapma ihtiyacı hissettik, kamuoyunu aydınlatmak adına siz de sorularımızı cevaplarsanız mutlu oluruz.
-Leventcim öncelikle hoş geldin diyorum. Seni 20 seneden beri tanırım, çizgini bilirim, doğru düzgün bir gazeteci olduğunu biliyorum, bana bu fırsatı verdiğin için de sana ayrıyeten teşekkür ediyorum .
-Sarıyer Spor Kulübü’nü takip ediyor musunuz?
-Sarıyer Spor Kulübü’nü çok yakından takip etmiyorum, tabi ne kadar takip etmesem de bir gönül bağımız olduğu için uzaktan takip ediyorum.
-Uzaktan takip ediyorsunuz. Peki kulüp başkanlığı yapmış biri olarak aklınız orada kalmıyor mu?
-Tabi ki aklımızın bir kısmı orada kalıyor ama takdir edersiniz ki burada 14 tane şirket var. 1500 çalışan var, onlarla da ilgilenmek durumdayız.
-Her gelen yönetim, geçen dönemlerden kalan borçları konuşuyor. Fakat sizin döneminizden kalan borçlar hala konuşuluyor ve gündemde, ne diyeceksiniz?
-Biz yönetimimizde her şeyi şeffaf yaptık. Her şey şeffaftı, denetime açıktı. Biz geldiğimiz zaman kulübün hali neydi, iki buçuk milyon borçla aldık, yaklaşık o kadar da borçla bıraktık, ama bu arada neler yaptık, buna bakmak lazım.
-Siz, sizden önce görev yapan Başkan İbrahim Bozan’ın bıraktığı borçları ödediniz mi?
-Evet; Sayın Bozan’ın borçlarını ödedim. Benim borçlarımı da benden sonraki yönetim ödedi. Bu işler böyle gidiyor. Sadece futbolculara borç bıraktım. Neticede o da borç. İki buçuk milyon TL borç ile adlım, iki buçuk milyon TL borç bıraktım.
BEN HİÇ KİMSENİN GÜVENİNİ SARSMADIM
-Neden futbolcu protokollerini kulübe değil de futbolculara teslim ettiniz?
-Bu güne kadar hangi futbolcu yaptığı protokolü bir başkanına vermiş, bana bunu bir açıklar mısın? Demek ki ben güvenilir, inanılır bir adamım, değil mi? Futbolcular neticede bana güvenmişler, geleceğini bana teslim etmişler. Bana güvenen futbolcuya nasıl yanlış yapabilirim? Fakat futbolcuların bonservisini vermeden önce hepsi ile tek tek görüşüp ikna etmiştim. Bu futbolcular iki ay beklediler. İki ay ben onları beklettim, yeni yönetim geldi. İki ay bu çocuklar sadece primlerini aldılar, bir de peşin paralarını aldılar. Ne transfer ücretlerini almışlardı, ne de maç başı paralarını. Ve ağızlarını da açmadılar, o futbolcularla sezon bitti. Giden futbolcu hakkını isteyerek makul şartlarda anlaşarak gitmek istedi. Fakat gelen yönetim bunu yapmadı. O kadar söyledim, birkaç kez haber gönderdim. Şimdi geçmiş zaman. futbolcular ofisime gelip dert yanıyorlardı. Başkanım size güvendik, inandık siz ne yapıyorsunuz söyle bize? diye Bende dedim ki idare edin, kulübün parası yok. Futbolcu çocuklar ise bana tamam edelim alacağımızın dörtte birini alalım ya da verin bonservisimizi gidelim, dediler. Çocuklar bütün teklifleri yaptılar ancak yönetim hiçbir teklifi kabul etmedi. Avukata herkesin protokolünü verin diye talimat verdim. Ne yapabilirdim? Bunlar çoluk çocuk sahibi insanlar ekmek parası için oynuyorlar. Ben o kadar karaktersiz bir adam mıyım ki bana inanarak bonservislerini veren çocuklara yanlış yapayım. Ne yapacaktım? Gidin bonservislerinizi kulüpten mi alın diyecektim. Kulübün tarihinde hiçbir futbolcu yaptığı transfer antlaşmasını başkana vermiş midir? Var mı böyle bir şey, bir bak araştır bakalım. Ben o güveni sarsar mıyım, ihanet eder miyim? Etmem, benim karakterim buna müsait değil. Ve kulübü de satmam. Kulübün menfaatlerini sonuna kadar korurum. Çünkü ben, o kulübün başkanıydım. Yönetim futbolcular ile konuşup halletselerdi 2. 5 milyondan değil beş yüz binden devredecektik kulübü.
Başkanım futbolcuların bonservislerinin sizde durması yasal değil?
