ACHP Sarıyer Belediye Başkan Aday Adayı Av. Necati Yıldırım'ın, Korupark İstanbul'da düzenlediği kahvaltılı toplantıda, Genç Siyasetçiler Birleşeni'nin projeleri hakkında bilgi verildi.

GSB tarafından yapılan basın açıklamasındaReferansımız sadece akıl ve bilimdir. Toplumun yönetim kural ve kararlarının akıl ve bilim  temelinde, toplumun tüm birleşenlerinin yer aldığı ortak zeminlerde, yönetişim esasıyla oluşturulmasını benimsiyoruz. Etnik köken ve dini duyarlılıklar üzerinden yapılan siyaseti reddediyoruz. Siyasetin toplumculuk, halkçılık anlayışı ile yapılmasını önemsiyoruz” dendi.

Kahvaltılı toplantıya Av. Necati Yıldırım ile GSB kurucularından Engin Denizhan, Berk Ertuğrul ve CHP Şişli Belediye Başkan Aday Adayı Kenan Malkoç ile Sarıyer ve Şişli’de görev yapan basın mensupları katıldı.

91504_1Av. Necati Yıldırım yaptığı konuşmada Sarıyer'in kazanımları için yola çıktıklarını belirterek, her zaman genç arkadaşlarla projeler hazırladıklarını ifade etti. Toplantıda GSB tarafından yapılan basın açıklamasında şu görüşler yer aldı:

“YALNIZCA GENÇ SİYASETÇİLER, MODERN DÜNYA İLE SİYASETİ BİRBİRİNE ADAPTE EDEBİLİR”

“Sevgili Genç Arkadaşlarım
Değerli Basın Emekçileri
Siyaset gerek genelde gerekse yerelde uzun soluklu, sabır isteyen, bireylerin emeklerini ve yıllarını sabırla üst üste koyduğu özveri gerektiren bir hadisedir. Bu özveri ve sabırlı bekleyiş elbet bir gün nihayete erer ve siyasetçi özlemini duyduğu koltuğa oturur. Lakin bu seneler sürer. Zamanla fikirler eskir, coşku kaybolur ve ülke geleceğine duyulan kaygı azalır. Bir de köşe başlarının tutulmasının verdiği rehavet de eklenince maalesef siyaset durağanlaşır. Yenilik denen olgu, birden bire yaşı geçmiş siyasetçi için insanın rahatını bozan ve keyfini kaçıran bir hal alır.
Yenileşmek için genelde siyasi partiler yeni isimleri gündeme getirir. Halbuki bu yeni isimler yine senelerce sabırla beklemiş, eskimiş fikirlere sahip olan, gençlik kaygılarını unutmuş insanlardır.
Yenileşmek için, yeni fikirler; yeni fikirler için, yeni insanlar ve yeni insanlar için genç bireylerin siyasete aktif olarak adapte edilmesi gerekir. Gençler enerjileri, coşkuları ve kaygılarıyla stabil kalan siyasetin zincirlerini kırıp, siyaseti devinim haline getirecek yegane insanlardır.
Hatırlayınız ki İstiklal Savaşı’nı başlatan ve bir ulusun zincirlerini kırmak için Samsun’a çıkan, yaşını başını almış padişah vezirlerinden biri değil, gencecik vatan evladı olan Mustafa Kemal’dir. Bugünün 60 yaşında hatta 70 yaşındaki siyasetçileri ile karşılaştırıldığında Mustafa Kemal 37 yaşında Samsuna çıkmış ve daha 50 yaşına bile gelmeden ülkemizi düşman işgalinden kurtarmış, halka Cumhuriyeti ve demokrasiyi armağan etmiş, modernleşme çalışmaları ile bütün dünyaya örnek olmuştur. Mustafa Kemal’in genç vizyonu kesinlikle bir tesadüf değildir.
Bir başka açıdan bakıldığında yalnızca genç siyasetçiler, modern dünya ile siyaseti birbirine adapte edebilir. Sadece Facebook’ta bir şeyler paylaşarak eski olan modernleşemez. Modern siyasetten anlaşılması gerekeni bile, eski olan hala anlayamamıştır.
Tam da buradan hareketle bizim Gençsiyasetçiler olarak, siyasete bakışımız ve demokrasi anlayışımız üzerine temel bir iki şey söylemek istiyoruz.

