Sarıyer Belediye Başkan Yardımcısı Gökhan Zeybek, Sarıyer Belediyesi’nin 10 aylık hizmetlerini, önümüzdeki dönemde hayata geçirecekleri projelerini ve Sarıyer’in imar sorununu, tarım ve turizm yatırımlarını değerlendirdi.


Sarıyer Posta Gazetesi’nden Levent Pehlivanoğlu ve Selçuk Arslan’a konuşan Sarıyer Belediye Başkan Yardımcısı Gökhan Zeybek, 2015 yılı sonunda, yapımı devam eden belediye binası inşaatını tamamlayarak hizmette açacaklarını belirterek, “Başkanımız Şükrü Genç ve ekibimiz Sarıyer için çalışıyor. Bizler yeni anlayışla hareket ederek bütçesini ve ödeneğini ayırmadığımız hiçbir projeye başlamayacağız. Başladığımı projeleri Sarıyerlilerin hizmetine açtıktan sonra başak bir projeye başlamayacağız. Sarıyer’i modern kimliğine kavuşturacağız” dedi.

Sarıyer Belediyesi’nin 10 aylık hizmetlerini ve önümüzdeki dönemde hayata geçirecekleri projelerini değerlendiren Sarıyer Belediye Başkan Yardımcısı Gökhan Zeybek, önemli açıklamalarda bulundu.  Yapımı devam eden belediye binası inşaatını 2015 yılında tamamlayacaklarını belirten Zeybek,  çok amaçlı spor tesisi projelerini hayata geçireceklerini ifade ederek “ Zekeriyaköy’de çok amaçlı spor merkezi projemiz 2 yıldır Çevre Ve Şehircilik Bakanlığı’nda bekliyor. Bu projeyi hayata geçirmek istiyoruz. Ayrıca Gümüşdere gölgesinde İstanbul en büyük ve tamamen Olimpiyatlara dönük bir binicilik tesisi için proje çalışmalarımız devam ediyor” ifadelerini kullandı.

DSC_0063Bölgede sık sık eleştirilere neden olan imar iznini ve planlarını da değerlendiren Zeybek, 2012 yılında çıkan ve Sarıyer, Beykoz Üsküdar ve Beşiktaş’ta beli alanların geri görünüm bölgesi ilan edilerek imara yetkilerinin Belediyelerden alınmasını eleştirerek “Öncelikle şunu belirtmek istiyorum. Sarıyer, Beykoz Üsküdar ve Beşiktaş’ta beli alanların geri görünüm bölgesi ilan edilerek imara yetkilerinin Belediyelerden alınmasına neden olan bu yasa bir demokrasi ayıbıdır. Halkın iradesini tanımamaktır. Halkın seçtiği kişilerin yetkisini alıp bir bürokrata vermek yerel yönetim anlayışına terstir. Seçilmişler yerine atanmış bürokratların ellerliyle yapılan planlar vesayetçi planlardır.  Ve bu planlar beli bir sermaye grubu ve beli bir yapıya hizmet etmektedir” ifadelerini kullandı.

6360 sayılı Büyükşehir yasası nedeniyle köy tüzel kişiliğini kaybeden ve mahalle statüsüne dönüşen köyler bölgesinde köy kültürünün sürdürülmesine ilişkin önemli projelerinin olduğunu ifade eden Zeybek, “Bu süreçte tüm köy muhtarlarımızla iletişim halindeyiz ve onların sorunlarını çözmek için de kendileriyle bir takım toplantılar yaptık. Ve köylerde yaşayan köylülerin tek geçim kaynağı hayvancılık. Bu anlayışla bir proje hazırladık. Demirciköy’de besi hayvancılığını ve süt besiciliğini geliştirmek için şu anda komisyonumuzda bir çalışma var. Yer tespitleri sürüyor. Çok kısa sürede burada tüm köylülerin tek binada ancak kendilerine tahsis edilmiş olan alanlarda hayvanlarını besleyebilecekleri, sütlerini sağlayabilecekleri, yavrularını büyütebilecekleri bir ortam hazırlıyoruz. Bu alanlarda elde edilecek ürünün birinci elden tüketiciye ulaştırılacak. Biz köylerimizi kaybetmeyeceğiz” dedi.