Bu futbolcular bana inanıp güvendikleri için imzayı attılar. Bonservislerini gönderdi bu çocuklar ve bonservisler bende kaldı. Ben size vermeyeceğim, gideceğiniz zaman vereceğim size bonservisleri dedim. Bana inanın güvenin dedim. Onlar da tamam inanıyoruz, güveniyoruz dediler. Şimdi ben buna ihanet edebilir miyim?
Sayın başkanım kongre ile geldiniz fakat üçüncü kongrede kulüp kayyuma giderken kongre ile gelip kongre ile giden başkan neden olamadınız?
Üç kere ertelendi. Bilmem kaç kere ertelendi. Evet, kopukluk oldu yoksa nedeni yok hiçbir nedeni yok. Yani belki yine gelicem..! Buranın çocuğuyuz yani. Bu kulübün kısacası neferiyiz.
Kongrede üyelere kulübün beş kuruş borcu yoktur beyanında bulunmuştunuz. Bu da sizin aklanmanıza neden olmuştu. Futbolcu protokolleri yaklaşık 1.5 milyon borç ortaya çıkardı. Bu bir tezat değil mi?
Tezat budur. Futbolculara olan borçlar az önce anlattığım gibi hallolsaydı hiç borcu yoktu kulübün. Benim bıraktığım borç futbolcuları borçtu. Biz kongrede genel kurulda yine aklandık. Hakikaten kulübün borcu yoktu. Borcumuzu her tarafı ödemiştik.
LEMİ ÇELİK BİR VİZYON ADAMIDIR
Sarıyer de hala bir Lemi Çelik gündemi bitmek bilmiyor. Lemi Çelik’i siz getirmiştiniz ve alt yapını başına koymuştunuz ve hala Lemi Çelik gündemi bitmek bilmiyor?
Lemi Çelik’in bu kulübü Allah aşkına bir zararı oldu mu? Bir kere Lemi’nin bir vizyonu ve misyonu var. Bir geçmişi var Milli bir futbolcu. Trabzon da yıldız olmuş milli takımda forma giymiş. Geçmişi çok iyi olan karakterli eski bir futbolcu. Başkanlığım döneminde bir vizyon koyduk Lemi Çelik’i alt yapının başına getirerek. Menajer getirdim. Sergeni getirmiştim biliyorsunuz. Bir vizyondur bu isimler. Kulübün ulusal basında gündemde yer almasını sağlarken amacımız yükseklere oynamaktı. Hem futbolcuya hissettirmek hem de kamuoyuna hissettirmek. Bizim vizyonumuz buydu. Şuanda Lemi gibi bir futbol geçmişi olan bir spor adamını Sarıyer’e getirerek iyi de yaptık. Alt yapının hali içler acısı idi biliyordunuz. Şimdi ise sporcu var. 8 -10 tane yarışmacı takım var. İnsanlar çocuklarını alıyorlar götürüyorlar kulübe. Hangi veli çocuğunu oraya getiriyordu eskiden? Şimdi her şey düzeldi. Önceden ahır gibiydi alt yapı. Biliyorsun küflü, pis, sular akmaz yani Lemi Çelik’i getirdik hepsini toparladık. Bu kardeşimiz gece gündüz çalıştı ve alt yapı Sarıyer kulübün ismine yakışır bir tesis haline geldi. Alt yapıda bulunan tüm sporcu velilerimiz kendisine güvendi, inandı ve çocuklarını teslim ettiler. Şimdi tüm bu olumlu işlere karşın nedir Lemi Çelik gündemi anlamıyorum.
Camia ya kırgın mısınız?
Kimseye hiçbir zaman kırgın olmadım, olmam da. Camiaya çok teşekkür ediyorum. Çünkü camianın bana karşı hiçbir yanlışı olmadı. bende yanlış yapmadım. Ben ne verdiysem kendimden verdim. Yani camiaya kırgın olacağım bir durum yok. Herkes bana destek oldu. Çünkü hem taraftarlar, yöneticiler hem eski ağabeyler hepsi bana destek oldu hiçbirine kırgın değilim. Herkese ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
Neden her gelen başkan kırgın ayrılıyor
Tabi hedefe ulaşamadıkları için buruk oluyorlar. Nedeni budur başka neden olabilir ki. Maksat amaç şampiyonluk değil mi? Bir üst gruba çıkmak değil mi? Buna ulaşamayan kırılıyor. Bizde bu yüzden kırılıyoruz başka bir şey değil.
SARIYER’İ SÜPER LİGE ÇIKARMA HEDEFİM VARDI
Sizden sonra ki yönetimleri başarılı buluyor musunuz?