Referansımız sadece akıl ve bilimdir. Toplumun yönetim kural ve kararlarının akıl ve bilim  temelinde, toplumun tüm birleşenlerinin yer aldığı ortak zeminlerde, yönetişim esasıyla oluşturulmasını benimsiyoruz. Etnik köken ve dini duyarlılıklar üzerinden yapılan siyaseti reddediyoruz. Siyasetin toplumculuk, halkçılık anlayışı ile yapılmasını önemsiyoruz.

94007_1“LAİKLİK, DEMOKRASİNİN CAN DAMARIDIR”

Yine özetle söylemek isteriz ki; Genç Cumhuriyet hedefine ulaşmıştır, ancak bizim “yurtta sulh ve cihanda sulh“a sonsuza kadar ihtiyacımız olacaktır. Türk Ulusu kabadayılık yapmaz, ağır başlı ve etkili politikalarla geleceğini hazırlar.  Bu coğrafyada bizim tam bir güce ulaşmamız için, bölgesel veya küresel güç olmamız için, en az 20 yıla ihtiyacımız vardır. İslam anlayışımız Ahmet Yesevi, Hacıbektaş-ı Veli, Mevlana, (Bizim) Yunus’un anlayışıdır, İnsanın, insanı-ı kamil olma anlayışıdır. Toplumu İslam adına yönetme anlayışı değildir. Bu gün Mısır da, Suriye de yaşananlar ise siyasi İslam denen yanlış ve bozuk metodik din anlayışlarıdır. Başbakan yanlış yoldadır.  Laiklik, demokrasinin can damarıdır. Özetle, barışın yolu,  toplum yönetiminde tüm inanışlara ve inanç dışı yaşayışlara değer vermektir, bunun yolu da laikliktir. Laikliğin olduğu yerde,  ancak akılla, bilimle ve ortak akılla toplum yönetilebilir. Biz GENÇSİYASETÇİLER BİRLEŞENİ olarak Cumhuriyete sahip çıkacağımızı ve Cumhuriyeti demokrasiyi tüm değerleriyle yaşatacağımızı ilan ediyoruz.
Tekrar gençlerin siyasete katılmaları konusuna dönersek, şunu açıkça söyleyelim ki; Gençlerin siyasete entegrasyonu için eski olan engel olmamalı, müsaade etmeli ve danışma mertebesine yükselmelidir.
Elbette gençler kendilerine fırsat verildiği ya da müsaade edildiği takdirde belli makamlara talip olabilir. Bu konuda Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun önderliğinde belirlenen gençlik kotası çok uzun yıllardan beri siyasetin yenilenmesi için yapılmış, şüphesiz, en önemli adımdır. Sadece bu bile Genel Başkan’ın Cumhuriyet Halk Partisi’ne kattığı vizyonun en önemli göstergesidir. Öyle ki astığı astık kestiği kestik bir başbakanın aksine Gezi Parkı gibi bir sosyal patlamayı beklemeden gençliğe hak ettiği yeri veren Kemal Kılıçdaroğlu’na ne kadar teşekkür etsek azdır.
Peki gençlerin siyasete entegrasyonu için gençler kendileri için ne yapabilir?
Gezi Parkı olaylarında olduğu gibi bir sosyal patlama daha mı beklenmelidir?
Biz bile burada, bugün toplanarak siyasette gençleşmek için ufak da olsa bir çaba sergiliyoruz.
Yaklaşık iki senedir Genç Siyasetçiler Birleşeni adı altında biz de siyasette gençleşme kavramının yerleşmesi için pek çok çalışma yaptık. Gençlerin Siyasete Entegrasyonu, Kentsel Dönüşüm, Hukuk’un Bağımsızlığı, Küresel Vizyon, Milli Ekonomi  gibi konularda makaleler ve paneller gerçekleştirdik. Bunun dışında da siyasete bir kimlik olma çabası gösterdik ve ayrı bir kimlik olarak artık siyasette yerimizi aldığımıza da inanıyoruz.
Genç Siyasetçiler Birleşeni olarak geçmişte bazı siyaset simsarlarının yapmış olduğu tiyatrolarda bizler figüran olarak kullanıyorduk şimdi ise birçok oyunu biz kuruyor ve başrolde kim olacağını da biz belirliyoruz. Siyasetin merkezindeyiz ve şekillenmesinde bir dişli görevi görüyoruz. Yönetilen değil yöneten gençlik anlayışı ile birçok siyasi kulvarda geleceğe talip oluyoruz.
Zamanında her gencin aklından geçeni söylemiş ve demiştik ki, gençlerin artık yozlaşmış, kirlenmiş çözümsüzlük üzerine kurulmuş, ötekileştirici, gençleri yok sayan ve küçümseyen tüm politikalara karşı bir direnci olacaktır. Nihayetinde çok ufak bir kıvılcımla Gezi Parkı olayları patlak vermiş ve eskinin küçümsediği ve hor gördüğü gençlik, birden bire ülkenin göğsünü kabartan ve onları hor görenlerin gözlerini yaşatan bir noktaya erişmiştir. Siyasette gençleşmenin gerekliliğinin en büyük ispatı yine Gezi Parkı eylemleri olmuştur.
Malumunuz yerel seçimler yaklaşmaktadır ve gençleşmek için en büyük fırsat kapımızın önünden, mahallemizden, ilçemizden ve şehrimizden geçecektir. Bu adımı doğru atmalı ve bu fırsatı kaçırmamalıyız, daha da doğrusu bu ülkenin insanları bu fırsatı kaçırmamalıdır.

