Anadoluhisarı Turizm Kalkındırma Derneği, 2014 yılından beri üyesi bulunduğu Boğaziçi Dernekler Platformu’na ev sahipliği yaptı. Amacı Boğaziçi’nin doğal, tarihi ve kültür varlıklarına sahip çıkarak, bunları gelecek kuşaklara aktarmak olan Platform’da ciddi sorunlar masaya yatırıldı.

Av. Ferda Kazancıbaşı başkanlığındaki Anadoluhisarı Turizm Kalkındırma Derneği, Kıyı Emniyeti Tesisleri’nde düzenlenen kahvaltıda Platform yöneticileri ile bir araya geldi.

boğazİstanbullulara uyarı!

Boğaziçi Dernekler Platformu’nun Dönem Başkanı Kamile Yılmaz’ın konuşması ile başlayan toplantıda, Boğaziçi’nin korunması için yapılması gerekenler dışında, bugüne değin karşılaşılan sorunlar da tartışıldı. Toplantıdaki ana başlıklarından biri, Boğaz’da halihazırda yapımı tamamlanmış olan Tarabya ve İstinye Tekneparkları ile yapılması kararlaştırılmış olan diğer 8 adet marina ya da diğer bir deyiş ile Tekne Parklar oldu; platform üyeleri bu parkların rant sağlamaktan başka bir amaç taşımadığına işaret ederek, İstanbulluların yakın bir gelecekte kıyıdaki tekne direkleri yüzünden Boğaz’ı göremeyecekleri uyarısında bulundular.

İstanbul’da denizin ulaşımda kullanım oranının sadece yüzde 3 oluşuna dikkat çeken platform yetkilileri, Büyükşehir Belediyesi’nin bu konuda kendilerine yardımcı olmadığını belirtirken, denizin değil karayolunun kullanılması yönünde adeta gizli bir örgüt gibi çalışan lobinin ise rant ve kâr amaçlı olarak, ilgili politikaları yönlendirdiği iddiasında bulundular.

Rant kaygısının partisi yok!

UNESCO koruma listesi altına girmiş bulunan Tarihi Yarımada’nın, yöneticilerin uyguladıkları yanlış politikalar neticesinde şu anda uyarı listesine alındığını ve yakın bir zamanda ise UNESCO koruma listesinden çıkarılma tehlikesinin bulunduğunun altını çizen yetkililer, siyasi iradenin Boğaziçi’nin korunması yönünde bir kaygı taşımadığını kaydettiler. Platform yetkilileri, bu durumun sadece AKPli Büyükşehir Belediyesi ya da AKPli belediyeler için söz konusu olmadığını, CHPli belediyelerin de aynı kaygısızlığı taşımaya devem ettiğine vurgu yaparak, bu yönde Beşiktaş Belediyesi örneğini verdiler.

Boğaz, canlı bomba!

Toplantıda dikkat çekilen diğer bir husus da, İstanbulluları bekleyen tehlike oldu. İstanbul Boğaz’ının dünyanın en tehlikeli geçit bölgelerinden biri olduğuna işaret eden Platform yetkilileri, yapılmış ve de yapılacak olan teknoparkların –geçiş alanlarını daraltmak suretiyle- bu tehlikenin gerçekleşme olasılığını daha da arttırdığını kaydettiler. Özellikle tehlikeli yük taşıyan gemilerin bir kaza halinde İstanbul’da 8 şiddetinde bir deprem etkisi yaratacak tehlikelere sebep olabileceğinin altını çizen Platform üyeleri, İSPARK’ın yan kuruluşu olan ISTMAR’ın, gerekli izin işlemleri tamamlanmamasına rağmen yıllardır işlemler yaptığını, bu şekilde yapılan uygulamaların ve alınan paraların ise kanunî olmadığı iddiasında bulundular ve aynı yetki sorununun İŞPARK da bulunduğuna işaret ettiler.

