Doktor, Sanatçı ve Sarıyer Asbaşkanı Ferhat Göçer, Ziraat Türkiye Kupası'nda 4-0 konuk ekibin zaferi ile sonuçlanan Sarıyer - Beşiktaş maçını  Sarıyer Posta için değerlendirdi.


Gerçek bir futbol günüydü. Düşünün ki, ev sahibi takımın tribündeki abileri, konuğunu iskelede, durakta karşılıyor, koluna girip stadın yolunu gösteriyordu. Günümüze uymayan bir görüntü. Ama burası Sarıyer, burada kavga yok, gürültü yok, birbirine sataşma hiç yok. Paylaşılan sloganlar, Sarıyerlilerin ‘Beşiktaş’, Beşiktaşlıların ‘Sarıyer’ diye bağrışı aslında tüm Türk futbolunun örnek alması gereken bir tablo.

Üstelik tribünler dolu mu dolu, evet Yusuf Ziya Öniş Stadı aslında eski bir futbol alanı, hatta bir tarafı tellerle çevrili ama 3 tribünü dolu. Demek ki insanlar buraya futbol sevgisi için gelmiş. Hafta arası ve gündüz maçı gibi bahane de yoktu.

Hakemin ilk düdüğü sonrası için yapacağım yorum, Beşiktaş, Sarıyer’i çok ama çok ciddiye almış. Bir ara elimdeki listeye baktım hepsi milli. Demba Ba ile Sivok da oynasa, diyecektik ki Beşiktaş, Sarıyer’i Arsenal gibi görmüş. Sarıyer ise yedeklerine şans tanımıştı. Böyle olunca da doğal olarak Beşiktaş hâkimiyetinde geçti 90 dakika. Sarıyer açısından bakacak olursak elbette iki alt ligde oynamak maçın seyrini etkiledi. Güç dengesizliği ilk dakikalardaki telaş golleriyle kendini gösterdi. Sonrasında uzun süre bizim mahallenin çocukları maçı ellerinde tuttular. Ama rakip Beşiktaş olunca en ufak hata gole dönüşüyor, tıpkı Olcay’ın verkaç golünde olduğu gibi.

Şimdi 1980’lere döner mi Sarıyer, önümüzdeki yıllarda Sarıyer-Beşiktaş maçı tüm sporseverlerin ilgisini çeker mi bilemiyorum ama şunu söyleyebilirim ki bu Sarıyer, yavaş yavaş ama sağlam adımlarla geliyor yeniden hak ettiği yere. Çünkü hakça paylaşım var Boğaz’ın bu ucunda. Türkiye’deki tüm liglerin rol modeli şuan minimal bazda Sarıyer’de sergileniyor, UEFA kriterlerine uyan mali yapı, idari yapılanma, geriye bir tek sportif başarı kalıyor o da Bahri Hoca ile ekibinin işi...