İşte Sarıyer Belediye Başkan Yardımcısı Gökhan Zeybek’in Sarıyer Belediyesi’nin 10 aylık hizmetlerini ve önümüzdeki dönemde hayata geçirecekleri projelerini değerlendirdiği röportajın tamamı:

30 Mart 2014 tarihinde yapılan yerel seçilerde CHP, Sarıyer’de bir ilk gerçekleştirerek iki dönem üst üste belediye başkanlığı seçilerini kazandı. Şimdi seçimler üzerinden 10 ay geçti. 10 ayı hizmet açısından nasıl özetleyecek olursanız neler söylemek istersiniz?

İlk olarak şuan içinde bulunduğumuz bina yoktu. 10 ay önce bu binanın sadece iskeleti bulunuyordu ama 3 Kasım 2014 tarihinden bu yana Belediye Meclis toplantılarımızı bu binada yapmaktayız. Bu bina Sarıyer Belediyesi’nin hayta geçirdiği en büyük proje şu an itibariyle. İkincisi Sarıyer Belediyesi’nin 20 yıl boyunca hiç iskânlı ve tapulu bir binası olmamıştır. Burası ruhsatlı bir bina geçici konut işlemleri de sürüyor. Bazı eksikler de 15 gün içerisinde giderilecektir. Hizmetlerimizden birisi bu. Ayrıca Sarıyer Belediyesi’nin Pınar Mahallesinde toplam inşaat alanı 91 metre kare olan Belediye Hizmet Binası, Kültür Merkezi, Belediye Meclis toplantısı ve İş Merkezi inşaat devam ediyor. Yılsonunda hizmete açılacak.

Peki, binanın son durumu hakkında bilgi verir misiniz?

Öte yandan Sarıyer Belediyesi’nin Pınar Mahallesinde toplam inşaat alanı 91 metre kare olan Belediye Hizmet Binası, Kültür Merkezi, Belediye Meclis Toplantı Salonu ve İş Merkezi inşaat devam ediyor. Şu ana kadar 40 metre kara alanının kaba inşaat bitmiş durumda yol altında kalan 4 bodrum katı otopark olarak inşa edilmiştir. Ve en kısa sürede binanın kalan kısmın kaba inşaatını nisan ayında bitirip yılsonunda bütün belediye işlemlerini tek çatı altında birleştireceğiz. Gerek iş gücü gerek diğer alanlardaki çalışmalarımız da devam edecek.

Büyükşehir yasası nedeniyle köy tüzel kişiliğini kaybeden ve mahalle statüsüne dönüşen köy ve Ayazağa- Maslak bölgelerinin Sarıyer’e katılımıyla sınırlar genişledi. Sınırların genişlemesi ne gibi bir sorun yarattı?

10 aylık sürece baktığımızda Sarıyer’in coğrafi sınırları yüzde 30 büyümüştür.  Buna rağmen büyük sıkıntılar yaşanmadı.  Artan nüfusa rağmen personel sayımızı arttırmadık. Deneyimli personelimizle yolumuza devem ettik. Sadece çıkanların yerine yeni personel alımımız oldu. Biz personel sayısını arttırmaktan ziyade, verimli hizmet vermenin yol ve yönetimini aradık. Temel anlayışımız hızlı, üretken ve tasarruflu bir belediyecilik anlayışı oldu. Bu bağlamda hizmet alanlarımızda sorunlar yaşanmadı.

“Hukuka da aykırı olmamsı için formül geliştiriyoruz”


Köylerin tüzel kişiliğini kaybetmesiyle başta Kilyos’ta bazı yerleşim yerlerinin kamulaştırılması sürecinde sorunlar yaşandı ve Belediye’ye eleştiriler yapılmıştı. Bu parsellerde yaşan sorun neydi ve çözüldü mü?

DSC_0077Bu sorun sadece Kilyos bölgesinde değiş birkaç yerde yaşandı. Tabi sorunun Sarıyer Belediyesiyle bir ilgisi yok. Yani sorun biz yaratmadık. Yeni köylerin mahalleye dönüşmesiyle ilgili çıkan yasa ile birlikte köy tüzel kişiliğine dahil olan 12 parsel Sarıyer belediyesinde geçti. Sadece Kilyos değil tüm köylerimiz mal varlıkları belediyeye geçti. Kilyos’ta 6 tane parselin üzerinde 30 yıldır yaşayan yurttaşlarımız var. Diğer 6 parsel ise boş durumda.  Biz burada iki tane değerlendirme yaptık.  Boş olan parselleri piyasa raiş üzerinden ihale usulüyle satışa çıkarttık. Üzerinde yurttaşlarımızın yaşadığı parselleri de onlara beli kolaylıklar sağlayarak kendilerine vereceğiz. Biz gerek CHP gerekse de Belediye Başkanı Şükrü Genç, burasının piyasa koşullarındaki raiş bedeli ile bu insanlara satılmasından yana değiliz. Onların da bu evleri alacak güçlerinin olmadığın da biliyoruz. Hukuka da aykırı olmamsı için formül geliştiriyoruz. Ama kesinlikle ihaleye çıkartmıyoruz.