Başarı nedir? Hangi başarıyı yakalamamız lazım? Ben kendime bir hedef koymuştum başarı için bir planlama gerekiyor. Ben o planlamayı yapmıştım. Beş yıllık bir hedef koymuştum önüme. Beş yılda ben o Sarıyer spor kulübünü süper lige çıkaracaktım. Benim bütün hedefim oydu. Ve alt yapıdan başladım yani başarı şampiyonluk ama şampiyonluk hemen gelmiyor. Bir süreç lazım. Alt yapıyı yapacaksın. Mutlaka şirketleşeceksin ve başarı aşama aşama olur. Biz kongreleri üç yılda bir yapacaktık. Bu planlamaları yapmıştım. Dönemin Spor Bakanı Faruk Özak, Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ile görüşerek kulübün geleceği açısından projeler ürettik. Ve kulübe gelir getirecek yerler bulduk.
Yeniden bir başkanlık teklifi gelirse düşünceniz ne olur?
Gelebilir gayet normaldir. Bende kabul ederim etmem şartlara bağlı. Fakat başkan olmadan önce Sarıyer Spor Kulübü’nün şirketleşmesi lazım. Benim şartlarımın arasında bu da var. Büyüklerimizden ağabeylerimizden taraftarlarımızdan kamuoyundan bunun okeyini almamız lazım. Bir de belediye olmadan Sarıyer spor kulübü hayatını devam ettiremez. Bunun da aşılması gerekiyor, onun için Sarıyer Spor Kulübü’ne gelir getirici kaynak yaratmak lazım. En azından Kulübün 70 ile 100 milyon arası getirisi olması lazım. Başka türlü bu iş yürümez. Ancak bu şartlar sağlanırsa başkanlığı yeniden düşünürüm. Sarıyer Spor Kulübü’nün kendi ayakları üzerinde duracak gelir getirecek imkanlar sağlanırsa bu kulübün kimseye ihtiyacı olmayacak.
YAPAMAYAN ÇEKER GİDER
Amacına ulaşamamış bir başkan olarak amacınıza ulaşmak için böyle bir hedefiniz var mı?
Amacım var tabi. Her zaman bunun için araştırmalarımı yapıyorum. Zamanı gelince ortaya koyarım. Sarıyer Spor Kulübü için bizler neferiz. Kısacası çeşitli görevlerde bulunarak bu kulübün yirmi seneden beri içindeyiz. Sarıyer Spor Kulübü bizim her zamanda kalbimizde.
Yeni yapılan tüzük değişikliği ile iki yıllık yönetim, bir yıllık yönetime göre daha başarılı olur mu? Destekliyor musunuz ?
Evet destekliyorum. Zaten bu benim projemdi üç yıllıktı. İki yıla indirdiler bunu yapanlar bizim yönetimimiz. Çünkü yöneticilerin bir planlama yapması lazım, önünü görmesi lazım. Yapamayan çeker gider.
Yıllardır virane olan kulüp tesisleri sizin döneminizde adına yakışır bir tesis olması yönünde çalışmalar yaptınız. Şuan kulüp modern bir hale dönüştü. Bunu daha önceki başkanlar neden yapmadı?
Bu soruyu önceki başkanlara soracaksın. Ben geldiğim zaman faciayı gördüm futbolcuların kaldığı odalardaki yataklar yağmurdan ıslanıyordu. O futbolcu nasıl oynar, nasıl yatar, ne yapar. Yani ben geldim bunları gördüm. Yatağından, yorganından, mobilyasından, tutun da her şeyi değiştirdim. Yeni dolaplar yaptırdım duvarları boyattım. Yeni gördük bunu çünkü futbolcu rahat edecek ki iyi oynasın. Oyuncu antrenmandan çıkıp ıslak rutubetli bir yatakta yatar mı? Nasıl olur böyle bir şey.
SAFFET AKKOYUN’A KIRGINIM
Projeleriniz de kulübün mutlaka kendi ayaklarının duracak 70 -100 milyon arasında gelire ihtiyacı olduğunuzu söylediniz neydi bu projeler?
Sarıyer’de bu potansiyel var. Biz bu görüşmeleri yapmıştık. Bu yerleri belediye kulübe kiralayacak kulüpte bunları değerlendirecek. Sarıyer Belediye Başkanı bu kulübe her zaman sahip çıkmıştır kendisine teşekkür ederim. Belediyenin arsaları kulübe kiralaması gerekir. Ama iyi bir projeyle gitmek lazım başkana. Başkan yapıcı çünkü.
20 yıldır amatör spor kulübü başkanlığı yapan Saffet Akkoyun Sarıyer Spor Kulübü Başkanlığında sizce başarılı mı?
