Sarıyer’ in en işlek ve ana caddesi, ismini Sarıyer’in evladı Mithat Yılmaz’dan almaktadır. Ofisimizin de bulunduğu caddenin ismi, her zaman tarafımıza haklı gurur veriyor bizlere. Sadece o isimdeki caddede bulunmak bile gurur veriyorken, bu vatan evladını yetiştiren aileye ne kadar haklı bir gurur tattırdığı tartışılmaz bir gerçektir. Şehidimiz Mithat Yılmaz’ın babası Sebahattin Amca, geçtiğimiz haftalarda vefat etti. Tüm Sarıyer cenaze safhalarında buluştu. Şehit babasına Allah Rahmet eylesin.

Şehitlerimizi unutmak mümkün değil, unutmak ihanettir. Onlar bu dünyayı bırakıp giderken, cennette Peygamber Efendimize (S.A.V.) komşu olurken, bizler şehit yakınlarına yani emanetlerine nasıl sahip çıkabiliyoruz?

Şehit yakını olarak ortada yaşanan sorunlar, maalesef bulunmaktadır. Daha çok polis ve askerimiz şehit olmaktadır. Görev icabı bu kişiler pek tabii ki genç yaşta oluyorlar. Eğer evli değilseler, şehit yakını olarak anne ve babası sayılıyorken; eğer vefat eden evli ise, daha yeni evlilik yaptığı genç eşi veya çocukları bu haklardan yararlanabilmektedirler. Eğer genç eş, yeni bir evlilik yaparsa bu hakkını kaybediyor ancak şehit yakınlarına tanınan haklar anne ve babaya yine geçirilmiyor. Şehit yakını kavramında hukukun tanıdığı yasal mirasçı sıfatını genişleterek, şehit anne ve babasına da şehit yakını imkanları tanınmalıdır. Şehit anne, baba veya mirasçılarına TOKİ evlerinden kredisiz, bedelsiz evler verilmelidir. Çünkü bu insanlar yetiştirip, büyüttükleri ve yaşlılıklarında desteğini görmeyi umut ettikleri fidanlarının, umutlarının yok olduğunu görmektedirler. Destekten yoksun kalınca acıları daha da artmaktadırlar.

Şehit yakınlarının bir başka beklentisi de kamuya yararlı binalarda evlatlarının isimlerinin yaşaması. Okul binalarında çocuklarının isminin yeni kuşaklarca hatırlanmasını talep ediyorlar Edirnekapı Şehitliğinin sorumlusu ile görüştüğümüzde, Güngören’de cami içerisindeki şadırvanı yaptıran şehit babasının, parayı tam ödemediği gerekçesiyle şadırvandan su akıtmadığını maalesef öğreniyoruz. Elinde belgelerle yaptığı ödemelerle dolaşan Müslim amcanın derdine derman olmaya çalışsak da bu yapılan ayıp yine de tümümüze aittir.

Şehit yakınlarının tek istedikleri çocuklarının isimlerinin yaşatılmasıdır. Afrin’de şehit olan bir kardeşimizin vasiyeti, yuva döneminde olan çocuklar için anaokulu yaptırmaktı. Bunu düşünen ve vasiyet eden kardeşimiz, çok fazla parası olan bir kişi değildi hatta ufak bir memur maaşı vardı. Ancak gönlü zengin olan ‘Arslan Parçası’ Peygamber Efendimize komşu oldu.

Şehitlerimizi unutmayalım; ailelerine gereken destek, hoşgörü ve saygıyı gösterelim. Onlar bize bırakılan emanetlerdir.

- - - - - - -