“Ayazağa Mahallesi’ne çok kısa sürede hizmet yatırımlarız oldu”


Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü’nün basına yansıyan ‘İyi ki Maslak ve Ayazağa Sarıyer'e gitmiş’ açıklaması oldu. Bu açıklamayı nasıl değerlendiriyorsunuz ve bu bölgeye dönük çalışmalarınız nelerdir?

Öncelikle kişinin açıklaması kendisini bağlar. Bu konuda aslında söylenecek bir şey yok. Belki de bu bir temennidir. Ben ve belediye çalışanlarımız kimin ne söylediğinden ziyade üretken hizmet vermenin yol ve yöntemlerine bakıyoruz. Tek odan noktamız Sarıyerlilere hizmet.

Ayazağa Mahallesi’ne çok kısa sürede hizmet yatırımlarız oldu. Ayazağa Mahallesinde 89 tane merdiven var. Bu 89 tane merdivenin engelli girişlerini bittirilmiş olacak 2015 yılında.  Ayazağa merkezde var olan muhtarlık, İSKİ ve PTT binalarının yıkımlarını gerçekleştirdik. Şu anda projemiz tamamlandı. Ayazağa merkezde geniş ölçekli bir park ve özel yaşam alanın halka kazandıracağız. Yine bu dönem içinde Ayazağa’daki ek hizmet binamızı çık kısa süre tamladık. Ayazağa’da SAGEM açtık. Şuan 400 üzerinde öğrenci ders görüyor. Ayazağa’da 250 tane futbolcunun faaliyet gösterdiği Ayazağa Birlik Spor’un tesislerini yeniledik. Tamamen değiştirilen binamızı yakın tarihte sporcularımızın hizmetine açacağız. Ayazağa ve İstanbul Teknik Üniversitesi’nin ulaşım sorunun çözmek için mastır plan çalışmamız sürüyor. Aynı zamanda Ayazağa’nın Dere yolu Caddesinde ve Ayazağa’nın girişindeki okuldan başlayarak yaya ulaşımını ve engelli ulaşımını işgal eden unsurların kaldırılması için çalışmalar başlattık. Tüm bu çalışmaları 2015 yılında bitireceğiz. Yine Ayazağa’nın 1/1000’lik planları Sarıyer Belediyesi Başkanlığı Planlama Müdürlüğü tarafından gerçekleştiriliyor. Alandaki tüm çalışmaları tamamladı ve tespitleri yapıldı.  Orman Bölge Müdürlüğü ve diğer kurumlardan 1/1000’lik projeye ilişkin görüş istedik, bu görüşüler geldiğinde Sarıyer Belediye Meclisinden geçirip bu sorun da çözeceğiz.

Bu iki bölgenin Sarıyer’e bağlanmasıyla Sarıyer’in için avantajı ne oldu?

Öncelikle sizin aracılığınızla bir algıyı düzeltmek istiyorum. Kamuoyunda şöyle bir algı var; Bu bölgenin Sarıyer’e katılmasıyla Sarıyer Belediyesi’ni gelirlerinde ciddi bir artış oldu. Bu doğru bir bilgi değil. Sarıyer Belediyesi’ne emlak vergi döneminde Maslak ve Ayazağa bölgesinde gelen toplam emlak gelirimiz 18 milyon TL. Bu bizim yıllık gelirimizin yüzde 10’u kadardır. Oysa bu üç bölgenin katılmasıyla bizim coğrafi sınırlarımız yüzde 30, nüfusumuz da yüzde 22 oranında artmıştır. Evet, gelirimiz arttı. Ama bu geliri nüfus artışıyla kıyasladığımızda durumun bu olmadığını görebiliyoruz. Ayazağa’da oturan vatandaşlarımızın ekonomik durumunu göz önünde bulundurup değerlendirdiğimizde durumun söylendiği gibi olmadığın görebiliriz.

