Seçim sözü edilmeye başlandığından beri ortalık toz duman. Şehrin her tarafı aday adaylarının resmini ve ismini taşıyan büyük bez afişlerle dolu. Tabii hangi partiden aday adayı oldukları da afişlerde yazılı. Bu insanlar ilçelerin belediye başkanı olmak için adaylar. Bir anlamda şehrin yönetimine adaylar. Bunu biliyoruz. Ancak bu aday adayları arasından adayın seçimine halk yani seçmen mi karar verecek? Eğer seçmen karar verecek olsaydı, o afişlerdeki insanların tiplerine göre mi karar verecekti,  yoksa bağlı oldukları partilere göre mi?  Yoksa aday adaylarının “belediyecilik” konusundaki görüşlerini, bu görüşleri oluşturan eğitim ve tecrübelerinin ne olduğunu bilerek mi? Zaten seçim sistemi de aday adaylarının seçmen tarafından belirlenmesine dayanmıyor.

Seçim sistemine göre, ben bu ilçenin ya da ilin belediye başkanlığına aday adayıyım açıklaması, seçmene yönelik bir açıklama değil, doğrudan üyesi oldukları partinin içinde, bu işe aday olanların kendi partilerine yönelik bir açıklama. Bu açıklama genelde partiler başkanlık sistemine dayandığı için, ya önceden genel başkan tarafından fısıldatılan isimlerden oluşuyor ve bu isimlerle rekabet etmek isteyen insanlar da çıkıyor. Her durumda, ben bu işe adayım açıklaması parti içine dönük, isteği gösteren, diğer adaylarla yarışa hazır olduğunu bildiren bir açıklama. Eğer bir yarış olacaksa partileri içinde olacak.  Siyasi partilerin bazısında, birden fazla aday olduğunda “ön seçim” denen bir seçim yapılarak, partililerin oylarıyla seçime girecek aday belirleniyor. Çoğunluğun oyunu alan aday adayı, aday oluyor. Bazılarında ise aday adayları arasındaki seçim partinin genel başkanı yani lideri tarafından belirleniyor. Liderin seçtiği isim aday oluyor. Tabii bu arada hiçbir siyasi partiye bağlı olmaksızın da, bağımsız olarak seçim yarışına giren adaylar da olabilir, bir engel yok.

Siyasi partilerin belediye başkan adayları belli olduktan sonradır ki iş seçmenin ilgi alanına girmiş oluyor. Bir partiden belediye başkanlığı seçimi için, partinin adayı olarak açıklanan isim de, seçim yarışı boyunca partisinin görüşleri dışında bir açıklama yapmıyor. Partisinin görüşlerine ek olarak kendi tecrübeleri, kendi görüşleri de olabilir, buna engel yok ama genellikle olmuyor. Bir siyasi parti halkın siyaset dışında farklı alanlarda sevgisini kazanmış bir kişiyi aday gösterdiğinde bile, genellikle oylar siyasi partiye veriliyor, kişiye değil. Ama bu demek değildir ki adayın kişiliğinin önemi yok, elbette var. Bazen adaylar kişilikleriyle seçimleri alıp götürebilirler. Zaten aslında da böyle olması gerekir, ama bu seçim sistemiyle ilgili farklı bir konu.

Hal böyle olunca belediye başkanlığına aday adayı olan kişilerin, hangi partiden olursa olsun, partilerince adaylıkları kesinleşip açıklanmadıkça, şehrin her yerine çevre kirliliğini üst boyutlara taşıyan bez afişlerle isimlerini duyurma çabalarının bir anlamı yok. Sadece insanları yoruyor. Aynı şekilde seçmenin cep telefon numaralarını edinip, insanları telefonları ile işgal etmelerini de çok yanlış buluyorum. Bu tanıtımlar şu aşamada seçmeni ilgilendirmez. Olsa olsa rahatsız eder ki öyle oluyor. Aday adaylarının bu davranışlarına son vermeleri iyi olur. Konu ile ilgili makamların da işe el koymalarını ve en azından çevre ve görüntü kirliliği açısından bez afişleri kaldırmalarını dilerim.

RezanÖzger

www.rezanozger.com