Şık konsepti ve nezih dekoru ile Zekeriyaköy’e yeni bir kimlik kazandıran Bi’ Hamur, özgün sunumuyla başladığı lezzet yolcuğunda, farklı damak tatlarını aynı sofrada buluşturuyor.
Zekeriyaköy’de hizmet veren Bi’ Hamur Pide konsepti ile bölgede ilk olma özelliğini taşıyor. Geniş bir yelpazede her damak zevkine hitap etmeye özen gösteren Bi’ Hamur, özgün sunumu ve çeşitli lezzetleriyle farklı damak tatlarını aynı sofrada buluşturuyor. Bi’ Hamur’un başarılı işletmecisi Elif Nalan Fitoz, konseptlerini “Geniş bir ürün yelpazesi sunuyoruz. Büyük aile sofrası geleneklerini çeşitliliğimiz sayesinde yaşatmayı amaçlıyoruz” şeklinde açıklıyor.
HAFİF ANCAK DOYURUCU LEZZETİN PEŞİNDE
Bi’ Hamur Pide’de pide ve lahmacun çeşitlerinde kullanılan hamurun oldukça ince ve çıtırdayan kıvamda olması ile övünen Fitoz, ürünlerinin hafifliği ve çıtır lezzetlerinin müşterilerin beğenisini topladığına dikkat çekiyor. Bi Hamur Pide’nin iddialı lezzetleri arasında geleneksel pide çeşitlerinin yanı sıra vejetaryen beslenmeye uygun pideler, çeşitli salatalar ile yenilikçi lezzetlere eşlik eden tatlı, çay ve kahve menüsü yer alıyor.
FİTOZ: DOĞAYI VE DOĞALI EN İÇTEN BİLENLERDENİZ
Çocukluğundan beri sahip olduğu; hayallerinin peşinde koşan, yaratıcı ve güçlü karakterini ailesinden ve memleketi Karadeniz’den aldığını ifade eden Elif Nalan Fitoz, kendisini Bi’ Hamur Pide’ye götüren hikayeyi şöyle anlatıyor: “Küçücük bir çocukken hayallerimde yeni yapılar inşa etmek vardı. Büyüdükçe değişmeyen bu hissiyatın peşinden kağıt, kalem kokusu duyarak gittim. Bir baktım peşimden kardeşimi de sürükleyip tasarım dünyasına girmişiz. Ailemizin kadınları her zaman üretken ve yaratıcı olmuştur. Aynı zamanda güçlü ve dirayetlidir. Bu da memleketimizin suyundan olsa gerek. Karadeniz’in en yeşilinden, en mavisinden harmanlanmış insanlarız biz. Doğayı ve doğalı en içten bilenlerdeniz. Bugün gücümüzü ve özenimizi birleştirerek gıda sektöründeyiz. Mesleğimiz incelikleri yakalamak olduğu için, adım attığımız bu sektöre renk olacağımızı düşünmekteyiz. Farklı damak zevklerine sahip bireylerin neşeli ve kalabalık sofralarda oturması üzerine adım attık. Yetmedi mutfağa da el attık. İsteriz ki özenerek hazırladıklarımızı sizinle paylaşmak, sizi de dostlarınızla paylaşırken görmek.”