Maslak ve Ayazağa bölgesinin ve bu alanda yapılacak olan yapıların tamamlanmasıyla bölgede ciddi bir nüfus yoğunluğunu yaşanacaktır. Buna bağlı olarak ulaşım ciddi anlamda ciddi sorunlar yaşanması söz konusu. Bu sorunu çözmek için geliştirilen Ayazağa-Maslak ve Bahçeköy yolu projesi durumda?

 

2Ben bu konuyla ilgili Haziran ayında İBB meclisine Ayazağa-Hacıosman ve Ayazağa-Bahçeköy yoluna ilişkin bir girişimde bulundum. İBB Meclisine gelen konuya ilişkin ilk olarak arkadaşlarımız yani CHP üyeleri olumsuz oy kullanmışlardı. Ben arkadaşlarımla yaptığım görüşmeden olumlu o kullanmalarını istedim. Ve onlarda oy kullanarak bu konu meclisten oy birliğiyle geçti. Daha sonra konu Fen İşleri Müdürlüğü’ne sevk edildi. Projenin akıbetini sorduğumda Orman Bölge Müdürlüğü’nün görüşünün bekletildiği ifade edildi. Halen bekletiliyor proje.

İBB 1453 projesini onaylarken firmayla bu yolun maliyetini karşılaması yönünde bir anlaşmaya varıyor. Yani proje onayında bu yolun yapımı da var. 1453 projesini yapan Ağaoğlu bu yolu da üstlenmiş. Bu yol açılamaz ise bu bölgede gelecek konut sayısıyla birlikte maslak Ayazağa felç olacaktır.  Makro ölçekte yapılacak olan imar projeleriyle bu sorunlar çözüme kavuşturulur.

Son olarak 3.Köprünün güzergâhında bulunan bazı alanların kamulaştırılması ve imar yetkilerin Çevre ve Şehircilik Bakanlığında bölgenin imara açılma riskini de beraberinde getiriyor mu sizce? Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Burada tabi bizi endişeye sokan Gümüşdere-Kısırkaya bölgesindeki hareketlilik. Biz bu bölge planını yaparken çok düşük yoğunluklu bir imar hareketi verdik. Yani yüzde 5 yani 1000 metre kara arsası olana 50 metre kare inşaat izni verdik. Bunu Kurumu Kurulu’nda köylerin mağduriyetini gidermek adına 5 olarak düzenledik. Ancak bizim planımız 2,5 yıldır bakanlıkta onaylanmıyor. Bu bizi endişelendiriyor. Hazine eğer bu bölgeyi yüksek yoğunluklu yapılaşma merkezi olarak planlarda Sarıyer’i büyük bir tehlike bekliyor demektir.

Ayrıca yerel yönetimlerin yetkilerini ellerlinden alan bir yasa çıkmıştı daha önce bildiğiniz üzere. Sarıyer, Beykoz Üsküdar ve Beşiktaş’ta beli alanların geri görünüm bölgesi ilan edilerek imara yetkilerinin Belediyelerden alınmasına neden olan bu yasa bir demokrasi ayıbıdır. Halkın iradesini tanımamaktır. Halkın seçtiği kişilerin yetkisini alıp bir bürokrata vermek yerel yönetim anlayışına terstir. Seçilmişler yerine atanmış bürokratların ellerliyle yapılan planlar vesayetçi planlardır. Ve bu planlar beli bir sermaye grubu ve beli bir yapıya hizmet etmektedir. Demokrasiye ve seçilmişlerin iradesini gasp eden bu yasa değişmeli. Ayrıca TOKİ’nin sınırsız yetkilerle istediği her alan girmesinin de önüne geçilmeli.

“Bakanlığın onay verdiği projede bir tane ağaç bile korunmamıştır”


Kamuoyunda Belediyeye yönelik eleştirilen Zekeriyaköy’de inşaatına başlanan Sihaykalem projesinin aslı nedir? Belediye gerçekten araziyi peşkeş mi çekti?

