Geçtiğimiz yıl hayatını kaybeden Sarıyerli sanatçı ve aktivist Emin Turan, Zekeriyaköy’de eserleriyle anıldı. Sanatçının kızı Yasemin Turan, babasının eserlerini 8’inci kez düzenlenen Zekeriyaköy Açık Atölye’de sergiledi. Sanatseverlerin büyük ilgi gösterdiği sergide Sarıyer Posta Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Levent Pehlivanoğlu’na açıklamalarda bulunan Yasemin Turan, “Benim için babamsız bir sergi yapma fikri, onun yokluğuna alışmak kadar zordu. Bu sergi alanına ilk girdiğimde eşyaları bırakıp kaçmak istedim. Çünkü babamla birlikte burada diğer sanatçılarla sohbet ettiğimiz zamanlar geldi aklıma. Dolayısıyla çok zorlandım. Fakat başladıktan sonra buraya gelen insanların enerjisi, babamı ve onun eserlerini yaşatmak adına bana güç verdi” diye konuştu.

“Evimde bir sergi açmak istiyorum” 

Zekeriyaköy Kooperatif’e ve Açık Atölye ekibine teşekkürlerini ileten Turan, “Bu süreçte yalnız olmadığımı öğrendim. Çünkü ben bu atölyede tek başıma kalacağımı düşünüyordum. Tam tersini yaşadım. İyi ki de bu sergiyi yapmışım. Babam vefat ettikten sonra, onun tüm eserlerini Nişantaşı’ndaki evime aldım. Evim galeri gibi oldu. Ondan kalan eserleri tek tek tasnif ettim. Bundan sonraki amacım evimde bir sergi açmak. O sergiyi uzun süre açık tutmayı planlıyorum. Buradaki eserleri, sanat galerileriyle görüşüp profesyonel anlamda sergilemek ve daha geniş kitlelere yaymak istiyorum. Babamın öncülük ettiği Kilyos’ta düzenlenen Kumda Sanat Festivali’nde de bulunacağım. Ben babamı, onu kaybettikten sonra başka bir şekilde yaşıyorum” dedi. 

“Babamdan geriye kalan şiir kitabını basmak istiyorum” 

Sanatçı Emin Turan için “Bir proje insanıydı” ifadesini kullanan Yasemin Turan şunları söyledi: “Babamı 62 yaşında hiç beklemediğimiz bir anda kaybettik. Onun da böyle zamansız bir ölümü beklediğini düşünmüyorum. Evini toplarken birçok not aldığını gördüm. Mesela ‘Şiir kitabı çıkaracağım’ diye not almış. İkinci kitabını yazmış. Ani vefatıyla taslak halde kalmış. Bilgisayarını açacak gücü kendimde bulduğumda okuyacağım. Hem o kitabı hem de şiir kitabını basmak istiyorum. Babam şiirlerinde de ifade etmiş. ‘Beni korkutan ölüm değil. Gerçek ölüm, bir şey üretememiş olarak ölmektir’ demiş. Gerçekten de bir insan geride bir eser bırakmadığında ve unutulduğunda ölüyor.”