BGelecek ay yapılacak yerel seçimde yalnızca belediye başkanı ve belediye meclisi üyeleri seçilmeyecek, muhtarlar da var tabi.. Bu nedenle mevcut muhtarlarımızın yanı sıra göreve yeni talip olanlarla da görüşüp, düşüncelerini öğreniyor, fikir alışverişinde bulunuyorum.

Yerel anlamda gazetecilik yapmanın bir avantajı da olayların detayına daha fazla inip, kişileri daha derin tanımaya imkan tanımasıdır. Bu sırada elbette ki sağlam dostluklar da kurulabiliyor.

İzlediğim ve gördüğüm kadarıyla Sarıyer’deki muhtar arkadaşlarımız da özverili ve fedakar çalışmalarıyla mahallelerine daha fazla hizmet gelmesi için çaba harcıyorlar. İnsan olarak her biri benim için ayrı ayrı değerli. Sadece haber yapmak için bilgi almaya değil, canım sıkıldığında havadan sudan konuşmak için de giderim yanlarına. Özellikle gazeteci emeklisi olan Darüşşafaka Mahalle Muhtarı Hüseyin Sarıuçak’ı haftada en az bir kez ziyaret ederim. Hoşsohbet ve esprili konuşmalarıyla stres atmamı sağlar. Ama hem mahallesinin hem de Muhtarlar Derneği Başkanı olduğu için de diğer muhtar arkadaşlarının sorunlarıyla da yakından ilgilendiğinden kendi stresi de az değil. Hatta bu yüzden geçtiğimiz aylarda kalbine pil takıldı. Her gördüğümde uyarıyorum ‘kendini fazla yorma, sen Sarıyer’e lazımsın’ diye.

Ben muhtarlarımızı seviyorum. Görevlerini daha uzun süre yapmalarını da diliyorum. Beş altı yıldan beri tanışıp, görüşüp, gazeteci-muhtar ilişkisinden öte ağabey-kardeş gibi olduk.  Bu düşünceler doğrultusunda onlara bir önerim olacak...

Muhtarlık artık sadece masada oturup, ikametgah belgesine, nüfus suretine mühür basmakla olmuyor, zaten bu görev de artık nüfus müdürlüklerine verildi. Şu an muhtarlıklar danışma bürosu, sorunlara çözüm bulma ya da vatandaşları çözüm mercilerine yönlendirme yerleri konumuna geldi.

Bu arada köy muhtarlıkları da yerel seçimden sonra tüm taşınır ve taşınmaz varlıklarını belediyelere devredecekler ve mahalle muhtarı olacaklar.

Köylerin ve mahallelerin sayılamayacak kadar sorunu var. Muhtarın önce bunları bilmesi, çözüm üretmesi, yeni projeler geliştirip, yaşama geçirilmesini sağlamak için girişimlerde bulunması gerekir.

Bu nedenle muhtarlık yapan ya da muhtarlığa aday olanların bilgili, eğitimli, okuyan, halkla ilişkileri bilen, ufku geniş, insanların dertlerini bir psikolog sabrıyla dinleyip, onları doğru yönlendirebilen kişilikte olmaları gerekir.

Muhtarlıkların sohbet büroları, çay-kahve içip muhabbet etme yerleri olmaması, kadın-erkek, büyük-küçük, yaşlı, emekli, çalışan, öğrenci buralara giderek muhtara sorununu aktarıp, çözüm arayabilmelidir.

Muhtar köyü ya da mahallesine çeşme mi lazım bilmeli, yol mu lazım, okul mu lazım, kaldırım mı lazım bilmeli. Elektrik, su, doğalgazla ilgili problemler nasıl çözülür, bunları yapmak için kimlerle konuşulur, kimler nasıl ikna edilir bilmeli, bu yeteneklere sahip olmalı. Var olanla yetinmeyip, ‘ben mahallemi ya da köyümü daha nasıl geliştiririm, burayı daha nasıl yaşanabilir bir yer yapabilirim, halkımın huzur ve mutluluğu için ek olarak hangi projeleri gerçekleştirebilirim’ diye düşünmeli ve harekete geçebilmelidir.

Muhtar mahallesi ya da köyü adına olduğu gibi kendisi için de bir hedef koymalı, oraya varmak için yürümelidir.

Bunları yazarken Muhtarlar Derneği Başkanı Hüseyin Sarıuçak'ın yanısıra Ferahevleri Mahallesi Muhtarı Turan Öztürk ile Zekeriyaköy Muhtarı Semra Özkaya’yı da örnek olarak göstermek isterim. Ben onlarda bu özellikleri diğerlerinden daha fazla gördüm.

Mahallesine hizmet gelmesi için çabalayan diğer birçok muhtar arkadaşım var, hepsinin adını tek tek yazmayacağım ama düşünerek, fikir üreterek kendinden bir şey ortaya koymak isteyenler varlığını belli edip, öne çıkıyorlar.

Muhtarlarımızdan ve muhtar olmaya aday olan arkadaşlarımızdan ben bunları bekliyorum. Hizmet ettiği mahalleye ve kendine bir hedef koyan muhtarlarımızın bir gün mahallesini aşıp yaşadığı şehre belediye başkanı olması, ülkesinin milletvekili olması gayet doğal. Olması da gerekir..

Ama muhtarlığı siyasi basamak olarak görüp, görevini o doğrultuda yapmak yerine, gerçekleştirdiği çalışmaların siyasi geleceğinin altyapısı olacağını bilerek hareket etmesi koşuluyla.

Muhtar var, muhtar var ama muhtar da var..! Kim hangisi olmak isterse ona göre adım atar, ona göre değer kazanır…