Başarı derken ne bekleniyor? Bende başarılıydım. Sayın Akkoyun’a ayrıca çok teşekkür ediyorum. Kulübe çok yardımcı olmuş ve zor gününde destek çıkmıştır. Fakat camianın bu yönetime sahip çıkması lazım. Saffet başkan amatör ruhla her şeyini ortaya koyuyor bence çok başarılı en azından mücadele ediyor, para veriyor, transferler yapıyor, kulübü devam ettiriyor. Bundan daha büyük bir başarı var mı? Karakterli düzgün iyi bir adamdır. Ben de dahil olmak üzere herkesin sahip çıkması lazım. Ben elimden geleni yapmaya hazırım. Ama kendisine kırgın bir tarafım var. Başkanla kaç yıldır arkadaşız. Başkanlığı alırken bir davet et, kulübün nesi var, nesi yok, ne eksik bir konuşalım. Veya kongreye çağır ya da maça davet et. Kulüp balo gecesi yapıyor, gecenin yapılacağı gün beni Gökhan Zeybek davet ediyor olur mu böyle bir şey. Kendisine yinede tam olarak destek veriyorum. Ve hizmetlerinden dolayı teşekkür ediyorum.
Şuan ki yönetime tavsiyeniz var mı varsa nelerdir?
Birlik olup beraber olmalarını istiyorum. Biraz daha vizyonlarını geliştirmeleri ve çıtayı biraz daha yükseltmeleri lazım. Çünkü Sarıyer Spor Kulübü ismi büyüklüğü buna layıktır.
KÜFÜR OLAYINDAN ÇOK RAHATSIZ OLUYORUM
Camiaya tavsiyeniz nelerdir?
Camiaya mesajım şu; Sarıyer Spor Kulübüne sahip çıkalım hep beraber herkes elinden geldiği kadar. Yönetimlere sahip çıksınlar. Saffet başkana sahip çıksınlar bu yönetim iyi bir yönetim. Kulübe sahip çıkmış bir yönetim. Taraftarda camiada kulübe sahip çıkacak. Bu kulüp yarın yine bir kayyuma gidecek. Çünkü bu kulüp başkan bulamıyor? Neden başkan bulamıyor neden yönetici bulamıyor? Taraftarın sahip çıkması lazım. Küfür etmemesi lazım. Bir kere çok kötü bir şey iğrenç bir şey insanları aşağılıyorsun, insanları kötülüyorsun böyle iğrenç bir şey olamaz. Sarıyer’in taraftarı da karakterli taraftardır. Hiçbir tarafa benzemez. Küfür edilmemesi lazım. Aile kavramının ne olduğunu bilen insanlar, evli barklı çoğu da kendilerini yöneticilerin yerlerine koysunlar. Bakın Sarıyer spor kulübü nereden nereye geldi. Ne yöneticilerimiz vardı bizim. Ama küfür yiye yiye hiçbiri kalmadı. Neden?
Kulüp başkanlığı döneminizde bir anınızı anlatır mısınız hüzünlü bir anınızı?
Yendiğin zaman seviniyorsun, yenildiğin zaman üzülüyorsun. En acı yaşadığım bir olay yeni seçildiğimiz zaman birinci veya ikinci toplantıydı. Taraftarlar yönetim binasına girdi. Yönetim kurulunun olduğu odaya girdiler. En acı taraf oydu tabi çocuklar kötü bir niyetle girmedi alkollüydüler. Ama bu Kulübe yapılabilecek en kötü şeydi. Oradaki yöneticiler bir daha yönetici olur mu? para verir mi? Sen yönetim kurulunu basıyorsun olabilir mi böyle bir şey. Yönetim kurulu basılır mı? En acı yaşadığım olay oydu. Ben kalktım aldım çocukları aşağıya ama olan oldu.
Başkanım röportaj için teşekkür ediyorum. Son olarak neler söylemek istersiniz?
Ben kulübün bir neferiyim ve ömrümüz yettikçe de bu kulüple ilgileneceğiz, yanında olacağız. Bu yönetimden ricam zaten devam ediyorlar yapıyorlar, uğraşıyorlar, taraftarın çok büyük ehemmiyeti var taraftarın mutlaka sahip çıkması lazım. Çünkü bu kulübün kesinlikle bir alt kümeye düşmemesi lazım. Eğer bu kulüp bir alt kümeye düşerse çok yazık olur. Bakırköy ve Zeytinburnu örneğini görüyoruz amatör kümede mücadele ediyorlar. Sarıyer Spor Kulübün yeri asla bu lig olmamalı. İyi bir planlamayla yanı sıra tüm camia el ele vererek Sarıyer’i layık olduğu yere çıktığı zaman çıktığı zaman kimseye ihtiyacı kalmayacak.