Kamuoyu AKP grubu tarafından yanlış bilgilendiriliyor. Sihaykalem’in Zekeriyaköy’de yapmış olduğu projenin arazisi hazine tarafından tahsis edilmiştir.  Bunun için de 1950’li yıllarda köylüler tarafından kurulmuş köye ait olan araziler kamulaştırılmış. Bu noktada köylülerin açmış olduğu davalar var. Buranın imar planları 2010 yılında Çevre Bakanlığı tarafından yapılmaya başlandı. Biz o zaman bunun yanlış olduğu konunda görüş bildirdik.  Çevre Bakanlığı o dönem bir planlama yaptı ve planda 2 bin 500 konut 15,5 yüksekliğine imar hakkı ve 2 bodrumun emsal dışı bırakılarak bir iskân planı hazırladı. Bu plana biz dava açtık.  Meslek odaları ve vatandaşlar dava açtı ve sonra iptal oldu o plan. Biz o zaman bu arazi içinde korunması gereken orman varlıkları var. Biz burada arazi keşfimiz yaptık ve itirazlarımızı da bu gerekçelerle mahkemeye yaptık.

Plan iptal olunca Çevre Bakanlığı bu sefer Sarıyer Belediyesi’nin de itirazlarını dikkate alarak bir plan hazırladı. Yapı yoğunluğunu bin 300 konuttan 2 bin’e indirdi. Şuan bin 340 civarındaki konutun ruhsatını verdik. Burada üzerinde durulması gereken Maslak ve Ayazağa Bölgesine Çevre Bakanlığı’nın imar izni verdiği 1453 maslak projesi. O alana tam 5 bin 800 konut yapılıyor. Bu ilçe belediyelerinin onayı yok. Gidin bu bölgeleri gezin, bir tane ağaç bile korunmamıştır.  Bütün arazi yağma edildi. Biz ise burada Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın onaylanmış olduğu projeye belediye olarak buradaki yeşili doğayı ve bölgeyi koruyan bir inisiyatifle müdahil olup, onların ne yapmaları konusunda bakı yapmak ya da bizim alanımıza girmiyor deyip geri çekilecektik. İşte 3 ay sonra projelerini onaylamamamız durumda ise gidip Çevre Bakanlığı’nda ruhsatlarını alacaklardı. Sarıyer Belediyesi, topluma karşı olan sorumluluğunu yerine getirerek oradaki korunması gereken ağaç ve yeşil alanın korunmasını sağlamıştır.  Taşınarak korunması gereken ağaçları tek tek işaretleyerek üzerine plakalar çakarak, üzerlerine nereye taşınacaklarını da belirledik. Bunların uluslar arası stantlarda tanışması için denetimci olduk. Eğer bizim buradaki denetimizden ve görevimizden, yeşilin korunması için verdiğimiz mücadele ve belediye başkanımızın topluma karşı olan sorumluluğunu yerine getirmesinden dolayı mutsuz olan birileri varsa bilemem. Ama biz bu projeye müdahil olarak iyi şeyler yaptığımızı düşünüyorum. İnşaat yüksekliğini düşürdük, bina yoğunluğunu azalttık ve 2 bodrum katı esmalını iptal ettik burada yanlış nerede anlamış değilim.

İki ‘Arazi peşkeş çekildi’ söylemi var. Arazi bizim değil ki peşkeş çekelim. Eğer bu yapılan fiiller bir peşkeş çekme ise bun bunu söyleyenlere “ bu araziyi bu ilgili firmalara imara açan kurum belli eğer kast edilen peşkeş çekmek ise siz kendi bakanınızı mı kastediyorsunuz?  Bu sorunu cevaplanmasını istiyoruz.

Demirciköy’e Çiftlik Projesi


Büyükşehir yasası nedeniyle köy tüzel kişiliğini kaybeden ve mahalle statüsüne dönüşen köyler bölgesine ilişkin projeleriniz var mı?