2106_1"GENÇ SİYASETÇİLER BİRLEŞENİ OLARAK BİZLER YEREL SİYASETİN YÖNTEM BİÇİMİNİ SOSYAL BELEDİYECİLİK OLDUĞUNU BENİMSİYORUZ"

Sosyal Belediyecilik; sosyal devletin, vatandaşlarına sunmakla yükümlü olduğu sosyal politika ve faaliyetlere belediyelerin de katılıp yerel düzeyde bir takım sosyal yardım ve hizmetleri yapmasını ifade etmektedir.  Bu hizmetler; Kimsesizlerin, evsizlerin, sokak çocuklarının ve muhtaç kadınların barınma ihtiyaçlarını karşılamak, öksüzlere çocuk yuvaları ve kreşler yapmak, yaşlılara huzurevleri tesis etmek, sağlık merkezleri, sağlık ocakları, gezici sağlık otobüsleri, ön tanı merkezleri açmak, hastaneler civarında hasta yakınları için misafirhaneler oluşturmak, kültür, sanat ve spor tesisleri açmak, tiyatro, sinema, kütüphane ve kültür merkezlerini mahallelere kadar yaygınlaştırmak, fakir, muhtaç ve yaşam mücadelesi veren kesimlere yönelik aş evleri ve imarethaneler kurmak, özürlüler için ulaşım, eğitim ve sosyo-kültürel ortamlarda kolaylık sağlayıcı tedbirler almak, beceri ve meslek edindirme kursları açmak, doğal dengeyi koruyan ve çevresel şartları düzenlenmiş ucuz konut alanları üretmek, iş kuracak kadın ve gençlere yönelik rehberlik hizmetleri yapmak, onlara makine ve ekipman desteği sağlamak, ilaç, kırtasiye malzemesi yardımı yapmak, toplumsal gruplar, sivil toplum kuruluşları ve kitle örgütlerine rehberlik etmek, onlarla dayanışma ve yardımlaşmayı geliştirmek ve gençlerin, engellilerin ve kadınların sosyalleşmesini sağlayacak merkezler açmaktır. Tüm bunların yanında yani sosyal belediyeciliğin yanına EKONOMİ BELEDİYECİLİĞİNİ koymamız gerekiyor. Bunun için Sarıyer’in var olan doğal zenginliğini koruyarak, Boğaz’ın- ormanın-koyların-koruların ve Sarıyer’in doğal ve tarihi güzelliklerinin koruyarak ve zenginleştirerek, turizm için, eğitim ve sağlık için, kültür ve sanat için kullanmalı, proje ve tesislerle birlikte Sarıyer’in ekonomisini geliştirmeliyiz. O zaman genç arkadaşlar için iş imkânları da olacaktır. Sarıyer sadece oturulan yaşanan bir yer değil aynı zaman da iş imkânları da olan bir ilçe olacaktır.
Son olarak şunu belirtmek isteriz ki; Genç Siyasetçiler Birleşeni'nin; 2014 yerel seçimlerinde öncelikli olarak Atatürk’ün partisinin genç adaylarını her seçim bölgesinde sonuna kadar destekleyecek ve onların başarılı olması için her türlü çabayı gösterecektir. Bununla birlikte ayrıca da diğer siyasetçi ağabeylerimizin siyasetteki eksiklerini gidermek üzere çalışacağız. Bunun için  siz arkadaşlarımın da bize destek ve yardımcı olmalarınızı Sarıyer için, Türkiye için,  CHP için istiyoruz.”

GENÇSİYASETÇİLER BİRLEŞENİ adına
Av. Necati YILDIRIM
Engin DENİZHAN
Berk ERTUĞRUL