Türkiye’nin en zenginleri Kandilli sırtlarında, ama umurlarında değil!

Kandilli’nin Türkiye’nin ve hatta dünyanın sayılı zengin insanlarına ev sahipliği yapan bir semt olmasına rağmen, tarihin korunamadığı bir bölge olduğunun altını çizen konuşmacılar, bölgede tarihin yok olması yönünde yapılmakta olan uygulamaların kimsenin umurunda olmadığını, bu bölgenin idaresinin neredeyse yerel bir işletmecinim keyfiyetine bırakıldığını ve devlet yetkilileri de dahil herkesin bu duruma sessiz kaldığı eleştirisinde bulundular. Platform üyeleri, bunun bir sağ-sol davası olmadığını, rantın her zaman öne çıktığını kaydettiler.

Kuleli Askeri Lisesi otel mi olacak?

Toplantıda dile getirilen hususlardan biri de, tarihi Kuleli Askeri Lisesi’nin otele dönüştürülmesi şeklindeki projeye tepki verilmesi gerekliliğinin tespiti yönündeydi. Bu konunun, Platformlarının gündemine alınarak, takip edilmesi gerektiğine işaret eden üyeler, Boğaz’ı koruyan kanunların 30 yıl önce alınmış bulunduğunu belirttiler ve İstanbul’u ayakta tutan şeyin on yıllar önceki bu yasalar olduğuna işaret ettiler.

Boğaz, halkındır; sadece yalıların değil!

Boğaz’daki yalıların duvarlarının 60 cm’den fazla oluşunun da eleştirildiği toplantıda, yoldan geçen insanların Boğaz’ı görmelerinin engellenemeyeceğine hatta Boğaziçi Kanunu’nun bu yönde olduğuna da dikkat çekildi. Yangın durumunda müdahale amacıyla, yalılar arasında bırakılan aralıkların yavaş yavaş ortadan kaldırılmakta olduğu noktasında uyarıda bulunan yetkililer, Yeniköy’de 4 adet bulunan bu aralıklardan şu anda sadece 1 adet kalışını örnek olarak verdiler. Bu aralıkların azalışının sebebi olarak ise, yeni yalıların yapılması gösterildi.

Yönetim şeffaf değil

STK’lar olarak ilgili yönetim birimleri tarafından kendilerine bilgi aktarımında bulunulmadığını kaydeden Platform üyeleri, yönetimlerin şeffaf olmadığına işaret ederek, “ yukarıdan gelen irade, karayolunu yandaşlara dağıtıyor” açıklamasında bulundular.

Nasıl olsa birileri uğraşıyor!

Toplantının sonunda halkın katılmadığı hiçbir eylemin başarılı olamayacağı hususuna vurgu yapan Boğaziçi Dernekler Platformu üyeleri, bu sorunların ancak güçlü bir kamuoyu ile çözülebileceğine işaret ettiler. Vatandaşların, “nasıl olsa bu tür sorunlar ile ilgilenen birileri var, onlar uğraşsınlar” şeklindeki mantığının ise doğru olmadığını kaydederek, aksi takdirde gelecek kuşaklara bırakılacak tarihi, kültürel ve doğal zenginliklerin kalmayacağı uyarısında bulundular.

Boğaziçi Dernekler Platformu’nu oluşturan dernekler şu isimlerden oluşuyor:

Anadoluhisarı Turizm Kalkındırma Derneği
Bebekliler Derneği
Belgrad Ormanı Koruma Gönüllüleri Derneği
Beylerbeyliler Derneği
Boğaziçi Arnavutköylüler Derneği
Büyükdere Çevre, Kültür ve Güzelleştirme Derneği
Emirgan’ı Sevenler Sosyal Dayanışma Derneği
Kandilli Derneği
Kuzguncuklular Derneği
Rumelihisarı Koruma ve Güzelleştirme Derneği
Sarı Platform Derneği

Haber& Foto: Arzu Başlantı