Her şeyden önce bizle burada köy kültürünü yaşatacağız. Bu süreçte tüm köy muhtarlarımızla iletişim halindeyiz ve onların sorunlarını çözmek için de kendileriyle bir takım toplantılar yaptık. Ve köylerde yaşayan köylülerin tek geçim kaynağı hayvancılık. Bu anlayışla bir proje hazırladık. Demirciköy’de besi hayvancılığını ve süt besiciliğini geliştirmek için şu anda komisyonumuzda bir çalışma var. Yer tespitleri sürüyor. Çok kısa sürede burada tüm köylüler tek binada ancak kendilerine tahsis edilmiş olan alanlarda hayvanlarını besleyebilecekleri, sütlerini sağlayabilecekleri,  yavrularını büyütebilecekleri bir ortam hazırlıyoruz. Bu alanlarda elde edilecek ürünün birinci elden tüketiciye ulaştırılacak. Biz köylerimizi kaybetmeyeceğiz.  Tarım topraklarımız kaybetmeyeceğiz, canlı varlıklarımız kaybetmeyeceğiz. Bu köyde yaşayan herke bilecek bu köyde var olan yabanı hayvanı ve insanı buranın bir parçasıdır.  Bu konuda eğer bir bilgilendirme eksikliği varsa da hemen giderilecektir. Demirciköy Muhtarımız Nebahat İmamoğlu’nun da katkılarıyla örnek bir proje olacak.

Ayrıca Güşümdere bizim açımızdan İstanbul’un besin temposudur. Köylülerimiz burada yılda neredeyse 4 defa sera üretimi yapıyorlar. Gümüşdere’yi her en pahasına olursa olsun tarım topraklarını koruyacağız. Gümüşdere’ye hiçbir şekilde inşa faaliyetlere izin vermeyeceğiz. Bu tarım alanları sadece bizim değil bizden sonraki de lazım. Bunu bugünde koruyacağız.

“Bir projeyi bitirmeden diğerine başlamayacağız”


Sarıyer’de sportif anlamda son dönemlerde bir başarı söz konusu. Belediye olarak sportif başarılara katkı sunmak anlamında spor tesisleri olmak üzere ne gibi bir çalışmanız olacak?

Sarıyer Belediyesi ve Şükür Genç’in sözü olarak şunu yazabilirsiniz; Şuan içinde olduğumuz binayı bitirdik. 2015 yılı sonunda merkez inşaatımız bitecek ama biz inşaat yapmaya devam edeceğiz.  Bir kültür merkezi, kapalı ve açık spor salonlarının, yüzme havuzların içinde bulunduğu bir kompleksi inşa edeceğiz. Bu konuya ilişkin çalışmalarımız devem ediyor. Her Sokakta bir inşaata başlayıp bütçe ve öden ayırmak değil. Bütçeyi i ve ödeneğini hazırlayacağı sonra iş başlayacağı. Ve bir işi bitirmeden diğer bir işe başlamayacağız. Bu da bizim yeni dönemdeki temel anlayışımız.

Ayrıca Sarıyer ve İstanbul’un köklü kulüplerinde olan İstanbul Yüzme İhtisas Kulübü’nün bir spor tesisi yapma projesi vardı. Darüşşafaka Mahallesinde yapılacak olan proje için mali acıdan güçleri yetmedi ve projelerini iptal ettiler.

Sözünü ettiğiniz tesisler nereye yapılacak?

Bunu bir tanesini söyleyebilirim. Proje Darüşşafaka Mahallesinde bulunan Mevlana Parkı karşısında bulunan alanda yapılacak. Bu alan imar planında zaten spor alanı olarak ayrılmış durumda. Diğer bir projemiz ise Zekeriyeköy’de yapılacak. Zekeriyaköy’de çok amaçlı spor merkezi projemiz 2 yıldır Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda bekletiliyor. Bu projeyi hayata geçirmek istiyoruz. Ayrıca Gümüşdere gölgesinde İstanbul en büyük ve tamamen Olimpiyatlara dönük bir binicilik tesisi için proje çalışmalarımız devam ediyor. Çünkü binicilikte Sarıyer bir markadır. Türkiye’deki lisanslı sporcuların yarısı Sarıyer’de yetişmektedir.  Yani biz bu noktada Türkiye’nin önünce olan bir ilçesiyiz. Bir birinden değerli ve güzel spor kulübelerimiz var. Bunların sayısın arttırılması için çalışıyoruz.

Yine Sarıyer bölgemizde Golf sporu son derece önemli bir spordur. Levent’teki Golf Kulübü kapatıldı. Bu kapatılan Golf Kulübü’nün de Gümüşdere bölgesine taşınması konusunda elimizden geleni yapacağız. Çünkü golf sporu istihdam yaratan bir spordur. Bu sporu yapan yanında en az 2 işçi çalıştırır. Yani bu yönüyle gençlerimiz acısından ve iş gücü aşısından önemli yerde duruyor. 300 tane golfçunun olduğu bir alan da 600 tane insan a ekmek yiyor bu alanda.  Zengin spordur ama istihdam yaratıyor.

 

“Sarıyer Belediye Meclisinin tek imar yapma yetkisi”


Sarıyer esnafının büyük umutlarla beklediği Balık Pazarı projesi ne durumda?

Problemin kaynağı bellidir. Şimdi Sarıyer’in imar yetkileri öngörüm ve geri görünüm diye ikiye ayrılmış durumda. Ön gürüm bölgesine İBB bakıyor, geri görünüm bölgesine ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bakıyor. Sarıyer Belediye Meclisinin tek imar yapma yetkisi Ayazağa’dır. Onun dışında kalan diğer alanların hiç birisinde imar yetkimiz yok. Tüm yetkiler İBB’ye bağlı Boğaziçi İmar Müdürlüğü’ne ait.  Şimdi belediye başkanımız göreve geldikten sonra Sarıyer Merkez’de bir arazi belirledi ve İBB Başkanı Kadir Topbaş’a sundu.  Kadir Topbaş, “proje bana geldi. İnceledim bir takım eksiklikler var. Bu eksiklikler tamamlandıktan sonra başlayacağız” ifadelerini kullandı 2011 yılında. Balıkçılar pazarının sahile uzak yerlerde yapılmasını hiçbir anlamı yok. Orada yapılacak olan bir pazarın en esnafa en de Sarıyerlilere bir yararı olmayacak. Zaten böyle bir durum balıkçılığın ruhuna aykırıdır. Deniz, martı ve balık ilişkisini bir arada tutamayan bir pazarın varlığı söz konusu olmaz.

Turizm sektörünün gelişmesi Sarıyer’e olan ilginin artması konusunda bir çalışmanız var mı?

3Burada Sarıyer Belediyesi’nin turizm yapmasını doğru bulmuyoruz. Yani Sarıyer halkın ödemi olduğu vergilerle ve bütçelerinde yapılan kesintilerle ve ya belirli zümreye tesisi yapmak veya hizmet vermek sosyal belediyecilik anlayışımıza terstir. Ancak buranın mutlaka başak yöntemlerle belediyenin de buradan kazanç sağlaması mümkün olabilir. Şimdiye kadar Belediye Başkanımızın bir turistlik tesis yapmaları için davet edilen veya görüşülen firmalar oldu. Fakat firmaların buranın ekonomik getirisinin yüksek olmadığını iddia ederek geri çekiyorlar. Ancak 3 köprü ve otoban ile birlikte bölgenin ulaşım sorunu daha aza düştüğünde zan ediyorum bu projeye ilgi olacaktır.

Biz belediye olarak var olan tesislerimizi bakımdan geçirdik. Sahil bölgesinde bulunan tesislerimiz yaz ve kışın en verimli şekilde kullanılıyor. Yazın ve kışın engelli çocuklar,  Anadolu’dan gele çocukların bu tesitlerden yararlanmasın sağlıyoruz. Daha verimli kullanılması için toplantılar gerçekleştirdik. Yapılan yenileme çalışması sonucunda 4 yıldızlı tesis formatında hizmet verecek.

Sarıyer’e hizmet anlamında genel olarak yapacağınız hizmetler nelerdir?

Biliyorsunuz Sarıyer ilçemiz temel olarak sanayi bölgesine kapalı. Burada sanayi sitemiz yok, sanayi alanı yok ve bölgedeki yaşayan insanların istihdam konusunda biz hizmet sektöründe ve turizm sektörünün güçlendirilmesine çok önem veriyoruz.  Bunla birlikte Sarıyer bir spor kenti bakın Galatasaray’ın kullandığı Türk Telekom stadı Sarıyer sınırlarımızda ve biz belediye olarak bu stadın tüm ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Yine ikincil lig’te mücadele eden Sarıyer spor ‘un doğrudan her maddi, manevi ve losijtik hizmet veriyoruz. Amatör spor kulüplerimizin kullandıkları sahaların bakımlarını yapıyoruz. Amatör spor kulüplerimize çok sayıda halı saha yaparak bunların düzenli ve sürekli gelir elde etmelerini ve birilerine ihtiyaç duymadan ayakta kalmalarına yardımcı oluyoruz. Her yıl amatör kulüplerimize tesisler kazandırıyor ve yönetimlerine teslim ediyoruz.

 

Yine gurur kaynağımız Kireçburnu kadın spor kulübümüz. Görünen o ki Türkiye birinci lig’e çıkacaklardır. Belediye olarak her türlü spor branşına desteğimiz var. Sarıyer’in tüm kulüpleri bir Sarıyer markasıdır.

Aslıdan çok soğuk geçen bir kış mevsimini yaşıyoruz. İki tane etkili kar yağışı geçirdik.  Kar yağışı birçok yerde etkili olup yolların kapanmasına neden olurken Sarıyer neredeyse hiç etkilenmedi. Bunu nasıl başardınız?

Metroloji bize Aralık ayı sonunda birde geçenlerde bir kriz uyarısında bulundu. Yani bu yıl iki defa kriz uyarısı geldi. 3 vardiya şekilde çalıştık. Özellikle Fen İşleri Müdürlüğü bu konuda önemli hizmetler yaptı tabi temizlik işleri ekiplerinin de desteğiyle.  Kriz masasını oluşturduk ve başarı bir hizmet verdik. Bir kere şunu belirtmek istiyorum. 2 yıl önce ciddi bir kar sorunu olmuştu. Sarıyer’de bunun nedeni ise İBB’nin kar ile ilgili ihalaeisni geç yapmasından kaynaklandı. Ana yollar kapanınca ara yollar müdahale şansımı z da kalmadı.  Bu sene İBB erken hazırlık yaptı ve olumlu sonuçlar aldık. Ana yoların açılması için 3 tane tuzlam aracımız, 12 tane de bağımsız kamyon ve ekip ile çalıştık. Yani toplamda 15 ekip ile hizmet verdik.  Ağrılıklı olarak fazla yağış alan yerlerde ekiplerimi görevlendirdik.

Diyaliz hastalarının bizde adresleri vardı onların oturduğu evlerin tamamına öncelikli olarak tuzladık hamile olan insanlarımızın evlerini iş makineleriyle yolarını açarak hastaneler ulaşmalarını sağladık. Yine düzenli olarak hastaneye gidip gelmesi gerek tedavi gören vatandaşlarımızın oldu evler kadar hizmet yaptık bu türden yaklaşık 80 tane noktamız vardı bildiği bizdeydi gelen gele fonlar üzerine etkili ve hızlı müdahaleler yaprak başarılı bir hizmet sunduk.

Sarıyer’in birçok sorununa çözüm önerileriz var. Peki, tarihi figürlere sahip olan Sarıyer’in tanıtılması ve marka haline gelmesi noktasında ne gibi bir projeniz var?

Evet, yaptığımız tüm hizmet aslında Sarıyer’in bir marka olması için. Sarıyer tarihi değerler sahip bir kent. İşte Sarıyer Muhallebisi, Sarıyer Böreği, Sarıyer Ballı sadece bu değerlerden birkaç tanesi. Üzülerek söylüyorum ki Muhallebiciler dükkânlarının yarısını kiraya vermek zorunda kalmışlar. Ya da kapatmış durumdalar.  Balıkçılar dükkânlarının yarısını kebapçılara vermek zorunda kaldılar. Çünkü iş yapmaz duruma gelmişler. Burada özellikle Sarıyer’de gelen ulaşım sorunu nedeniyle insanlar artık gelmiyorlar. İnsanlar Sarıyer’e gelemiyor gelenlerde dönüşlerde trafik sorunu ve ehliyetlerine el konulması nedeniyle arık bir daha balık için gelmiyorlar.

Sarıyer İstanbul’un geneline hizmet veren bir yerdi. Her yerden geliyorlar ama artık kimse gelmiyor. Bu noktayı çok önemsiyorum. Artık bunların çözümü için çalışacağız.

 

 Sayın Zeybek son olarak Sarıyerlilere mesajınız ne olacak?

2015 yılını Mustafa Kemal’in yıllı olsun. 2015 yıllı Mutafa Kemal’in Trüklerin hayatına girmiş olduğu yılın yüzüncü yıl dönümü. Bu nedenle bu yılı ona adayalım. Onun değerlerini ve emaneti olan Cumhuriyeti yaşatalım. Umarım herkes Mustafa Kemal'i algılar, anlar ve yaşatır. Bu yılı aynı zamanda Çanakkale’de büyük destanı yaratan şehitlerimi çocuklarına ve torunlarına kutlu olsun.